Türk siyasetine bol gelen lider

» Köşe yazarları » Türk siyasetine bol gelen lider

Türk siyasetinin gelmiş geçmiş en centilmen ve en aykırı ismi ERDAL İNÖNÜ… Bugün onun doğum günü… Yaşasaydı, bugün 97 yaşında olacaktı.

Erdal Bey, meslek yaşamımda tanıdığım, neredeyse bütün en güzel “en”leri taşıyan bir insandı. Sadece bir siyasetçi ya da bir akademisyen veya kurtuluş savaşı kahramanı İsmet Paşa’nın (İnönü) oğlu değildi… Müthiş esprileriyle aslında bir tuluad sanatçısı yakıştırması bile yapılabilir Erdal Bey’e…

Bir anı paylaşayım ve siz ne demek istediğimi anlayın.

Yıl 1988…

Saddam Hüseyin’in Kuzey Irak’ta Kürtlere karşı sürdürdüğü katliam, yerleşik adıyla “Halepçe Katliamı” sınırları zorlamış ve G.Doğu Anadolu’da on binlerce Kürt sığınmacıyı misafir etmek zorunda kalmıştık… Çukurca, Nusaybin, Hakkari, Şemdinli, Yüksekova, sığınmacı çadırından geçilmiyordu…

O günlerde, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ve kalabalık bir heyetle sığınmacıları ziyaret etmek üzere Ankara’dan, Türk Hava Kurumu’na ait bir uçakla Van’a gidiyoruz… Tuvaleti olmayan 20 kişilik kabin basınçlı bir uçak…

Kimler yok ki… Hikmet Çetin, Fikri Sağlar gibi partinin önde gelen isimleri …Tunceli Milletveki Orhan Veli Yıldırım da vardı ki Orhan Bey, Erdal Bey’e, Türkçe bilmeyen Kürtlerle diyalog kurmak için tercümanlık yapıyordu…

Neyse…

Etimesgut Havaalanı’ndan hareket ettik… Erdal Bey, uçağın en önünde tekli bir koltukta gazete okuyordu…

Elazığ üzerinden geçip Keban Barajı semalarındayken bir türbülansa yakalandık ki ancak yaşayan bilir… Van Havaalanı için alçalmaya başladığımızda türbülans daha da şiddetlenmişti…

Uçak, bir sağa bir sola savruluyor, bazen birden aşağıya düşüyor, birden yükseliyordu… Koltuklara sıkı sıkıya sarılmıştık. Korkudan içimiz dışımıza çıkacaktı neredeyse…

Hikmet Çetin’le birlikte bildiğimiz tüm duaları okuyor, başa alıp tekrar ediyorduk neredeyse…

Erdal Bey ise hiç rahatını bozmuyor, sanki o aynı uçakta değilmiş gibi gayet rahat, gazetesini okumaya devam ediyordu…

Sonuçta sağ salim Van Havaalanına indik…

Uçak park ettikten sonra, kaptan pilot Erdal Bey’in yanına geldi.. Mahcup bir ifadeyle;

-Efendim; alçalırken, kötü hava koşulları nedeniyle, sizi biraz rahatsız ettik, özür dileriz! dedi…

Erdal Bey, ne söylesin istersiniz? O kendine has tebessümüyle, kaptanın sırtına dokunup;

– Üzülme, üzülme ! Alçalmadan nasıl inecektik ki ? deyince, kimde kalır takat… Bütün gerginliğimiz gitmişti…

Nur içinde yat Erdal İnönü !

Sen Türk siyasetine birkaç numara büyük geldin. Çok şey öğrettin bize. Hatıran önünde saygıyla eğiliyorum. Ruhun şadolsun !