Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi’nde düzenlenen “Müze Söyleşileri” etkinliği, sanatseverleri ve akademisyenleri “Geleneksel Deri El Sanatlarında Parşömen” başlıklı söyleşide buluşturdu. Prof. Dr. Elif Eser Eke Bayramoğlu, parşömenin tarihinden günümüzdeki kullanımına kadar birçok önemli bilgi paylaştı.
Parşömenin kökeni
Dünyanın ilk kadın deri profesörü olan Prof. Dr. Bayramoğlu, parşömenin M.Ö. 190 yılında Bergama’da papirüs ithalat yasağı sonrası ortaya çıktığını anlattı. Bergama Krallığı’nda düzenlenen yarışma sonucunda oğlak derisinden işlenerek üretilen parşömen, kütüphaneler arasındaki rekabetin bir ürünü olarak tarihe geçti.
Papirüs ve parşömen arasındaki farklar
Parşömenin oğlak ve kuzu gibi az yağlı hayvan derilerinden imal edildiğini ifade eden Prof. Dr. Bayramoğlu, “Parşömen oğlak ve kuzu gibi az yağlı ve sıkı yapılı hayvanların derilerinin kireçleme ve yıkama işlemlerinden geçirilerek imal ediliyorken, papirüs ise Antik Mısır’da sulak bir saz olan papirüs bitkisinden üretiliyor. Papirüs tek taraflı kullanılabilirken, parşömenin iki tarafı da kullanılabiliyor” dedi.
Deri mühendisliğinden sanata
EÜ Deri Mühendisliği Bölümünde yürütülen çalışmalara değinen Bayramoğlu, doğal boyalarla farklı renklerde ve yapıda parşömenler ürettiklerini belirtti. Ayrıca bu sanatsal çalışmaların uluslararası bilimsel dergilerde yayımlandığını ifade etti. Günümüzde parşömenin yalnızca sanatta değil, lüks dekorasyon malzemesi olarak da kullanıldığını aktaran Bayramoğlu, özellikle lüks araç döşemeleri ve yat iç dizaynında parşömenin tercih edildiğini vurguladı.
Etkinlik sonunda Müze Müdürü Doç. Dr. Dilek Maktal Canko, değerli katkılarından dolayı Prof. Dr. Bayramoğlu’na teşekkür belgesi sundu.