“Yeşilçam Efsanesi” Cüneyt Arkın

» Köşe yazarları » “Yeşilçam Efsanesi” Cüneyt Arkın

Birçok ünlü oyuncu gibi, o da 60’lı yıllarin popüleri olan “Ses”, “Yıldız”, “Artist” gibi dergilerin yıldız yaratma çabasıyla Türk sinemasına adım atmış aslen tıp doktoruydu Cüneyt Arkın. Yeşilçam’da bir efsaneydi. Özellikle aksiyon filmlerde! Sinema Eleştirmeni Atilla Dorsay onu şöyle anlatır: “Yakışıklı, mesleğine aşık, ayrıca baştan beri kaderin onu bir anlamda bağladığı Türk tarihinin gerçek ya […]

Birçok ünlü oyuncu gibi,
o da 60’lı yıllarin popüleri olan “Ses”, “Yıldız”, “Artist” gibi dergilerin yıldız yaratma çabasıyla Türk sinemasına adım atmış aslen tıp doktoruydu Cüneyt Arkın.
Yeşilçam’da bir efsaneydi.
Özellikle aksiyon filmlerde!
Sinema Eleştirmeni
Atilla Dorsay onu şöyle anlatır:
“Yakışıklı, mesleğine aşık, ayrıca baştan beri kaderin onu bir anlamda bağladığı Türk tarihinin gerçek ya da efsane kahramanlarını yaratma çabasıyla aksiyon filmlerine aşk filmlerinden daha çok bağlanmış bir kişilikti.”
Toplumsal içerikli filmleri ses getirmiştir.
Örneğin; Tarık Akan’la başrollerini paylaştığı “Maden” filmi!
Çok önemli yapıttır…
Yobazlarla mücadeleyi içeren 1981 yapımı
“Öğretmen Kemal” filmindendir şu unutulmaz replik;
“SEN SUSACAKSIN YOBAZ, BEN OLDUKÇA SUSACAKSIN”
“BEN KUVAYİ MİLLİYECİYİM, ATATÜRK’ÜN ASKERİYİM…”
****
O, “Kara Murat”tı.
O, “Malkoçoğlu”ydu.
O, “Öğretmen Kemal”di.
O, “Madenci İlyas’tı.
O, “Gırgır Ali”ydi.
Siyah-Beyaz filmlerle büyüyen kuşakların beyazperdedeki kahramanıydı o…
****
“Cağaloğlu Yokuşu’ndaki kitapçı, raflardaki kitapları eline alan, arka kapak yazılarını okuyan, sayfalarını karıştırdıktan sonra yerine koyan delikanlıyı fark etmekte gecikmez…
Genç adamın cebinde parası olmayan, edebiyat sever bir öğrenci olduğu her halinden bellidir… Kitapçı yanına giderek, istediği kitabı ücretsiz alabileceğini, okuduktan sonra geri getirebileceğini söyler…
Tıp fakültesi öğrencisi kitapçının yolunu aydınlatan ışığını unutmayacak ve sinema dünyasına adım attığında, afişlerde ‘Cüneyt’ olarak seçilen adının yanına soyadı olarak, Cağaloğlu Yokuşu’ndaki o kitabevinin adını yazacaktır: Arkın…”
Anlatıcı-Şair Sunay Akın ‘dandır bu anekdot…
****
Müjdat Gezen, Arkın’ın son yıllarında Müjdat Gezen Tiyatrosu’nda üç oyunda sahne aldığını hatırlatarak, “Hiç tiyatroda oynamamıştı. Hastalanınca morali bozulmuştu. ‘Ben seni sahneye çıkaracağım’ dedim. 62 senelik sahne hayatımda hiç bu kadar çok alkış alan birine rastlamadım. İnsanlar onu sevdi. Üç oyunda birden beraber oynadık” sözlerini dile getirdi.Arkın’la unutamadığı hatırasını da paylaşan Gezen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben oyunda ona Cüneyt Arkın rolünü verdim. Buna gazinocular teklif yapıyor şarkı söylesin diye ama o ‘Ben sinemacıyım bu işlerden hiç anlamam, beceremem’ diyor.
Çanta dolusu milyonlarca lirayı reddediyor.
Kendisi gibi yani!
Bir gün Cüneyt ağabeye ‘Kusura bakma gelecek oyunda yoksun, benden çok alkış alıyorsun’ dedim. Sarıldık birbirimize…”
****
Tarih;19 Ekim 2018’di.
Yer;İstanbul Maslak TİM.
Cüneyt Arkın,
Müjdat Gezen Usta’nın
“Şarkılar Seni Söyler” müzikalinde finalde dakikalarca alkışlanınca gözyaşlarını tutamamıştı.
O gün oradaydım,
bu fotoğrafları çekmiştim.
Sahneye de son çıkışıymış.
****
Cüneyt Arkın, 85 yaşında aramızdan ayrıldı.
Geriye, 400’e yakın film ve dizi,  güzel anılar, hoş seda ve fotoğraf kareleri kaldı…
Onu çok ama çok özleyeceğiz.
Saygıyla. Rahmetle…
#CüneytArkın