Arkeologlar, İspanya ’nın güneybatısındaki Montelirio mezarında yaklaşık 270.000 adet deniz kabuğundan yapılmış boncuk keşfetti. Bu boncukların, törensel kıyafetleri süslediği ve kadınların dini ya da sosyal anlamda büyük bir güce sahip olduğunu gösterdiği düşünülüyor.

CNN Bilim’in haberine göre tarih boyunca kadınların toplumdaki yeri üzerine pek çok teori ortaya atıldı. Ancak, İspanya ’nın Sevilla kenti yakınlarında bulunan 5.000 yıllık Montelirio mezarı, kadınların yalnızca figüran olmadığını, aksine güçlü bir sosyal ve dini statüye sahip olduklarını gösteriyor.

Montelirio mezarı, yaklaşık 4.875 yıl önce inşa edildi ve 100 ila 200 yıl boyunca kullanıldı. Bu mezar kompleksinde toplamda 20 kişinin iskeletleri bulundu ve bunların 15’inin kadın olduğu belirlendi. Araştırmacılar, bu kadınların törensel giysilerinin 270.769 adet deniz kabuğu boncuktan oluştuğunu keşfetti.

Arkeolog Prof. Leonardo García Sanjuán, bu boncukların yalnızca süs eşyası olmadığını, kadınların büyük törenlerde ve dini ritüellerde giydiği gösterişli kıyafetlerin bir parçası olduğunu düşünüyor. Güneş ışığında parlayan bu boncuklar, kadınların güçlü birer figür olarak kalabalıkların önüne çıkmasına olanak tanıyordu.

Araştırmacılar, mezarın farklı bölümlerinde boncukları analiz ederek şu sonuçlara ulaştı:

Çoğu boncuk, kadınların bedenlerini tamamen kaplayacak şekilde dizilmişti.

İplik izleri, boncukların örgüyle tutturulduğunu gösterdi.

Bu giysileri üretmek, günümüzün en lüks tasarım kıyafetlerinden bile daha fazla zaman ve iş gücü gerektiriyordu.

Arkeolog Dr. Marta Díaz-Guardamino, bu kıyafetleri oluşturmanın aylar, hatta yıllar süren bir iş gücü gerektirdiğini belirtiyor. Böyle büyük bir emeğin, ancak toplumun en üst düzey kadınları için harcanabileceğini ifade ediyor.

Montelirio mezarı, ‘Fildişi Kadın’ (The Ivory Lady) olarak adlandırılan başka bir önemli kadın mezarına sadece 100 metre mesafede. Bu kadın, bir fil dişi tarak, kristal hançer, devekuşu yumurtasından yapılmış bir süs eşyası ve değerli taşlarla birlikte gömülmüştü.

Başlangıçta bu mezarın bir erkeğe ait olduğu düşünülse de, yeni genetik analizler bu önemli figürün bir kadın olduğunu kanıtladı. Prof. García Sanjuán, Montelirio’daki kadınların Fildişi Kadın’ın soyundan gelmiş olabileceğini ve toplumda onun mirasını devam ettirdiklerini düşünüyor.

Montelirio’daki bulgular, o dönemde Avrupa’da kadınların toplumda güçlü bir konuma sahip olabileceğini gösteren en önemli kanıtlardan biri.

Prof. García Sanjuán, bu keşiflerin tarih yazımında kadınların rolünü yeniden değerlendirmemizi gerektirdiğini belirtiyor:

“Matriarka (anaerkil toplum) kavramı tarih boyunca tartışmalı bir konu oldu. Ancak, bu döneme ait birçok keşif, güçlü ve toplumda büyük saygı gören kadın figürlerinin varlığına işaret ediyor.”

Bu mezar, kadınların sadece annelik veya eş statüsüyle değil, toplumda önemli dini ve siyasi rollerle de anıldığının bir kanıtı olarak kabul ediliyor.