Cumhuriyet Halk Partisi’nden Datça Belediye Başkan aday adayı olan Gazeteci Mesut Yar, TELE1 Ege Bölge temsilciğini ziyaret etti. Ziyaretin ardından Simge Arıcan’a özel açıklamalarda bulunan Yar, Datça için hedeflerini tespitlerini anlattı.
“DATÇA BANA, CAN BABAMIN MİRASI OLARAK KALDI”
20 yıldır Datça’da ikamet ettiğini ve Datça için çalışmak için başkan aday adayı olduğunu ifade eden Yar, göreve geldiği ilk an Datça’nın sorunlarını çözmek için bir buçuk yıldır planladığı sivil toplum örgütünü hayata geçireceğini ifade etti.
Datça’nın kendisine Can Yücel’den miras olduğuna vurgu yapan Mesut Yar, “neden Datça?” sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Datça’yı sevdiğim ve Can Yücel’in bana mirası olduğu için seçtim. 27 yıl önce Datça’ya bir belgesel için Can Yücel ile gitmiştik. Datça, Can babamın bana mirası olarak kaldı. Dolayısıyla, Datça’yı seçmemdeki amaç; Datça üzerine bizim bir buçuk yıl önce planladığımız bir sivil toplum kuruluşu hareketi vardı. İyi çalışılmış bir Datça’nın, şöyle düşünelim yani Anadolu’nun ya da Asya’nın neredeyse batı ucunuburadaki kara parçasının temsil edeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla nasıl karşılanırsan öyle gider diye düşünüyorum. İyi bir karşılama olsun diye Datça’yı seçtik. İyi çalıştık, iyi hazırlandık sonuç itibariyle bir yerde zirvede bırakıyorsanız bir başkayı zirveyi yaratmak durumundasınız o yüzden Datça.”
“DATÇA, TÜRKİYE İÇİN MODEL OLACAK”
“Datça yine bildiğiniz gibi bir Mesut Yar görecek. Sonuç itibariyle ekranda farklı belediye başkanı olarak farklı bir adam değil, Datça vizyonuna yakışır bir Mesut Yar görecekler” diyen Mesut Yar, Datça’nın doğal, iklimsel, turistlik gerçekliklerini bilerek ve buna göre hareket ederek Türkiye’ye örnek olacak bir model oluşturmak istediklerinin altını çizdi.
Yar açıklamalarına şöyle devam etti:
“Datça Akdeniz havzasının başkentlerinden bir tanesi. Akdeniz havzasına, Ege havzasına yakışır bir kent yaratabilmek, bunun için de yeşili mavi beyazı oynatmadan kendi eko eklemeyi, iklimsel gerçeklerini, tarımını, turizmini, geleceğini veprojeksiyonunu düşünerek yeni bir Datça üretebilir miyiz diye düşündük. Paydaşlarımız yani hem orada yaşayan Datçalılar, hem de sonradan gelmeyi düşünenler desteğini verdi. Böyle bir kolektifin üretebileceği bir Datça, belki Türkiye için de bir model olacak. Yani sonuçta benim değişimimden ziyade Datça’nın değişimi, Türkiye için bir temsil olacak”
“DATÇA’NIN UNESCO LİSTESİNDE OLMAMASINI KABUL EDEMİYORUM
Datça’nın Bodrum’un, Marmaris’in gölgesinde kalmasını kabullenemediği ifade eden Mesut Yar, “Kabul etmemiz lazım ki UNESCO’nun dünya mirasını belirlediği dönemlerde Datça’nın bu iklim içerisinde olmamasını kabul edemiyorum. Bir tarihçi olarak da kabul edemiyorum. Aynı zamanda kentleşme sürecinin artık böyle global vizyonda yenilendiği, her gün güncellendiği bir sistemde kendi içine kapalı, Bodrum’un Marmaris’in gölgesi altında ezilmiş bir Datça’yı da kabullenemiyorum. Az önce söylediğim gibi tüm batıyı karşılarken doğru düzgün bir Datça’ya, doğru düzgün bir karşılama kapısına ihtiyacımız var. O kapıyı bir bezirgan olarak değil de kapıyı açan Mesut Yar’ı görecekler”
“DATÇA’YI TURİZMDE YUKARIYA ÇIKARTMAMIZ LAZIM”
Datça’yı turizm açısından zenginleştirmek istediğini söyleyen Mesut Yar, kaynaklarını doğru kullanan, kendi parasını kendi kazanan bir Datça için hizmet vereceğini belirterek, “Datça’yı turizm anlamında yukarı çıkartmamız lazım ama bunu beş yıldızlı ya da tam teşekkürlü bir turizm değil, bir butik turizm kenti olarak düşünüyoruz. Turizmin yeni modelleri var, mikroiklim turizmi denilen bir şey de var mesela. Bunu aday olduğumuz zaman açıklayacağız. Tüm bu turizm çeşitlemesi içerisinde esnafa, Datça halkına, bir şekilde Datça için üreten tüm paydaşlara doğru bir enerji ve bir motivasyon sağlayacak, kendi parasını bizzat gidip kendisi kazanan bir Datça düşünüyoruz” dedi.
“DATÇA’NIN KAYNAKLARINI DOĞRU KULLANMA SORUNU VAR”
Datça’nın sorununun kaynak olmaması değil, kaynakları doğru kullanamaması olduğunu dile getiren Mesut Yar, açıklamalarını şu sözlerle noktaladı:
“Datça hep şundan yakınıyor, bizde para yok, kaynaklarımız az… Hayır, Datça’nın çok yüksek kaynakları var. Kendi iç kaynakları da çok yüksek. Dolayısıyla bunu iyi araştırdığınız zaman ki böyle bir ekibimiz var, Datça’nın içinden de birçok destek aldığımız ekibimiz var. Baktık ki Datça’nın bir kaynak sorunu yok Datça’nın kaynaklarını doğru kullanma sorunu var. Doğru kullandığınız zaman, işte o düşündüğünüz Kartposal Kent hedefine de ulaşıyorsunuz. Ben müsterihim, neyi nasıl yapacağımı çok iyi biliyorum”