Çeşme’nin Kanal İstanbul’u olarak adlandırılan Çeşme Projesi‘nde bilirkişi heyetinin ‘Kamu yararına aykırı’ raporuna rağmen Danıştay 6. Dairesi’nin proje için ‘Hukuka uygun’ kararı vermesi sonrası İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz ve Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, TMMOB, Tabip Odası, EGEÇEP, Batı Urla Köyleri Çevre Koruma ve Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği, Gücücek Koyu Doğal Yaşamı Güzelleştirme ve Koruma Derneği, Doğa Derneği ve Sualtı Araştırmaları Derneği ortak bir basın açıklaması düzenleyerek karara tepki gösterdi. Baro Başkanı Sefa Yılmaz’ın yaptığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Kurul kararında, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu, uygulanması halinde giderilmesi güç veya imkansız zararlar doğmasına yol açacağı tespit edilmiştir
DİDDK’nin yürütmeyi durdurma kararındaki maddi ve hukuki koşullar hiç değişmediği halde, Danıştay 6.Dairesi, “hukuki belirlilik”, “hukuki istikrar” ve “hukuki öngörülebilirlik” ilkelerini de yok sayarak açıkça hukuka aykırı olan davanın reddi kararı vermiştir. Kararın ikiye karşı üç oyla oyçokluğuyla alındığını da vurgulamak isteriz.
Kararı tüm müvekkillerimiz adına temyiz ediyoruz. Temyiz talebimiz, daha önceki yürütmenin durdurulması kararını veren Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu tarafından incelenecektir. Kararın bozulması yönünde sağlam hukuki gerekçeler, yargılama aşamalarında elde edilmiştir. Umarız hukuka uygun karar verilir, hak ve adalet yerini bulur.
Diğer yandan; Çeşme KTKGB Kararı ile belirlenen alanda, Çeşme ve Urla İlçelerinin bir kısmını kapsayan 38.Grup(Karaköy-Zeytineli Etabı) Doğal SİT Alanında daha önce belirlenen alan için İzmir 2.İdare Mahkemesinde bakılan davadaki verilen karar uygulanmadan, Çeşme KTKGB kararına elverişli yeni bir karar alınmış ve örneğin Carufa Adası, iki ayrı SİT bölümünde sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım doğal SİT derecesine dönüştürülmüştür.
Her iki karar birlikte değerlendirildiğinde, ülkemizde, bu kadar büyük bir alan için yürütülen işlemlerin, mahkeme kararları ve bilirkişi raporları doğrultusunda, sorumluluk içinde hareket ederek, büyük ölçüde kamu zararının oluşmasına neden olunmaması için durdurulması gerekmektedir.
2577 Sayılı Yasanın 50/5.maddesine göre; “Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulması zorunludur” Yasanın bu amir hükmü gereğince ve yürütmeyi durdurma kararını değiştirecek nitelikte maddi ve hukuki değişiklik olmadığından Danıştay 6.Dairesi kararının DİDDK tarafından bozulacağı bellidir.
DİDDK’nin yürütmeyi durdurma kararı, Danıştay 6.Dairesi’nin davanın reddi kararı ile ortadan kalkmıştır. Bunun fırsat olarak görülüp, Yarımada’da telafisi olanaksız zararlara yol açacak oldubittiler yaratılmamalı, temyiz başvurumuz hakkında karar verilene kadar yeni işlem ve eylem yapılmamalıdır”
Baro Başkanı Yılmaz’ın ardından konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise Bakanlığa çağrı yaparak projeden vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. Soyer, “Olayın iki hukuki gerekçesi var. Bu kararlar birbiriyle çelişen kararlar. Hukuk gereğini yapacaktır diye düşünüyorum. Baromuza, avukatlarımıza güveniyoruz. İzmir’in ve İzmirlinin haklarını koruyacaklarına bütün kalbimizle inanıyoruz. Ben buradan Sayın Bakanımıza bir çağrı yapmak istiyorum: Bu projeyi İzmirli istemiyor. İzmir kurulları, meslek odaları istemiyor. Hiç kimse istemiyor. 15 turizm bölgesi var Çeşme’de. Bu alanların kapasitesinin doluluk oranı daha yüzde 15 civarında. Yani büyük bir ihtiyaç var da onun yerine yapılacak bir şey de değil. Dolayısıyla 16 bin hektarlık dev bir alanın turizm bölgesi olarak ilan edilmesinin yaratacağı tahribatın ne olacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Sayın Bakanımıza çağrım şudur: Gelin İzmir’in çok öncelikli projeleri var. Bütün kaynaklarımızla hep beraber seferber olalım. Kemeraltı’nı dünyanın en güzel açık hava alışveriş merkezlerinden birine dönüştürelim. Biz teşvik yapmaya hazırız. Çeşme Projesi’nden vazgeçin” dedi.