Hayattan Alınan Zarif Bir İntikam: Metin Solmaz

» Köşe yazarları » Hayattan Alınan Zarif Bir İntikam: Metin Solmaz

Iraz Şensöz yazdı…

On yedi yıl önce Metin’le tanıştığımda yaklaşık beş dakika sonra ona “Hayattan intikam alıyor gibisin” demiştim. O da şaşırmıştı. Oysa hikâyesini bile bilmiyordum henüz.

Birçok insan çocukluğunda travma yaşar, anne baba kaybı, boşanma, daha ağır durumlar olabilir elbette. Buradaki kilit şudur; sizi başınıza ne geldiği değil, başınıza gelen şeye verdiğiniz tepki şekillendirir.

Metin de zorlu bir çocukluğa verdiği tepkiyle varoluşunu şekillendirmiş, zeki, akılcı ama her şeyden önce cesur biridir. İntikamı hayatın kendisinden, üstelik zarafetle almak hem zekâ hem de cesaret gerektirir çünkü. Tam da bu nedenle tanıdığım ilk andan itibaren her hareketiyle bana güven vermiş ve mutlaka bir şeyler öğretmiş biridir Metin. Hayattan intikam almaktan siz ne anlıyorsunuz bilmiyorum ama ben hayatı hakkıyla yaşamayı anlıyorum.

Metin bir ateisttir ancak -kendisi ne der bilmiyorum ama- mistiktir aynı zamanda. Hayatı ruhsal açıdan da kucaklar. Metin insanlara dokunur. Belki fizik bildiğinden, her karşılaşmanın bir anlamı vardır, olmalıdır onun için. Pragmatik ancak bencil değildir. İnsanlar bir araya geldiyse ortaya herkesin işine yarayacak bir “şey” çıkmalıdır. Bir iş veya bir ürün.

Hızlı düşünür, analitik ve yapıcı biridir. Entelektüel erdeme sahiptir ve sadece dünyadaki değil, insanların hayatındaki yerini de çok iyi seçer ve belirler. Sınırlar konusunda uzmandır diyebilirim. Bence zarafet kelimesine yeni bir karşılık yazsak tanımı bu olurdu.

Metin, hayatın her dakikasının kıymetini bilerek, asla geçiştirmeden yaşayan, tanıdığım nadir şehirlilerdendir. Bu açıdan onu kendime benzetirim. Ofiste beraber eğlenerek Türk kahvesi yapmışlığımız vardır. Cezvenin başında sabırla bekleyenlerdendir o da. Kahve pişerken başka şeyle oyalananlardan değil.

Metin, benim psikolojik bir rahatsızlıkla boğuştuğum ve bunu farkında olmadığım zor, dengesiz gençlik yıllarımda az kahrımı çekmemiştir. Her iletişim kurduğumuzda afallasa da anlamaya çalışmıştır. Bir gün bana “çocuk gibi kadın yahu” dediğini de buraya not düşeyim. Hoşuma gider bu benzetme.

Son olarak, kendisinin yaptığı onlarca güzel işi, hayatını bilsem de tüm bunları buraya sığdırmam sadece kâtiplik olur. Bu yüzden onu tanıyor olmanın bende yarattığı izlenimleri anlatmaya çalıştım. Var olsun.