İyi ki Egeliyim.
Ege denilince aklınıza ne geliyor? Mavi bir deniz mi? Sıcacık insan ilişkileri mi? Dost sohbeti mi? Zeytin ağaçları mı? Ehl-i keyif olmak mı? Rakı mı? Yunan adaları mı? Huzur mu? Yoksa hepsi birden mi geliyor aklınıza?
Biz Egeliler hayatı akışına bırakırız. Telaşımız yoktur. Özellikle Ege kasabalarında, köylerinde böyledir hayat. Güler yüz ve dostça bir mizaç hâkimdir Ege’ye.
Şehirde de olsanız, köyde de Ege’de sabah kahvesi mühimdir. Özellikle kadınlar sabah kahvesi içmek için buluşur. Gündelik hayat çok önemlidir. Haftada bir gidilen semt pazarlarında pazarcılarla sohbet etmek bir zevktir. Aynı şekilde şehirde sık ziyaret edilen çarşıda esnafla sohbet de öyle…
Denize kıyısı olan yerlerde yaşayan Egeliler için deniz vazgeçilmezdir. Çoğumuz deniz olmayan yerde yaşayamayacağımızı söyleriz mesela.
Egeliler “anda kalmayı”, anın keyfini çıkarmayı Antik Yunan’dan beri iyi bilir gibi geliyor bana. Kanaatkâr insanlarızdır genelde. Küçük şeyleri, azla mutlu olmayı severiz. Bu bilgelik, doğayla uyumlu yaşamayı seven Egelilerin ehl-i keyif olmasını sağlar işte. Hayat kısadır ve biz Egeliler bunu içselleştirmiş insanlarızdır genelde. Belki de bu yüzden Egeli kadınlar her yaşta giyinir, süslenir ve ertelemeden yaşar hayatı. Tabii yemeyi, içmeyi, gezmeyi, sohbeti ihmâl etmeden…
Egeli olmak aslında sadece bir yaşam biçimi değil, bir ruh halidir, zihniyettir. Gündelik hayat Ege’de işte böyle bir bilgelikten beslenir. Yaşamı çok sevmenin getirdiği bir bilgeliktir bu.
Egelilerin gündelik hayata bakışı için kısaca basit, sade, kardeşçe, hayattaki küçük zevklerin tadını çıkararak yaşamaya çalışmak diyebiliriz.
Hayatınızı şekillendirirken Egeli olmanın getirdiği bu ruhhttps://egesaati.com.tr/?s=ruh halini ve yaşam biçimini anımsamanızı hatta yaşamanızı diliyorum.
İnanın, bu bilgelik, gündelik hayatınızdaki stresi azaltırken, yaşamın bütününe bakışınızı da olumlu yönde değiştirecek.