Millet İttifakı’nın CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı, yerel yönetimlerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun öncülüğünde Konya’da buluştu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen buluşma öncesinde, Selçuklu ilçesindeki bir otelde basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Millet İtifakı’na bağlı CHP’li 11 Büyükşehir Belediyesi olarak, iktidar kanadından gelen baskılara göğüs germek zorunda kaldıklarını belirterek kendilerine hukuksuz bir süreç yaşatıldığına vurgu yaptı. “Ülkeyi yönetenler, milletimizin temsilcileri olduklarını unuttular” diyen İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kendilerini, devletin sahibi olmaya dönük bir sıfata, bir fıtrata büründüler. Öyle ki, İstanbul’da bunun örneklerini çokça tespit ediyoruz. Memleketi de İstanbul gibi, kendi mülkleri sanmaya başladılar. Tüm bu hamleleri millet vicdanında boşa çıkaracak 11 Büyükşehir Belediye Başkanımızla bir arada, buradayız. Türkiye’nin demokrat, hoşgörülü, erdemli, çok çalışkan ve başarılı belediye başkanları. Bizler, Türkiye’nin yarısından fazlasına hizmet vermek için canla başla, 7/24 çalışan neferleriz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve Millet İttifakı’nın başarılı belediye başkanlarıyız.”
“ADIM ADIM EL YÜKSELTTİLER…”
İktidar kanadının kendilerine dönük saldırılarının altında CHP’li sosyal Demokrat belediyelerin başarısının yattığını söyleyen İmamoğlu, “Bana getirilen son süreçteki siyasi yasak ve hapis cezasına, belediyelerimize açılan ‘terör’ ve birtakım sair soruşturmalara dönük sürecin temeli bugün değil. Adım adım el yükselterek, devletin tüm enstrümanlarıyla üstümüze geldikleri bir gerçek” dedi.
İmamoğlu kendisi hakkında 2019 yılından bu yana yapılan hukuksuzlukları şöyle özetledi:
– Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine yönelik müfettiş incelemeleri.
– 31 Mart 2019 seçimlerinde, ‘kazanmak’ adına yapılan ‘Ali Cengi oyunları.
– 18 gün boyunca kendilerine mazbata verilmemesi. Mazbatanın verildiği gün yaşatılan zorluklar ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’nın arbede sırasında yaralanması.
– 6 Mayıs 2019’da seçimin iptal edilmesi.
– Verilen ortak mücadeleyle, 23 Haziran seçimlerinin kazanılması.
– Ordu Havaalanı’nda, devletin bir kısım makamlarına yerleştirilen tetikçiler eliyle yaşatılan ‘evlere şenlik’ olay. Cumhurbaşkanı’nın bu olay özelinde, kendisine verilmesini ‘istediği’ cezayı TV’lerden açıklaması.
“Arzusu tam da Ordu sürecinde televizyonda tariflediği bir şekilde gerçek olmayınca, bir ‘Ahmak Davası’ senaryosunu ortaya koydular” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Süreçte, bana yapılan bir hakarete verdiğim cevap üzerinden ve ilk savcısının hiç de önemsemediği bir hazırlığın başladığı bir ortamda, olayın geçtiği günden tam 22 ay sonra dava açıldı. Peki şimdi duracaklar mı? Durmayacaklar. Şimdi hem İBB’ye hem de pek çok Cumhuriyet Halk Partisi Belediyesi’ne, Millet İttifakı Belediyesi’ne kayyum atama senaryosunu ortaya koyma gayreti içerisindeler. Ülkede muhalefet tarafından yönetilen hiçbir alanı bırakmak niyetinde değiller. Bu kadar gözleri dönmüş bir süreci hep birlikte yaşıyoruz.
Yani mesele, öyle sadece benden ibaret değil aslında. Ülkeyi götürmek istedikleri ve götürmeye çalıştıkları karanlık bir dönem, despotik bir rejim uygulaması süreci. Bugün bunun karşısında, tüm muhalefetin birlik içerisinde, kararlı, cesur bir duruş sergileme zamanı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu anlamda özellikle İstanbul’da yaşanan dava sonucu, günü ve sonrasında, başta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, Altılı Masa’nın tüm liderlerine ve onun dışında bütün muhalefet liderlerine teşekkür ediyoruz. Tabii bu cesur duruş ve süreç, elbette değerlendirilmeli ve bunun, sadece buradan ibaret olmadığı düşünülerek hareket edilmelidir.
Bizler, Hazreti Mevlana’nın işaret ettiği gibi, mum olmanın kolay olmadığını, ışık saçmak için yanmak gerektiğini gayet iyi bilen insanlarız” diyen İmamoğlu, “Yanacağız, ama o umut ışığını asla söndürmeyeceğiz. Her koşulda sonsuz güç vereceğiz birbirimize ve bu konudaki dayanışmamızla, tarih yazmaya devam edeceğiz. Hepimiz için, hep birlikte mücadele etmekten, kararlı bir şekilde dimdik ayakta durmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bir evladı olmaktan gurur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihi, 100 yıllık bir mücadelenin tarihidir. Kurtuluşun ve kuruluşun partisi olmak, hiçbir zaman partimiz adına da kolay olmamıştır. İstiklal mücadelesinden bu memleketin kuruluşuna, bugüne kadar yaşanan çok zor günler vardır. Ancak her konuda, yüksek ve gururlu her daim, her noktasından, her aşamasından her birimizin ilham alacağı duruşlar sergilenmiştir. Ama hak, hukuk adalet adına, ama demokrasi adına; Türkiye Cumhuriyeti tarihine baktığınızda ilham verici anları her birimiz yakalayabiliriz.”