Neymiş ! Halk erken seçim istemiyormuş !

Rivayet odur ki geçenlerde yapılan bir kamuoyu araştırmasından böyle bir sonuç çıkmış… Halkın yüzde 60’ı, “erken seçim gereksiz” demiş…

Peki kim yaptırdı bu araştırmayı?

Bilmiyorum…

Peki sonuçlarla ilgili değerlendirmeyi kim yaptı? CHP Genel Başkanı Özgür Özel…

Ve Özgür Özel ardından da dedi ki; halkın tercihi dönüşürse, biz erken seçime asılırız !

***

Olabilir… Günün ve koşulların gelişimine göre, böyle bir tercih ya da strateji geliştirilebilir. Buna pragmatizm derler. Benim merak ettiğim buradaki tercih değil. Merak ettiğim; siyaset kurumunun ne zaman halkın istediğini yaptığıdır! Ve ne kadar dürüst olduğudur.

Eğri oturup doğru konuşalım; Allah aşkına! İktidarı ve muhalefetiyle siyaset kurumu tüm kendi taleplerini “halkın isteği” olarak allayıp pullayarak sunmuyor mu topluma? Sorarım size; parlamenter sistemden “ucube cumhurbaşkanlığı sistemi”ne geçişi halk mı istedi? Ekonomideki KKM uygulamasını halk mı istedi? Türkiye’nin Suriye çöllerine girmesini halk mı istedi? İtibardan tasarruf edilemeyeceği, halkın tercihi miydi? Ve daha onlarcası sorulabilir…

***

İşin garibi sokaktaki insan da siyasilere benzemiş…

Kendi talebini ya da kendi görüşünü dillendirmiyor o da ya “halk karar verir” ya da “halk öyle istiyor” diyor..

Böyle bir kültürle iç içe yaşıyoruz. Oysa siyaset kurumu halkın önderi olmalı. Siyaset kurumu; toplumun önünde bir lokomotif rolü üstlenmeli.

Halkın ardından gidip, onun taleplerine körü körüne cevap verecek politikalar üretmemeli. Kısacası demem o ki; ülkeyi yönetenler ya da yönetme iddiasından olanlar, toplumda talep yaratacak siyasetler üretmeli. İnandırıcı olmalı, güven vermeli. Doğruyu söylemeli, ikircikli davranmamalı…

Bu bağlamda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, “erken seçim” ile ilgili yorumu ve izlediği politika için edeceğim bir iki söz var…

Bakın ! 31 Mart 2024 seçimlerinde halk AKP iktidarına “sarı kart” değil “kırmızı kart” göstermiştir… Tayyip Erdoğan yönetime güvenoyu vermemiştir.

Halk ülke yönetimi ile ilgili değişim talebini ortaya koymuştur. Hal böyleyken, yerel seçimleri kazanmış bir ana muhalefet partisinin genel başkanı, “Ben erken genel seçim çağrısı yapmayacağım” dememeliydi. Buna hakkı yoktu.

Özel; ülke gerçekleri ortadayken, sırf siyasetteki gerginliği ortadan kaldırma adına ne kendi partisinin ne de halkın taleplerini görmezlikten gelmezlik yapmamalıydı Bu bir hataydı.

İşte bu hatadır o kamuoyuna yansıyan…

Ve anketten çıkan “erken seçim istemiyoruz” yanıtı…

Şu gerçeğin bir kez daha altını çizelim; Türkiye bu iktidarla bırakın 4 yılı, 4 gün hatta dört saat bile gidemez. Güvenini, inandırıcılığını, yönetme refleksini kaybetmiş bir iktidarın derhal değişmesi lazım. Bu değişimi sağlayacak olan da ana muhalefet partisi CHP’dir.

Bu bakımdan Özgür Özel, bu konudaki stratejisini yeniden gözden geçirmeli ve meydanlarda erken seçimi zorlamalıdır. Türkiye’nin bu istibdat yönetiminden ve istikrarsızlıktan kurtulmasının tek reçetesi erken seçimdir.

Aksi halde bu gidişle AKP ve Tayyip Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürer.