Ev İçi Kadın Emeği Üzerine Birkaç Soru

» Köşe yazarları » Ev İçi Kadın Emeği Üzerine Birkaç Soru

Iraz Şensöz yazdı…

Yemek yapma, çocuk veya hasta bakımı, temizlik gibi işlere ev içi emek diyebiliriz ve bunları genelde kadınlar yapıyor. Yaşadığımız düzende de bu işler “görünmüyor.”

Toplumsal yeniden üretim için temel olan bu emek, kadınların ev içindeki bu çalışmaları. Toplumda ise bu çalışmalar “fedakârlık” gibi kılıflara sokuluyor.

Feminist kuram, ev içi emeğin değersizleştirilmesini farklı açılardan tartışıyor.

Radikal feminizm, ev içi emeği patriyarka ile açıklıyor. Radikal feministler, kadınların “doğalarında” bu işlerin olduğunun söylenip erkeklerin kadın emeği üzerindeki kontrolünün devam ettirilmesinin sağlandığını vurguluyor.

Marksist feminizme göre, ev içi emek kapitalist üretim biçiminin ayrılmaz bir parçası. Kadınların evdeki görünmez emeği, üretken emek gücünün yeniden üretilmesi için gerekli. Böylece kapitalizmin devamı sağlanıyor.

Sosyalist feminizm, patriyarkanın kapitalizmle birlikte çalıştığını söyleyerek, kadınların ev içi çalışmasının sadece ekonomik değil, toplumsal hiyerarşiyi de etkilediği üzerinde duruyor.

Ev içi emek ekonomik ve toplumsal bir değer olarak tanınmalı. Evet, kimi feministlere göre ev içi kadın emeği, üretim süreçlerinin bir parçası olarak görülmeli.

Ev içi emek her şeyden önce erkekle kadın arasında bölüştürülmeli dersek, bu bizi toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden tanımlanmasına götürmez mi?

Peki sizce ev içi emeğe nasıl yaklaşmalı, bu çalışmaları nasıl değerlendirmeliyiz?

Kadın emeği tanınmalı ancak nereden başlayacağız?

Aileden mi? Bireylerden mi? Kanunlardan mı? Kadınlardan mı? Dayanışma bunun neresinde olacak?

Feminizmin bunca yıllık kazanımlarından sonra, devam eden mücadeleyi de düşünürsek kadınların geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Özgürlük yakında mı, git gide uzaklaşıyor mu?

2025’in bu ilk yazısını kafamda beliren sorularla bitiriyorum.

Kadınların özgür olması toplumun özgürlüğüdür diyorum.

Özgür yarınlara hasretle…