Sadaka kültürü !

» Köşe yazarları » Sadaka kültürü !

İdris Akyüz yazdı…

Yıl 1913…

Osmanlının yerlerde süründüğü süreç… Sultan Reşat ya da diğer adıyla V. Mehmet’in padişahlık dönemi…

Halk, yıllarca süren savaşların ardından yorgun ve bitap düşmüş, sefalet ve yoksulluk kol geziyor. Anadolu’da  “Allah hiç kimseyi açlıkla imtihan etmesin” deyimi ortaya çıkıyor. Ki o tarihlerde Osmanlı İmparatorluğu’nun nüfusu resmi kayıtlara göre, “Müslümanı, Yunanlısı, Ermenisi, Bulgarı, Protestanı, Yahudisi” toplam, 20 milyon civarındaydı…

Daha sonra 1’inci dünya savaşı ve arifesindeki bölünmelerle, Osmanlı %30 civarında nüfus kaydetti… Resmi kayıtlara göre 1906 – 1919 arası, koca imparatorluğun nüfusu 14 milyona indi…

Ve İstanbul’daki “saray ve şürekası” dışında, yukarıda da belirttiğim gibi Osmanlı coğrafyasında açlık kol geziyordu…

***

İşte bu dönemde; Bayburt’ta bir dernek kuruluyor… Derneği; zamanın Bayburt Kaymakamı Tunalı Hilmi kuruyor. Tunalı Hilmi; İttihat ve Terakki’nin önemli isimlerinden biriydi ve cumhuriyetin kuruluşunda önemli görevler üstlenmiş, 1 ve 2’nci Meclis’te milletvekili olarak bulunmuştu…

Neyse… Derneğin adı; “Müslüman Dilendirmezler Cemiyeti”

Derneğin görevi; “dilenecek duruma gelmiş” aç insanlara “onların onurlarını da koruyarak” sözde iş bulmaktı… Aslında resmen sadaka vermekti… Ve bu sadaka, devlet tarafından organize edilen sosyal yardımlaşmanın ta kendisiydi.

***

Aradan yıllar geçti… Kurtuluş savaşı… Ve 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti… 13 milyon nüfus… Devrimler, değişim ve dönüşüm süreci… 1933-38 planlı kalkınma dönemi.. Dolar kuru; 1923’te 1 $ = 1.68 TL, 1930’da 2.12, 1938’de 1.28 TL idi… Açlık ve yoksulluk sınırının “gelişmekte olan ülkeler arasında” belli bir standardı yakaladığı, dilenciliğin ve “sadaka kültürü”nün yavaş yavaş ortadan kalkmaya başladığı yıllar…

Ve bugün cumhuriyetin 100’üncü yılı…

AKP’nin iktidara geldiği gün dolar kuru; 1,4 TL idi… Bugün ise 36 TL sınırına gelip dayandı… 22 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarı diyor ki; 2024 yıl sonu milli gelir 1,3 trilyon dolar olacak ve kişi başına düşen düşen miktar 15 bin dolara ulaşacak… Bu da demektir ki; her TC vatandaşı ayda ortalama 45 bin lira gelir elde ediyor… Bir başka ifadeyle 4 kişilik bir ailenin aylık ev girdisi 180 bin lira… Peki var mı böyle bir rakam? Ya da kaç 4 kişilik ailenin evine ayda 180 bin TL para giriyor?

Hükümetin söylediği gibiyse; ne diye, köylüsü, işçisi emekçisi “geçinemiyoruz, açız” diye sokaklara dökülüyor? Niçin çocuklar yatağa aç giriyor? Neden, Türkiye Cumhuriyeti, hala dünyada gelişmekte olan ülkeler sıralamasında yerinde sayıyor? Neden, Türkiye’nin hukuk, yargı ve adalet sistemine güvenilmiyor?

İktidar bu milleti kendine muhtaç hale getirip, “yalvartmak”mı istiyor? Merak ediyorum; bugün ülkeyi yöneten siyasi zihniyet, “kendi iktidarını sürdürme adına”  bilerek insanları fukaralaştırıp, kendine biat ettirme stratejisi mi uyguluyor? Yeni bir sadaka kültürü mü oluşturulmak isteniyor.

***

Tunalı Hilmi’nin Bayburt’ta kurduğu dernek,  gerçekten halka yardım içindi. Şimdi bakıyorum da bugünkü iktidar kendi siyasi bekası için uğraşıyor. Ama ben bu milletin yeni bir “sadaka kültürü”ne itibar edeceğine inanmıyorum.