Denetimli serbestlik talebine yanıt verilmeyen gazeteci Barış Pehlivan, yazıları gerekçe gösterilerek hakkında verilen hapis cezasını nedeniyle bugün Silivri Cezaevi’ne girdi. Pehlivan, Meclis’ten geçen son yasada kendisini de kapsayan maddenin yok sayıldığını belirterek, “Benim bir tecavüz hükümlüsünden, cinayet hükümlüsünden, bir uyuşturucu satıcısından daha tehlikeli olduğumu mu düşünüyorlar. Ben buna isyan ediyorum” dedi.
Gazeteci Barış Pehlivan, yazıları gerekçe gösterilerek hakkında verilen hapis cezası nedeniyle bugün Silivri Cezaevi’ne girdi. Pehlivan, cezaevi önünde yaptığı açıklamada, TBMM’de çıkan son yasada kendisini de kapsayan hükmün yok sayıldığını belirterek, “Haftalardır bana açıklama yapılmasını bekliyorum. Neden beni de kapsayan yasadan faydalandırılmıyorum. Benim bir tecavüz hükümlüsünden, cinayet hükümlüsünden, bir uyuşturucu satıcısından daha tehlikeli olduğumu mu düşünüyorlar. Ben buna isyan ediyorum” dedi.
MESLEKTAŞLARIYLA VEDALAŞTI
Pehlivan, cezaevine girmeden önce gazeteci meslektaşlarıyla da bir araya geldi. Yaşadığı durumun kendisiyle ilgili olmadığını belirten Pehlivan, ‘halkın haber alma hakkının gasp edildiğini’ söyledi.
Pehlivan, şunları söyledi:
“Bu, beni aşan bir mesele. Açıkçası kamuoyunun bilgilenme hakkının gaspı meselesi. Ben onun mücadelesini veriyorum. Yoksa Barış Pehlivan meselesi değil. Ben girerim, içeride yine yazmaya devam ederim. Yine gerçekler için mücadele etmeye devam ederim. Türkiye maalesef son 20 yıldır böylesine meselelerle meşgul oluyor. Sadece gazetecilik yaptığı için, sadece gerçekleri yazdığı için hapse giriyor. Benimkisi bu büyük kavgada sadece bir kum tanesi. Mücadeleye devam edeceğim”
SİLİVRİ’DE KONUŞTU: İSYAN EDİYORUM
Pehlivan, sonrasında Silivri Cezaevi’ne giderek teslim oldu. Cezaevi önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Pehlivan, şunları söyledi:
“Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Silivri Cezaevi’ne de Türkiye Cumhuriyet kimliğiyle giriyorum. Bana Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği bir kimlik numarası var. Bunları neden hatırlatmak zorunda kalıyorum… Bu toprakların bir Büyük Millet Meclisi, Gazi Meclisi var. TBMM’de bundan tam bir ay önce 15 Temmuz’da bir yasa çıktı. O yasa, 100 binden fazla kişiyi kapsıyordu. İçeride hükümlü olan cinayet hükümlülerini, tecavüz hükümlülerini, uyuşturucu satıcılarını, çocuk tacizcilerini kapsayan bir yasa… O yasanın ikinci fıkrası… Maalesef bu kadar hukuk bilmek zorunda kalıyorum. 10’uncu maddenin 2’nci fıkrası, benim cezaevine girmemi engelliyor. Benim özgür olmamı emrediyor. Ancak buna rağmen ben maalesef, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmama rağmen, bu ülkenin Meclis’inde çıkan yasadan faydalanamıyorum. Haftalardır bana açıklama yapılmasını bekliyorum. Neden beni de kapsayan yasadan faydalandırılmıyorum. Benim bir tecavüz hükümlüsünden, cinayet hükümlüsünden, bir uyuşturucu satıcısından daha tehlikeli olduğumu mu düşünüyorlar. Ben buna isyan ediyorum.”
“YAPTIKLARIM, YAPACAKLARIMIN TEMİNATIDIR”
“Mesele benimle ilgili değil. Benim gibi 100’lerce insan var. Türkiye’nin maalesef yakın tarihinde benim yaşadığımın, okyanusta sadece bir kum tanesi olduğunu da biliyorum. Bunun benim bedenimde gerçekleşen ama en nihayetinde halkın haber alma özgürlüğüne bir gasp olduğunu düşünüyorum. Ben burada içeri girerken, aslında benim kitaplarımı, yazılarımı, açıklamalarımı da içeri sokmaya çalışıyorlar. Yaptıklarım, yapacaklarımın teminatıdır. Dün nasıl daha önce girdiğimde kitap yazdıysam, yazı yazdıysam, beni içeri alanlar da biliyor ki ben gazeteciliğe devam edeceğim.
Pehlivan, cezaevine teslim olmadan önce yakınlarına ve gazeteci dostlarına son kez veda etti.