CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Muğla’da son yıllarda büyük meydana gelen orman yangınları nedeniyle orman varlığının yüzde 60’a düştüğünü vurguladı.
TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyen CHP’li Özcan, Muğla’nın son 2 yılda yüzde 68 olan orman varlığının yüzde 60’a düştüğünü vurgulayarak, “İçimiz yanarak, kimi zaman ellerimizle taşıdığımız su bidonlarıyla ateşi söndürüp doğamıza sahip çıkmak için mücadele ederken gördük ki yangınlara hazırlıklı değildik. Bütün mücadelemiz, yaşananlardan ders çıkararak, bu yıl bu acıları yaşamamamız içindir” diye konuştu.
“İKTİDAR ORMANLARIN KORUNMASINA YÖNELİK YETERLİ BÜTÇE AYIRMAMAKTADIR”
Yaşadıkları çağın yangınlar çağı olduğunu vurgulayan Özcan, Türkiye gibi risk altında bulunan bir ülkenin yangınla mücadele stratejilerinin zayıf olmasının, ülkenin çölleşmesine, ekonominin küçülmesine, doğal yaşamın yoksullaşmasına ve sağlığın kötüleşmesine sebebiyet verdiğini ifade etti. Dünya’nın ekolojik bir felakete sürüklenmekte olduğunu belirten Özcan, “Uzmanlar küresel ısınmanın özellikle Akdeniz havzasında uzun süre etkili olacağını ifade ediyorlar. Hal böyleyken; iktidar ormanların korunmasına yönelik yeterli bütçe ayırmamaktadır. Orman Genel Müdürlüğü 2022 yılında orman yangınları ile mücadelede 12 milyar 384 milyon TL harcamasına rağmen 2023 yılı performans programında orman yangınlarıyla mücadele için 10 milyar 224 milyon bütçe ayırmıştır. Bu düşüşün yangınla mücadele etme imkânlarını kısıtlayacağı açıktır” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEMİZ KENDİNE AİT BİR FİLO KURMAMIŞ, KURAMAMIŞTIR”
Türkiye’nin bulunduğu iklim kuşağına benzer koşullarda yaşayan İspanya, Yunanistan ve İtalya gibi ülkelerin hepsinin yangına müdahale için kendi ulusal havadan müdahale filolarını kurduklarını söyleyen Gizem Özcan, ancak Türkiye’nin kendine ait böyle bir filo kurmadığını ve kuramadığını ifade etti. Özcan, “Eğer Bakanlık yine yangın döneminde alelacele açılan ihalelerle yangına etkin müdahale yapılabileceğini düşünüyorsa, yanılıyor! Kaldı ki Rusya’dan kiralanan uçaklar engebeli coğrafyamız için uygun değildir. Türk Hava Kurumu’muzun elindeki uçaklar ise uygundur. O dönem Bakanlık “Türk Hava Kurumu’nun uçakları 60lı yıllardan kalma” demişti. Şimdi soruyoruz 60lı yıllarda bu ülke uçak alabiliyorken şimdi neden almıyor, alamıyor?” diye sordu.
“OGM, KAR ODAKLI, MERKEZİ YÖNETİME KAYNAK AKTARMASI GEREKEN BİR KURUM HALİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”
184 yıllık geçmişi olan Orman Genel Müdürlüğü’nün kuruluş amaçlarına ters bir şekilde kar odaklı, merkezi yönetime kaynak aktarması gereken bir kurum haline dönüştürüldüğünü ifade eden Özcan, OGM’nin AKP öncesi ormancılık hafızası siyasi saiklerle, sendikal baskılarla ve liyakatsiz atamalarla yok edildiğini vurguladı. Özcan, şunları ifade etti; “Bakın, OGM Antalya ve İzmir’de iki yangın eğitim merkezi açmıştı. İzmir kapatıldı, neden? Bu merkezler kapatılırsa, yangınla mücadele etmesi gereken personeli nasıl eğiteceksiniz? Yarınları kurgulamadan, bugünü etkin yönetemeyiz. Doğamız yarınlara bırakacağımız bir miras, öncelikle onu koruyan politikalar hayata geçirmeliyiz. Mutlaka ama mutlaka, orman yangınlarıyla etkin, yerinde bir mücadele stratejisi kurmalıyız.”
“ORMAN YANGINLARIYLA MÜCADELE EDEN İŞÇİLER MEVSİMLİK İŞÇİ STATÜSÜNDEN ÇIKARILMALI”
Orman yangın arazözlerinin 5 + 1 kişilik ekiple çalışması gerekirken çoğu yerde bu araçların 2-3 kişi ile çalıştığının bilindiğini hatırlatan Özcan, orman yangınlarıyla mücadele eden işçilerin mevsimlik işçi statüsünden çıkartılıp, kurumun kadrolu işçisi olmaları gerektiğini söyledi. Özcan, “Yangınla mücadele için acilen 10 bin personel alınmalıdır. Orman köylülerine öncelik verilmelidir. Orman köylülerine yangın eğitimi verilmelidir. Yangınlara anında müdahale için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kapasitesinden yararlanılmalıdır. Enerji nakil hatlarının bakımsızlığı önemli bir yangın nedenidir. İktidarın koruması altında olan enerji şirketlerinin “maliyeti yüksek” gerekçesi ile enerji hatlarına bakım yapmadığını biliyoruz. Orman Genel Müdürlüğü şirketleri denetlemeli ve gerekli yaptırımları uygulamalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.