Memleketim ne hallere geldi! Duyduk duymadık demeyin,
İzmir'in incisi, o şanlı Atatürk Lisesi de nasibini almış "proje okul" güzelliğinden!
Hani şu projeler var ya, eğitimde çağ atlatacak, zihinleri pırıl pırıl yapacak...
Tabii, pırıl pırıl derken, iktidarın istediği renkte olacak o zihinler, aksi takdirde...
Kıyım var kıyım!
İzmir’in köklü ve önde gelen lisesinde "muhalif" öğretmenler tek tek fişlenerek tespit edilmiş. Nasıl bir dedektiflik çalışması yapıldı bilemiyorum, herhalde derste "Yaşasın tam bağımsız Türkiye!" falan mı dediler, yoksa "İki kere iki dört eder ama bazen beş de edebilir, duruma göre" mi imasında bulundular, bilemedim.
Ama bir "muhalif" yaftası yapıştırılmış, o net…
Sonra ne olmuş dersiniz? Bu "muhalif" öğretmenler, tahmin edeceğiniz üzere, "devre dışı" bırakılmışlar.
Bu öğretmenlerin suçu sadece muhalif olmakla kalmamış. Meğer bunlar, ah o meşhur boykotlara katılmışlar, hatta o İmamoğlu eylemlerinde bile boy göstermişler! ‘Adalet’, ‘Adalet’ çığlıkları atmışlar.
Sözde kulak çekmeye karar vermişler…
Öğretmen dediğin, sadece dersini anlatacak, Milli Eğitim'in o şaşalı müfredatını ezberletecek, öğrenciyi tek tip düşünecek kıvama getirecek. Yoksa meydanlarda ne işi var? Siyasetle ne alakası olurmuş?
"Öğretmenine muhalif diyerek baskı yapan bir iktidar..." Vallahi güler misiniz ağlar mısınız? Sanki iktidar, "Ayol bu öğretmen de pek bir aksi, sürekli benim dediğimin tersini söylüyor, aman bunu bir susturalım" diye kahve köşelerinde fısıldaşıyor.
Ama durun, metnin sonunda bir de slogan patlatılmış: "Öğretmenler susturulamaz!" İyi de sevgili kardeşim, susturulmaya çalışılıyor işte! Baksana, açığa alınmışlar, devre dışı bırakılmışlar... Belki de yakında "fikir suçundan" yargılanırlar, kim bilir?
Eğitim sistemimiz "proje" üstüne "proje" geliştirirken, asıl projeyi unutmuş galiba: Özgür düşünen, sorgulayan, eleştiren nesiller yetiştirmek. Ama "makbul vatandaş" yetiştirme projemiz var, gerisi teferruat...
Öğretmenler mi susturulamazmış? Denesinler bakalım! Biz de buradan keyifle izleriz…