Haber: Onur Ulutaş
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kabine toplantısı sona erdi. Yaklaşık 3,5 saat süren toplantı sonrası gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Akbelen Ormanı yok edilirken iktidara yakın siyasi çevreler ile “iktidar medyası”nın marjinal ve provakatör ilan ettiği bölge halkını, köylüleri ve çevrecileri hedef aldı.
“ÇEVRECİ GÖRÜNÜMLÜ MARJİNALLERE ALDIRMIYORUZ”
Erdoğan, Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nda direniş gösteren bölge halkı ve yaşam savunucularının eylemlerine aldırmadıklarını söyledi. Erdoğan, “Kampanyaları ağaç sevgisiyle izah edemeyeceğimiz açıktır. Çevreci görünümlü marjinallere aldırmıyor, işimize bakıyoruz” dedi.
“KAMPANYALARI AĞAÇ SEVGİSİYLE İZAH EDEMEYECEĞİMİZ AÇIKTIR”
Akbelen’deki direnişi “provokatif eylem” olarak nitelendiren Erdoğan, “Avrupa’nın hiçbir yerinde kömürle üretimin artırılmasına karşı çıkılmazken, Türkiye’de ağaç sevgisi adında provokatif eylemler yapılmaktadır. Ülkemizin ormanlarının arttığı ilgili kurumlar tarafından sürekli olarak açıklanmıştır. Kampanyaları ağaç sevgisiyle izah edemeyeceğimiz açıktır. Çevreci görünümlü marjinallere aldırmıyor, işimize bakıyoruz” dedi.
Akbelen Ormanı’nda yaşanan ağaç kesimine direnen İkizköylüler ise Ankara’ya ulaştı. İkizköylüler ve çevreciler, TBMM Genel Kurulu’ndaki Akbelen gündemli olağanüstü toplantıya izleyici olarak katılacak.
“EVET, MARJİNALİZ”
Geçtiğimiz günlerde Akbelen’de Ege Saati muhabiri Onur Ulutaş’ın sorularını yanıtlayan İkizköy sakinlerinden 23 yaşındaki Esra Işık, Muğla Valiliği ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin benzer açıklamalarına ilişkin “Ağacını, ormanını, yaşam alanını, vatanını korumak, anayasal görevini yerine getirmek marjinallikse, evet biz marjinaliz” demişti.
“BAŞ MARJİNAL” KONUŞTU
İki yıldır aralıksız süren Akbelen nöbetinde hep en ön saflarda duran ve bu açıklamalar sonrası İkizköy sakinlerinin acı bir tebessümle “Baş marjinal” olarak takdim ettiği, 63 yaşındaki Melahat Tulha ise “Koca köyümüz vardı, kömür için onu elimizden aldılar. Şimdi de çamlarımızı kestiler ama artık bize ne derlerse desinler yerimizi, yurdumuzu, toprağımızı vermeyeceğiz” demişti.