“Vatanım bütün yeryüzü, milletim insanlıktır.”

» Köşe yazarları » “Vatanım bütün yeryüzü, milletim insanlıktır.”

Atilla Köprülüoğlu yazdı.

Devrimcidir.
Hümanist kimliklidir.
Atatürkün fikir önderidir o.
Türk Edebiyatı’nın batılılaşmasında öncü rol üstlenmiştir.
Abdülhamit döneminin baskısına, eylem,fikir ve şiirleriyle karşı çıkmıştır.
Servet-i Fünun akımının önderidir de.
Meslektaşları ona, “Edebiyatımızın yüz akı” demiştir.
****
Mektebi Sultani’yi (Galatasaray Lisesi) bitirmiş, yıllar sonra bu okulda öğretmenlik yapmış, sonra da müdürlük.
Tevfik Fikret, Mektebi Sultani’nin gelmiş geçmiş müdürleri arasında en iyi nam bırakanların başında gelmektedir.
Bugün okulda adını taşıyan bir konferans salonu mevcuttur.
****
“Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini…” yazandır
Tevfik Fikret…
“Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin. “
****
Evrensel Şairimiz
Ataol Behramoğlu ona yazmıştır ve duygularımızı da yansıtmıştır bu dizeleriyle;
“Fikret, büyük usta, sevgili şair
Bu ülkede de en ışıklısı olmuştu sabahların
Senin umutların gerçekleşmişti bir bir
Dağılmıştı akılları kaplayan sisi yüzyılların
Haklıydın ‘geceler kıyamete kadar sürmez’ derken
Haklıydın yüceltirken yaşamak sevincini
Haklıydın sabahı özlemle beklerken
İnsan olmanın o yüce değerini
Bu ülkeye en ışık dolusu geldiyse sabahların
Senin şiirinin aydınlığı da vardır onun güneşinde
O güneşti parlayan alınlarında kahramanların
Son veren karanlığın yüzlerce yıl süren egemenliğine
Sonra o karanlık geri geldi tekrar
Tıpkı dokuz canlı canavarı gibi masalların
Fakat artık bizim de ölümsüz bir örneğimiz var
Biliyoruz yenilmez olmadığını o canavarın
Fikret, büyük usta, sevgili şair
Umudunun ışığı yolumuzu hep aydınlatacak
Çünkü yaşam iyilik ve aydınlık demektir
Onlarla insan olunur ancak…”
****
Tiyatro yazarı ve yönetmeni Haluk Işık
Hocam’dandır;
“Han-ı Yağma’yı yazabilecek şiir yeteneğiniz ve ödünsüz bir aydın duruşunuz varsa, size TEVFİK FİKRET derler.
Onu yazdığı dilden okuyabilmekse, müthiş bir şanstır.
Kişisel ek: babanızın ondan esinlenerek, adınızı Haluk koyması ise gurur verir.
‘Haluk’un Defteri’ yazılarını, ödenemeyecek bir borcun gereği olarak yazmaya çalışırsın.
Hatır ve hatırası önünde saygıyla eğiliyor, minnetle anıyorum.”
****
Bir anekdot…
Sunay Akın’dan;
Çanakkale’yi ziyaret ederek, izlenimlerini aktarmaları istenen sanatçı heyeti, 11 Temmuz 1915’te Sirkeci’den trenle yola koyulur.
Davete, aralarında İbrahim Çallı, Enis Behiç, Hamdullah Suphi, Ömer Seyfettin, İbrahim Alaattin, Nazmi Ziya ve Mehmet Emin’in de olduğu on yedi kişi katılır.
“Heyet-i Edebiye” olarak anılan grup, bir İngiliz zırhlısı tarafından tahrip edilen Namık Kemal’in Bolayır’daki mezarını da ziyaret etmeyi unutmaz.
Davete katılamayanlar arasında öyle güçlü bir kalem vardır ki, eğer heyette o olsaydı Çanakkale Savaşı hakkında elimizde harika bir eser olabilirdi.
Ancak gidemez, çok önemli bir mazereti vardır, ölüm döşeğindedir.
Tevfik Fikret, başucunda duran Çanakkale’deki savaş alanlarına ziyareti içeren davetiyeye bakarak verir son nefesini…
****
Bugün;
“Düşünceleri ve eserleriyle Türk edebiyatına ve ülkenin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma sürecine yön verenlerden”
şairlerimizden
Tevfik Fikret’in 108. ölüm yıldönümü.
“Kimseden feyz ummam, kol kanat dilenmem; kendi gök boşluğumda, kendi göklerimde kendim uçarım.
Eğiliş, boynuma esirlik halkasından ağır gelir; fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şairim.”
dizeleriyle;
Anısına saygıyla…