DEM Parti heyeti bugün 3. İmralı ziyaretini gerçekleştirerek Abdullah Öcalan ile görüştü.
Görüşmenin ardından heyet İstanbul’da Taksim’deki otelde Öcalan’ın kaleme aldığı bildiriyi okudu.
Heyet adına ilk konuşmayı Sırrı Süreyya Önder yaptı
“Kayıplarımızı anmak seneler sürecek. Barışa omuz veren bunun için bedel veren bütün insanlarımıza teşekkürlerimizi bildirerek başlamak istiyorum. Kışın bitip baharın geleceği şu günlerde umudu yeşertmeye gittik. Barış umudunu yeşertmeye gittik. Varlığımız bu umudu yeşertmenin uğrunda geçti, bundan sonra da böyle olacak. Emeği geçen bütün siyasilere Sayın Cumhurbaşkanına Sayın Bahçeli’ye Sayın Özel’e teşekkür ediyoruz. Sayın Öcalan mesajını verdi, tarihin bir kırılma aşamasındayız. Olumlu bir kırılma.”
Öcalan: PKK kendini feshetmelidir
Cezaevinde bulunan Öcalan’ın okunan çağrısı ise şu şekilde;
“PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur.
Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.
Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir.
Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir. Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir. Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevidir.
Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nin; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır.
Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.
Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür.
Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir.
Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır.
Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.
Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.”
Öcalan’ın çağrısı Türkçe, Kürtçe, Arapça ve İngilizce olarak 4 dilde hazırlandı. Açıklama Türkçe ve Kürtçe okundu. Metnin Türkçesini Pervin Buldan, Kürtçesini ise Ahmet Türk seslendirdi.