Hangi vicdan, hangi iz’an olağan karşılar bilmiyorum ama benim şiddetle itirazım var bu yaptırıma… “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını, “askeri disiplinsizlik” olarak kabul eden bir “askeri mantık”ı gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum…
Genç harbiyelilerin TSK’dan çıkarılmasını öngören disiplin kurulunun gerekçeli kararı, saç baş yoldurur cinsinden… Bakın ne diyor;
“Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığı ifade eden ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sözünü amacı dışında ve karşıtlık içeren protest bir eylemde kullanmak disiplinsizlik olacağı gibi sözün değerini de azaltan bir davranış olacaktır.”
Kurulan bu cümlenin mantığını anlamaya çalıştım ama bulamadım. Bu ifadeleri kaleme alan ilgili ve yetkililere sormak isterim;
Bu teğmenlerin; mezuniyet töreninde ve herkesin gözü önündü, “Mustafa Kemalin askerleriyiz” diye slogan atmaları ne zamandan beri “protest eylem” kabul ediliyor. Bu söylemi hem Mustafa Kemal’e bağlılık ifadesi olarak kabul edeceksiniz hem de disiplinsizlik sayacaksınız…Kimi rahatsız ediyor bu slogan ve kimin neresine batıyor Allah aşkına !
Milleltin aklı ve zekasıyla dalga mı geçiyorsunuz?
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin iç hizmet kanunu ve yönetmelikleri bellidir. Doğrudur; disiplin, harbiyenin kapısından girmeyle başlar.
Ancak bir şey daha başlar o kapıdan adım atıldığında; o da bu ülkenin banisi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Öyle bir fenomendir ki o genç teğmenlerin ruhunun en ücra genlerine kadar işler…
Sayın Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu’nun yanı sıra; genç teğmenler ile onların komutanlarını ordudan atma kararı alan herkese sormak isterim;
“Siz de harbiye sıralarındaki yoklamada 1283 rakamı ile Mustafa Kemal okunduğunda, ‘içimizde’ diye hançereleriniz yırtılırcasına haykırmadınız mı? Siz de Mustafa Kemal’in askerleri olarak yetişmediniz mi?
Yukarıda da belirttiğim gibi kamu vicdanında bu karar kabul görmemiştir. Toplum; bu kararın bir askeri disiplin kuralları çerçevesinde alındığı kanaatinde değildir ! Ki 9 kişilik disiplin kurulunda 4 karşı oy vardır. Dolayısıyla bu karara, özünde itiraz vardır. Ve ne yazık ki siyasi bir tercih olarak halkın belleğinde kalacak.
Türk milleti bu yapılanı asla unutmayacak. Ve hiç şüphem yok ki günü geldiğinde; TSK’dan kopardığınız bu insanların itibarları da rütbeleri de iade edilecek ve onurları okşanacaktır.
Gönül isterdi ki “siyasi adaletsizlik” Türk halkının ve Türkiye Cumhuriyeti’nin göz bebeği kurumu olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne de bulaşmasın ! Ne yazık ki kişisel siyasi beka hesapları, bu geleneğin önüne geçti.
