İntihar kapsülü’ nün yaratıcısı kapsül hakkında ayrıntılar verdi…
Dr. Nitschke tarafından geliştirilen Sarco kapsülü, kullanıcılara “huzurlu, güvenilir, ilaçsız ve ağrısız bir ölüm” sunmayı amaçlıyor.
Ancak cihaz, kullanıma sunulmasının ardından şiddetli tartışmalara yol açtı.
İLK NE ZAMAN KULLANILDI?
Kapsül, geçtiğimiz yıl 23 Eylül’de ilk kez İsviçre’de 64 yaşındaki Amerikalı bir kadın tarafından kullanıldı.
Süreci denetleyen doktor Florian Willett , uygulamanın ardından İsviçre Federal Polisi tarafından gözaltına alındı.
Dr. Willett’e göre, cihazı kullanan kadın “hızlı ve huzurlu” bir şekilde hayatını kaybetti.
İntihar kapsülü ‘nün yaratıcısı Dr. Nitschke, kadının kapsüle yardımsız bir şekilde girdiğini ve hazır olduğunda butona ‘kendisinin bastığını’ belirtti.
Sonrasında, ‘kadının yaklaşık iki dakika içinde bilincini ve yaklaşık altı dakika içinde de hayatını kaybettiğini’ sözlerine ekledi.
NE KADAR SÜRÜYOR?
Sarco kapsülü, içeriye azot gazı doldurarak oksijen seviyesini hızla düşürüyor.
Kullanıcı, bir dakikadan kısa sürede bilinç kaybı yaşıyor ve yaklaşık 10 dakika içinde de hayatını kaybediyor.
Aralık ayında yayınlanan bir podcast programında, süreci daha ayrıntılı bir şekilde anlatan Nitschke, sunucunun, “Vücutta oksijen eksikliğinden dolayı çırpınma ya da boğulma gibi bir refleks oluşmuyor mu?” sorusuna, “Hayır, oksijen seviyesi ani ve hızlı bir şekilde düşüyor” yanıtını verdi;
düğmeye basılmasının ardından yaşanan süreci ise şöyle özetledi:
DÜĞMEYE BASTIKTAN SONRA…
Dr. Nitschke’ye göre, kişi kapsüle girip butona bastığında, “Akciğerler oksijensiz hava ile doluyor ve kalpten beyne giden kanın oksijen seviyesi hızla düşüyor. Bu durumda beyin, elinde kalan az miktardaki oksijeni korumak için hızlı bir şekilde bilinci kapatıyor…”
Dr. Nitschke, kapsülün içindeki kişinin “iki nefes arasında bilincini kaybederek bayıldığını” söylüyor. Daha sonra, kişinin tamamen oksijensiz bir ortamda nefes almaya devam ettiğini vurguluyor.
“KİŞİ, NEFES ALMAYA DEVAM EDİYOR”
Dr. Nitschke’ye göre, “Bu yöntemle, kişi rahat bir şekilde nefes alıyor, ancak ortamda oksijen bulunmuyor, bu da ‘hipoksiye’ neden oluyor. Sonrasında, beyin tarafından kontrol edilen temel yaşamsal işlevler aşama aşama kapanıyor…”
Hipoksi, vücut dokularına ve organlara yeterli oksijen ulaşamaması durumunda ortaya çıkıyor. Beyin ve kalp gibi hayati organlar oksijensiz kaldığında bilinç kaybı, organ yetmezliği ve ölüm riski ortaya çıkıyor.
BİR TÜR İŞKENCE Mİ?
Kişinin kalbinin tamamen durmasının 5 ila 10 dakika sürdüğünün altını çizen Dr. Nitschke, kişinin sürecin büyük bir kısmında bilinçsiz olduğunu iddia ediyor.
Dr. Nitschke, oksijen eksikliği nedeniyle bazı kas kasılmaları meydana gelebileceğini, ancak bunların normal olduğunu, fakat bu durumda kişinin “acı çekmediğini ve uygulamanın bir tür işkence olmadığını” savunuyor.
SON BİR UYARI
Hızlı ve kesin bir ölüm vaat eden, fakat bilim çevrelerinde büyük tartışmalara neden olan bu uygulama için Dr. Nitschke, son bir uyarıda bulunmayı da ihmal etmiyor:
“Düğmeye bastıktan sonra geri dönüş yoktur…”
Kaynak: Cumhuriyet