Cumhuriyet Halk Partisi, İzmir’de sıkıntılı ve bir o kadar da uzun süren, kent siyasetinde gerilime neden olan aday düğümünü şimdilik çözmüş gibi görünüyor ancak parti için sadece Türkiye’de değil bu defa İzmir’de de işler kolay görünmüyor.
Yıllardır “CHP’nin kalesi” tamlamasını sonuna kadar hak eden İzmir’de seçim çalışmaları hızlandı. Türkiye, 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlere hazırlanırken görünen o ki; İzmir’de de iktidar ve muhalefet partilerinde seçim yarışı kızışacak. Siyaset bilimciler ve kamuoyu araştırmacılarına göre İzmir yerelinde iktidarını 2004 yılından bu yana koruyan CHP’de dengeler oldukça hassas. CHP’nin Cumhurbaşkanı seçimine müttefik olarak girdiği muhalefet partilerinin çoğu masadan kalkalı çok oldu. Hem ittifakta hem genel merkezde hem de yerel siyasette köprünün altından çok sular aktı. Yerel seçim öncesinde CHP’yle yan yana duran partilerden bazıları, CHP’nin kaybetmesi pahasına gemileri çoktan yaktı. Mevcut tabloda bir değişiklik olmazsa CHP’nin, MHP desteğini arkasına alan AKP ile özellikle ilçe belediyelerinde sıkı rekabet yaşaması, hatta birden çok fire vermesi olası.
Partinin kemikleşmiş ana muhalefete razı politikaları ve çantada keklik olarak gördüğü yerlerde gücünü iç çekişmelere harcaması artık bizleri bile şaşırtmıyor. Tüm bu tablo içinde sağduyulu seçmen yine sandıkta umutsuzluğa gömülüp de 2002’den bu yana ortaya koyamadığı demokratik tavrını oy oranlarına yansıtamazsa CHP’de bu kez sular bir daha durulmamacasına kaynamaya başlayabilir. Ve İzmir’in dağlarından genel seçimlere dair yıkım mesajı kanatlanabilir.
“FESTİVAL YASAKLARIZ AMA İÇKİ MASASINDAN DA OY İSTEYEBİLİRİZ” MANTIĞI
AKP’nin Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Hamza Dağ, geçtiğimiz akşam, Alsancak’ta alkollü mekânları gezerek oy istedi. Dağ, temsil ettiği iktidar ülke genelinde sayısız festivali iptal edip yaşam tarzına dönük baskıları artırmamış, alkol fiyatlarına özel olarak zam üstüne zam yapmamış, asrın lideri gezi eylemcisi kadınlara “sürtük” dememiş gibi İzmirli seçmenin bile hafızasıyla alay edercesine barlar sokağına girerek “Yaşam tarzına müdahale edilmeyeceği” mesajı verebildi. Hamza Dağ’ın içki içen kadınlara “Afiyet olsun kızlar” diye seslenmesi ve “İzmir 5 yıl daha kaybetmesin” diyebilmesi, siyasetin iki yüzlüğünden ziyade, CHP içindeki kafa karışıklığı ve İzmir’de oy oranları arasındaki makasın daralma potansiyeline işaret ediyor.
CHP’DEN MÜZE OLUR MU?
Sözün kısası, CHP’nin tüketen siyaset seviciliği ve kurultay kaybedenin bedel ödediği zamanları tarih olmazsa, bu partinin de ülkenin de daha kaybedeceği çok genel seçim olur. CHP yerel seçimlerde çantada keklik olarak gördüğü kalelerde bile kendini güvende hissedemez; belki de sonunda bu parti bir vakfa dönüşür ve genel merkez binası da kurucu değerlere saygı gereği bir müze olur. Ve nihayet yerine yepyeni bir isimle kurulacak sosyalist halkçı bir parti, yıllardır CHP’nin içini oyduğu Türkiye’deki sol değerlere olan ihtiyacı karşılar.