Yunanistan'ın Santorini Adası
çevresindeki sismik aktiviteler, bölgedeki tehlikeyi artırıyor. 26 Ocak’tan bu yana 750'yi aşkın
deprem kaydedilen bölge,
volkanik patlamaların habercisi olabilir. Prof. Dr. Doğan Yaşar, volkanik faaliyetlerin Ege bölgesindeki ekonomik ve ekolojik dengeyi bozabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Bu patlamanın yol açabileceği
kuraklık hem İzmir hem de ülkenin geleceğini tehdit ediyor.
Santorini Adası'nın kuzeydoğusunda, derinlikleri 5 ile 25 kilometre arasında değişen depremler, bölgenin aktif bir volkanik alanda yer aldığını ortaya koyuyor. Ancak, uzmanlar bu sismik hareketliliğin yalnızca deprem ve
tsunami riski taşımadığını, asıl tehlikenin volkan patlaması sonrası yaşanacak kuraklık olduğunu vurguluyor.
Prof. Dr. Yaşar, Santorini'deki volkan patlamasının Ege bölgesinde ciddi bir kuraklık dalgasına neden olabileceğini belirtiyor. “Volkan patlamaları olağanüstü kuraklığa yol açar. Bu, yalnızca bölgesel bir sorun değil, tüm dünyayı etkileyebilecek bir felakettir” dedi.
Pinatubo Yanardağı
Dünyada 120 civarında aktif volkan bulunduğunu belirten Prof. Dr. Yaşar, büyük volkanların patlamalarının küresel iklimi doğrudan etkileyebileceğini hatırlatıyor. 1991'deki Pinatubo Yanardağı patlaması, son 130 yılın en büyük volkanik patlamalarından biri olarak tarihe geçti. Patlama,
dünya genelinde hava sıcaklıklarını 0,5 derece düşürerek büyük bir kuraklık ve su krizi yarattı.
Yaşar, Santorini volkanının Pinatubo'dan 15 kat
büyük olduğunu belirterek, “Kuraklık, ekonomik kriz, açlık ve savaşlar gibi felaketlere yol açabilir” diyor.
Su krizi
Yaşanacak olası bir volkan patlaması sonrası, Ege bölgesinde 3-4 yıl sürecek bir yağış azlığı bekleniyor. Bu durum, su kaynakları ve
yeraltı suları üzerinde baskı oluşturacak. Prof. Dr. Yaşar, “Volkan patlaması durumunda su ihtiyacı yer altı sularından karşılanacaktır. Bu yüzden yer altı sularına dokunmamak gerekiyor” uyarısında bulundu.