TMMOB İzmir’in adalet nöbeti!

» Manşet » TMMOB İzmir’in adalet nöbeti!

Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları (TMMOB) İzmir Şubesi İl Koordinasyon Kurulu, Gezi Parkı olaylarının 10. Yılı dolayısıyla Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi. Emek ve demokrasi güçleri, parti üyeleri ve vatandaşların katıldığı yürüyüşle başlayan etkinlikte “Gezide düşene, dönüşene bin selam”, “On beşinde bir fidan, Berkin Elvan”, “Kurtuluş yok, tek başına, ya hep […]

Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları (TMMOB) İzmir Şubesi İl Koordinasyon Kurulu, Gezi Parkı olaylarının 10. Yılı dolayısıyla Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi. Emek ve demokrasi güçleri, parti üyeleri ve vatandaşların katıldığı yürüyüşle başlayan etkinlikte “Gezide düşene, dönüşene bin selam”, “On beşinde bir fidan, Berkin Elvan”, “Kurtuluş yok, tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz” sloganları ile “Gezi halk isyanıdır”, “Karanlık gidecek, gezi kalacak” pankartları açıldı. 

Destekçiler adına açıklamayı okuyan Maden Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Çakmak, şu ifadeleri kullandı: 

“Gezi’nin onuncu yılında, şehir şehir dalga dalya yayılan, yasaklara, hukuksuz cezalara, baskıya, ranta, talana, yalana, tüm ayrıştırma politikalarına karşı yan yana durduğumuz, sesimizi çığa dönüştürdüğümüz o şanlı direnişten hala ilk günkü gibi gurur duyuyoruz! 

‘Gezi’de ben de vardım’ diyenlerle, ‘gezi bizim demokrasi çığlığımızdı; O çığlık bu ülkenin semalarında dolaşmaya devam ediyor ve edecek’ diyenlerle, geziyi ömrünün en renkli, en coşkulu, en heyecanlı ve en güzel günleri arasında anımsayanlarla… 

Ülkeyi karanlığa boğan rantçı, piyasacı, kadın düşmanı siyasetin karşısında GEZİ Parkı’nın; eşitlikçi, paylaşımcı, doğayı ve emeği koruyan ve kadınların önde saf tuttuğu başka bir dünya mümkün diyenlerin yanında duranlarla…”

“HAKLARINDAN EN UFAK GERİ ADIM ATMADAN SÜRDÜRENLERLE GURUR DUYUYORUZ”

“Bunca ötekileştirme, düşmanlaştırma çabalarına rağmen gezinin o bir aradayız ruhundan da güç alarak birlikte yaşama iradesini, taleplerinden ve haklarından en ufak bir geri adım atmadan sürdürme kararlılığını gösterenlerle…. 

Tek bir kız kardeşlerini bile yalnız bırakmayan kadınlarla, yok sayılmaktan öte siyasi iktidar sahipleri tarafından nefret objesi haline getirilmelerine rağmen buradayız ve burada var olmaya devam edeceğiz kararlılığını gösteren LGBTİ bireylerle… 

Gündüz işte gece direnişteyiz diyen beyaz yakalılarla, şehrin bütün parklarını Gezi parkına dönüştüren işçilerle, işsizlerle, emeklilerle… 

Coşkusu, enerjisi ve kararlılığıyla bu ülkede haksızlıklara hukuksuzluklara adaletsizliklere her zaman karşı çıkanlar olacağını gösteren gençler ve ruhu hep genç kalanlarla gurur duyuyoruz! Gurur duymaya da devam edeceğiz…”

“BERKİNİMİZLE, ALİ İSMAİLİMİZLE GURUR DUYUYORUZ”

“Bu memleket aydınlığa kavuşsun diye gencecik yaşlarında hayatlarını kaybeden, bizden ayırdıkları Berkinimizin, Ali İsmailimizin, Abdocanımızın,  Mehmetimizin, Ethemimizin, Ahmetimizin, Medenimizin ve Hasan Feritimizin anılarıyla gurur duyuyoruz. 

Gezi direnişinde gözünü kaybedenlerin, yaralananların, yargılananların, işsizliğe, sürgüne mahkum edilenlerin, ödetilen her bedele karşın Gezi’nin anısına toz kondurmayan tavırlarıyla gurur duyuyoruz! 

6 Şubat Depremlerinde bir kez daha haklılıkları ispatlandığı üzere, sağlıklı ve dayanıklı kentlerde yaşama hakkını hukukla ve meslek ilkeleriyle savunarak Gezi’yi bir afet toplanma alanı olarak koruyan, bu ülkenin demokrasi güçleri ve demokrasiye omuz veren yurttaşlarıyla gurur duyuyoruz!  

Gezi’nin bizlere öğrettiği dayanışmacı anlayışla, yaşanan kamu zaafiyetlerine ve engellemelerine rağmen acıları dindirmek ve yaraları sarmak için depremin ilk saatlerinden itibaren ülke bütününde seferber olan, geleceğimize umut olmaya devam eden birliktelik ile gurur duyuyoruz! 

Tüm ülkeyi şehir şehir “Her yer Taksim her yer direniş” sloganıyla inleten, haklarına, kentine, doğasına, memleketine sahip çıkan milyonlar adına, bütünüyle haksız, hukuksuz, delilsiz, mantıksız ve vicdansız tutum ve kararlarla 5,5 yıldır hapiste tutulan Osman Kavala ile Gezi’nin onurlu bakiyesini bizler adına taşıyan, tutuklulukları bir yılı aşan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Hakan Altınay, Çiğdem Mater, Can Atalay ve Mine Özerden ile gurur duyuyoruz!”

“DOSYALARI OKUMAYAN, DELİLLERE BAKMAYAN MAHKELEMELERE KARŞIYIZ”

“Ülkemizin adaletsiz, hukuksuz, farklı görüşlere tahammül edilmeyen, demokratik talep, tepki ve eylemlerin doğrudan doğruya suç kapsamına alınan bir anlayışla yönetilmesine, 

Yargının bağımsızlığının ortadan kaldırılmasına, dosyaları okumayan, delillere bakmayan, direktifle kararlar veren mahkemelere, 

Hak arayanı biber gazına boğulmasına, polis şiddetine maruz bırakılmasına ülkenin gençlerinin, eğitimli, kültürlü kesiminin, muhaliflerin, emeği sömürülen işçilerin; baskı, ekonomik kriz, geleceksizlik, liyakatsizlik yüzünden bir nefes, bir huzur arayışı ya da hayatta kalabilme çabasıyla kalbini memleketinde bırakıp bu ülkeden göç etmek zorunda bırakılmasına karşıyız!”

“BİR BAŞKA DÜNYA İÇİN…” 

“Karşı olmak pasif bir tutum değil bizler için aktif bir tavırdır.  

Devletin tüm imkânlarının iktidar adına kullanıldığı, dünya tarihinin gördüğü en adaletsiz seçimlerinden birinden çıkan sonuç bizi umutsuzluğa sürüklemeyecek. 

Aksine, eşitlik özgürlük ve adalet için tüm farklılıklarımızla Gezi’de olduğu gibi birbirimizin elinden tutmakta inat ediyoruz.  

Gezi’de kapısını araladığımız o coşkulu, heyecanlı, bir arada, umutlu, paylaşımcı, dirençli “bir başka dünya” için mücadele etmeye devam ediyoruz.  

Bilsinler ki bizim pusulamız Gezi’dir. 

İnsanca, özgür, adil, refah içinde, demokratik bir yaşam talebimiz ve hak arayışımız hep sürecek.  

Onuncu yaşında da, geziyi hep genç kılan, bizi hep ayakta tutan, tüm hayallerimiz gerçek olana kadar dilimizden düşmeyecek olan sloganıyla anıyoruz: Bu gurur hepimizin. Karanlık gider, gezi kalır!”