Liderlerin konuşma üsluplarından ve zaten çoğu açık olan yerler için “toplu açılış” yapılmasından seçim sathı mailine girildiği anlaşılıyor. Bu noktadan hareketle seçimin farklı bir boyutunu ortaya koymayı istedik.
Konuya bir girizgâh olması bakımından eşitlik ilkesinden ne anlaşıldığını kısaca ortaya koyalım. Anayasa’nın 10. maddesinde şu hüküm yer alıyor:
“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.”
Malum şahsın bile anlayabileceği açıklıktaki bu emredici hüküm, yasalar başta olmak üzere bütün düzenleyici işlemler için geçerlidir. Ancak seçim sisteminde bu hükümle çeliştiğini düşündüğümüz uygulama sonuçlarına rastlamaktayız.
Konuyu anlaşılır kılmak adına yaptığımız kısa çalışmayı sözlere dökmeye çalışalım. Haziran 2018’de yapılan milletvekili genel seçimlerinde iller bazında toplam seçmen sayısını o ilin çıkaracağı milletvekili sayısına böldük ve bir değere ulaştık. Bu değeri milletvekili başına düşen seçmen olarak ifade edebiliriz.
Örneğin, Adana’da toplam seçmen sayısı 1.526.827 ve çıkaracağı milletvekili sayısı 17. Böldüğümüzde bir milletvekili başına 101.788 seçmen isabet ediyor.
Aynı yöntemi izleyerek diğer bazı illere ilişkin değerlere göz attığımızda oldukça “ilginç” sonuçlar ortaya çıkıyor. Ortamı rakamlara boğmamak için sadece milletvekili başına düşen seçmen rakamlarını yer vereceğim.
Adıyaman 79.953, Afyonkarahisar 84.617, Ağrı 74.093, Bingöl 60.421, Bursa 107.466, Ankara 108.590, Eskişehir 92.317, Gümüşhane 50.426, Aksaray 66.767, Bayburt 56.249, Ardahan 34.782, Şırnak 67.210, Iğdır 59.867, Karaman 57.958, Kastamonu 95.305, Hakkari 56.146, İstanbul 107.893, İzmir 115.441. Söz konusu rakamları Yüksek Seçim Kurulu’nun web sitesindeki verileri kullanarak elde etmek mümkün.
Bu rakamlara göre bir Ardahanlı 3,3 İzmirli, 3,1 İstanbullu demek. Bir Gümüşhaneli seçmenin oyu, İzmirli ve İstanbullu seçmenin oyundan 2 kat daha değerli demek.
Aynı sayıda milletvekili çıkaran (3) iki ilden Karamanlı 173.867 seçmenin Kastamonulu 285.917 seçmenden daha avantajlı olduğu görülüyor. Bu durum eşitlik ilkesi açısından değerlendirildiğinde, aykırılık kendiliğinden göze çarpıyor…
Sizce de ortada bir tuhaflık yok mu?