İnanılacak gibi değil, Beşer Esad kaçtı !

» Köşe yazarları » İnanılacak gibi değil, Beşer Esad kaçtı !

İdris Akyüz yazdı.

12 yıldır süren Suriye iç savaşı; 12 günde bitti. HTŞ önderliğindeki direnişçi gruplar, elini kolunu sallayarak Şam’a girdi ve bunca yıldır kendi halkına zulmedip on binlerce insanın ölümüne neden olan Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, ülkesinden kaçtı. Ailesi ile birlikte en yakın dostu Rusya Devlet Başkanı Putin’in kollarına attı kendini ve Moskova’da ilticacı oldu… Böylece Suriye’deki 61 yıllık “Baas rejimi” sona erdi.

İşte, ezber bozan bu son hareket kafaları fena halde karıştırdı. İşin için bir bit yeniği olup olmadığı sorusunu akla getirdi.

 Zira, Rusya ve İran destekli Beşer Esad’ın hiç bir direniş göstermeden, ülkeyi direnişçilere teslim etmesi mantıkla örtüşmüyor. Düşünüyorum da acaba, Ukrayna’da tokat yine Rusya ile İsrail tarafından “karizması çizilen” İran, Suriye’de aynı akıbeti yaşamamak için aralarında anlaşarak  Beşer Esad’ı ikna etmiş olabilirler mi? Emin olun aklıma başka bir şey gelmiyor.

***

Burada akla gelen sorulardan bir başkası;  Suriye’deki krizin ve iç savaşın sona erip ermediği ve bundan sonra Suriye’ye barışın gelip gelmeyeceğidir.

Bir diğer soru; HTŞ önderliğinde oluşacak yeni Suriye yönetiminin yüzü ne tarafa dönük olacak? Avrupa’ya mı, doğuya mı yoksa okyanus ötesine mi? Ve Suriye’nin toprak bütünlüğü aynen kalacak mı kalmayacak mı? Yoksa ülke birkaç parçaya mı bölünecek? Tıpkı Irak’ta olduğu gibi…

Acaba yeni ABD’nin “Arap baharı” projesinin bir sonucu olarak ABD’ye mi biat edecek yoksa özgün ve özgür bir Suriye’nin temelini mi atacak? İnsan hakları temelinde ne kadar özgürlükçe ve ne kadar demokrat olacak? Ya da Afganistan’da olduğu gibi bir “Taliban yönetimi” anlayışıyla bütünüyle İslami referanslara dayalı bir yol mu izleyecek?

***

Bütün bu soruları ve alternatif yanıtlarını yan yana koyduğumuzda, günün sonunda Suriye’nin önümüzdeki süreçte geçireceği “evrim” komşu ülkeler açısından en çok Türkiye’yi ilgilendiriyor. İslam aleminin tek “laik cumhuriyeti” olan Türkiye’ye karşı, Suriye yeni yönetimi, düşmanca mı dostça mı davranacak bilinmez. Savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan Suriyeliler ne olacak? Bir başka ifadeyle Türkiye ne yapacak?

Mesela; Türkiye; otorite boşluğu ve terör nedeniyle Kuzey Suriye’de konuşlandırdığı askeri birliklerini geri çekecek mi? Ve tabi ülkedeki Rusya ile ABD birlikleri. Amerika ne yapacak? Bu ülkeler yeni Suriye yönetimi ile nasıl bir ilişki içerisinde olacaklar.Ve tabi ki diğer uluslar…

***

Ben ne uluslararası politik areneda Suriye değerlendirmesine bakarım ne de ABD, Rusya ya da İran’nın birebir izleyeceği stratejiye… Zira bizim derdimiz onlardan çok daha büyük. Türkiye şu anda, bünyesinde en büyük sığınmacı nüfusu barındıran tek ülke. Sadece Suriyelilerin sayısı 7 milyon civarında… Ve bu insanlar 10 yılı aşkın bir süredir Türkiye’de yaşıyor. Ne kadarının kayıtlı ne kadarının hiç kaydının olmadığı bilinmiyor. Bir de İçişleri Bakanı’nın açıkladığına göre, ikamet ya da irtibat noktalarında ulaşılamayan 150 bin civarında Suriyeli kayıp. Bu insanlar ne oldu? Bir yolunu bulup Türkiye’yi mi terk ettiler. Yoksa değişik amaçlarla “uyuyan hücreler”de mi saklanıyorlar? Bu bakımdan ortada çok büyük bir güvenlik sorunu var?

***

Öte yandan Suriye’li sığınmacılar, “Esadın gidişi” için her ne kadar çığlıkları atsa da topyekün ülkelerine döneceğe benzemiyor. Yapılan araştırmalarda Türkiye’deki Suriyeli her iki kişiden beri geri dönmek istemediğini söylüyor. Hal böyleyken Türkiye’nin ve ülkeyi yöneten siyasi iradenin işinin kolay olduğu söylenemez.

Dileyelim ki Suriye’de gelen gideni aratmasın !