Muğla bölgesindeki termik santral ve kömür ocaklarında çalışan sendika üyesi işçiler, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ile görüşmek istedi. Görüşme sırasında termik santralinde çalıştığı iddia edilen bir işçi tarafından Aras'ın oturduğu kürsüye baret fırlatıldı. Baret  başkan Aras'a isabet etmezken, prokovatör işçi dışarı çıkarıldı. 

Maden-İş ve Tes-İş Sendikasına bağlı çok sayıda işçi Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ile görüşmek üzere Muğla Büyükşehir Belediyesi Türkan Saylan Merkezine geldi. Salona gelen işçiler salonda sürekli slogan atmaya başladı. Kürsüye gelen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras sloganlar nedeniyle konuşamadı.

Gazetecinin boğazını sıktılar

Salonda haber takibi yapan yerel gazete muhabiri Ümmü Gülsüm Dural’a sendikacılar tarafından önce sözlü saldırı gerçekleştirildi. Erkek sendika üyelerinin arasında kalan genç kadın muhabire bu defa gelen işçiler arasında yer alan bir kadın tarafından fiziki saldırı yapılarak boğazı sıkıldı.

Baret fırlatıldı

Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın toplantıda işçileri istihdam edeceğini söylemesine rağmen bazı sendika işçileri slogan atmaya devam etti. Toplantı esnasında işçilerden bazıları Başkan Aras’ında bulunduğu masaya baret fırlattı. Şans eseri fırlatılan baretler herhangi bir yaralanmaya neden olmadı.

Bodrum’da geleneksel iftar buluşmaları devam ediyor Bodrum’da geleneksel iftar buluşmaları devam ediyor

İşçileri istihdam ederim

İşçilerle dakikalarca konuşmak isteyen ancak her defasında sözü kesilen Aras, “Bir kere bizim emekle, emekçiyle hiçbir sorunumuz olamaz. Ben bu termik santralleri kapatmayı yetkisini haiz birisi değilim. Bizim amacımız şunu yapmak ve ‘işlerimiz çıksın gitsin, işini gücünü kaybetsin, orada santral kapatılsın’ değil. Ama orayı işletenler, oradan para kazanan insanlar, işçinin hakkını savunmak zorundadır. Sendikalarımızın tavrı bana karşı olmamalıdır. İşçinin hakkını savunmak için İçtaş’la Limak’la tartışılmalıdır. Hükümetle tartışmalıdır" dedi.

A W412563 04

Başkan Aras, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Ben sadece kentimiz haklarını savunmaya çalışıyorum. Burada işçi de varsa işçinin de hakkını savunuyorum. Zeytinde varsa zeytinin de hakkını savunuyorum. Toprağın, suyu hakkını da savunuyorum. Bu da benim görevim. Sendikalarımız burada beni günah keçisi seçtilerse boynum da kıldan incedir. Onu da kabul ediyorum. Siz işçi haklarını gidin Limak’a İçtaş’a, sermayeye karşı savunun arkadaşlar. Bana karşı savunmayın. Bakın bugün Yatağan termik santralinden ben oraya geldim, atılan 500 arkadaşımı dedim ben işe alırım dedim gelsinler ben onları ile alacağım. Ben kamu görevlisiyim. Ben kamu görevlisi olarak hem halkımın hem de toprağımın hakkını savunmak zorundayım. Oradan işçilerin çıkarılmasının müsebbibi ben değilim arkadaşlar. Sendikal işçisini işten çıkarıp taşeron üzerinden işçi alan sermayeye söz edebiliyor musunuz?” diye konuştu.

11-1

Kaynak: Haber Merkezi