İzmir SMMMO Başkanı Şerif Yıldız, mesleki sorun ve talepleri ile ilgili açıklama yaptı.
Yıldız, 130 bin mali müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerinin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.
“MALİ MÜŞAVİRLERİNS IRTINDAKİ YÜK DAYANILMAZ BOYUTTA”
Devletlerin vergi gelirlerini toplamak, hükümetlerin çeşitli alanlarda geleceğe yönelik planlamalar yapmak için bazı verilere ihtiyaçları olduğunu ve veri toplama için kullanılan yöntemlerin de sağlıklı çalışmasının büyük önem arz ettiğini belirten Başkan Yıldız, “Veri toplama mali müşavirlerin beyan ve bildirimleri ile gerçekleşmektedir. Ancak biz mali müşavirlerin sırtındaki yük artık dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Meslek mensupları aracılığıyla alınan beyan ve bildirimlerin sayısı her geçen gün artmakta, bu beyan ve bildirimlerin içerikleri kolaylaşacağına zorlaşmaktadır. Görünürde işverenlerden istenilmekte olan her veri mali müşavirler aracılığıyla toplanılır hale gelmiştir. Beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlıklı çalışmaması bizlerin streslerini katbekat artırmaktadır. Bizler rutin dönemlerde dahi beyan ve bildirimleri sağlıklı şekilde hazırlayamaz hale getirildik. Ağır iş yükü altında, işletmelerin işlemlerini sağlıklı bir şekilde yürütemez durumda bırakıldık. Sadece nisan ayında toplam elli altı beyan ve bildirim bizler tarafından verilmektedir. Bu beyan ve bildirimlerin yanında, genel tebliği ile sirküleri henüz iki üç ay önce yayımlanmış, hala uygulamada birçok tereddüttü barındıran, sebebi olmadığımız enflasyonun düzeltme çalışmaları da aynı takvime sıkıştırılmıştır” dedi.
“İNSANİ YAŞAM HAKKI ELİMİZDEN ALINMIŞTIR”
Tek isteklerinin önerilerine sessiz kalınmaması olduğunun altını çizen Yıldız, açıklamasını şu ifadeleri kullandı::
“Büyüyen bu sorunların ortadan kaldırılması için beyan ve bildirimlerin sadeleştirilmesi, bilgi sistemleri alt yapılarının modernizasyonu şarttır. Tüm bu iş yüküne rağmen ücret tarifesi enflasyonun gerisinde bırakılmıştır. Bizlerin iş ve yaşam dengesi olumsuz etkilenmektedir. İnsani yaşam hakkımız elimizden maalesef alınmıştır. Sorunlarımıza ivedi olarak çözüm üretilmesi için haykıran 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınmamalıdır. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. İnsani şartlarda yaşamak, resmi tatillerde ofislerimize mahkûm olmadan tatil yapmak, bayramlarda yetiştirilmesi gereken iş ve işlemleri düşünmeden ailelerimiz ile birlikte kutlamalar yapmak bizlerin de anayasal hakkıdır. Ayrıca, vergi beyan dönem ve sürelerinin, resmî tatil günleri dikkate alınarak düzenlenmesi, aynı verilere dayalı olarak yapılan tekrarlı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesi gerekmektedir.”