Jimnastiğin Kraliçesi: Jimnastik beni mutlu ve güçlü bir kız haline getirdi

» Özel Haber » Jimnastiğin Kraliçesi: Jimnastik beni mutlu ve güçlü bir kız haline getirdi

Arif Enes DURAK / EGE SAATİ “Küçükken çok hareketli ve yaramaz bir çocuk olmam nedeniyle ailemin de yönlendirmesiyle cimnastikle tanıştım” diyen Burçak Şenman, Atatürk’ün “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” sözünü hayatının mottosu haline getirdiğini ve bu sorumlulukla mücadelesini sürdürdüğünü söyledi. “SPORA DEVAM ETME HİKAYEM ANNEM SAYESİNDE OLDU” […]

Arif Enes DURAK / EGE SAATİ

“Küçükken çok hareketli ve yaramaz bir çocuk olmam nedeniyle ailemin de yönlendirmesiyle cimnastikle tanıştım” diyen Burçak Şenman, Atatürk’ün “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” sözünü hayatının mottosu haline getirdiğini ve bu sorumlulukla mücadelesini sürdürdüğünü söyledi.

“SPORA DEVAM ETME HİKAYEM ANNEM SAYESİNDE OLDU”

Annesinin yönlendirmesi ile jimnasik sporu ile tanışan Şenman, “Annem, ben 3 yaşındayken çok yaramaz ve hareketli bir çocuk olduğum için beni Salihli’de jimnastiğe gönderdi. Oradaki hocalarım benim iyi olduğumu fark edince ailem benim için İzmir’e taşındı. Burada bir kulübe girerek profesyonel bir şekilde jimnastik sporu ile ilgilenmeye başladım. Yani spora devam etme hikayem tamamen annem sayesinde oldu. Zamanla jimnastik tamamen hayatım oldu. 11 yaşında aerobik jimnastik alanında milli takıma seçildim. Daha sonra uluslararası başarılar elde ettim. En son da online olarak katıldığım ’senior’ kategorisinde 1. oldum ve ‘Jimnastiğin kraliçesi’ anlamı taşıyan özel tacı takmaya hak kazandım. Kendimi mutlu ve gururlu hissediyorum. Pandemiden dolayı online yarışmalara katılmaya devam ediyorum. Uluslararası yarışmalarda okulumu ve ülkemi temsil etmeye devam ediyorum” dedi. Hem üniversite öğrencisi olup hem de genç yaşta milli bir sporcu olmanın bazı sorumlulukları da beraberinde getirdiğini belirten genç sporcu, “İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Meslek Yüksekokulu Uygulamalı İngilizce Çevirmenlik Programı öğrencisiyim. Hocalarım, arkadaşlarım, akrabalarım, beni tanıyan herkes belki de spordaki başarılarım ve disiplinli çalışmamdan dolayı, sosyal hayatımda da, derslerimde de başarılı olmam gerektiğini düşünüyor. Onları mahcup etmemek için, hem sporun hem eğitim hayatının bir arada yürüyebileceği herkese göstermek için daha çok çalışıyorum. Günde 8 saat idman yapmam gerekiyor. 3 yaşından beri bu sporun içerisindeyim ve çok disiplinli, ağır kurallarla büyüdüm. Hayatım hep jimnastik oldu ve bu beni hep mutlu ve güçlü bir kız haline getirdi. Benim yaş grubum okul dışında dışarı giderek kafa dağıtmak istiyor, ben antrenmana gidince kafamı dağıtıyorum, rahatlıyorum” ifadelerini kullandı.

“KIZ GİBİ VURMA…”

Türkiye’de kadın sporcu olmanın çok zor olduğunu ve halen kadın sporcuya insanların bakışının sıcak olmadığını belirten Şenman, “Geçenlerde bir futbol maçında antrenörün futbolculara ‘kız gibi vurma’, ‘kız mısın hemen düşüyorsun’ vb. gibi ifadeler kullandığını duyunca çok üzüldüm. Ben bir kızım ve pek çok şey başardım ama maalesef bu algı ülkemizde yıllardır kırılamadı. Bu nedenle insanların kadın sporculara bakışı yıllar geçse de değişmiyor. Aslında kadın sporcularımızın bu şartlara göre ne kadar başarılı oldukları fark edilse, çok daha başarılı sporculara yetiştireceğiz” ifadelerini kullandı.

“SADECE RAKİPLE DEĞİL, TOPLUM ALGISIYLA MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ”

“Kadın sporcu olmak dünyada zor ama ülkemizde daha da zor, özellik bunu sürdürebilmek çok daha zor” diyen Şenman, “Aynı şekilde ülke dışında bir müsabakaya gittiğimiz de oradaki sporcuların ne kadar rahat davrandığını, kafalarında sadece müsabakaya odaklandıklarını görünce açıkçası gıpta ediyoruz. Onlar şortlarıyla mayolarıyla dolaşabiliyor, kimse de onların giyimine karışmıyor. Biz halen eşofman altlarıyla dolaşıyoruz, antrenmanlarımızı bile eşofmanla yapıyoruz. Bir tek yarışma esnasında mayomuzu giyiyoruz ve müsabaka sonrası tekrar eşofmanlarımızı giyiyoruz. İster istemez bir kapatılma, bir baskı oluşuyor üzerimizde. Yabancı sporcu sadece müsabakaya odaklanabilirken ve sadece rakipleriyle mücadele ederken, biz pek çok şeyi düşünmek zorundayız ve sadece rakiplerimizle değil, kendi psikolojimiz ve toplum algısıyla da mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Ya da gazete için fotoğraf çekiyorlar bir bakıyorsun bacaklarımızı kesmişler, sadece mayomuzun üstü gözüküyor. Yabancılarda böyle bir durum olmadığı için geliyorlar, yarışıyorlar ve gidiyorlar” diyerek sistemini dile getirdi.

“ATATÜRK’ÜN SÖZLERİNDEN GEREKLİ DERSLERİ ÇIKARMALIYIZ”

Toplum algısının kırılmadan Türkiye’de kadınların refah içerisinde yaşamasının çok zor olduğunu belirten milli sporcu, “Türkiye’de kadın cinayetleri giderek artıyor, bence bunu önlemek için en baştan çocuklarımızı doğru yetiştirmeliyiz. Erkek çocuklarını pohpohlayıp kız çocuklarına ‘Aman kızım yapma ayıp’, ‘sen kızsın’, ‘erkek işi’ vb. diyerek değil onları eşit yetiştirmeliyiz. Hep beraber kadın-erkek demeksizin birlik olup gerekenlerin yapılması için hakkımızı aramalıyız. Aynı zamanda sevgili Atatürk’ümüzün dediği gibi “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” sözlerinden hepimizin gerekli dersleri çıkarması gerekiyor. Bu motto ile kız çocuklarına, kadınlara gereken saygıyı göstermek zorundayız. Bakın ayrıcalıktan bahsetmiyorum, erkekler gibi kadınların da bu toplumun parçası olduğunu kabul etmeli ve kadın-erkeğin eşitliğini kabul etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

“ATATÜRK’Ü GÖRMEK İSTERDİM”

Sözlerini “Atatürk’ün düşüncelerini ve ileri görüşlülüğüne hayranım” diyerek sonlandıran İzmir’in esnek kızı Şenman, “Olanağım olsa Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün huzurunda olmak onunla tanışmak isterdim. Ölümünün üzerinden geçen onlarca seneye rağmen halen sözleri hayatımıza ışık tutabiliyor, halen söylediği cümleler hayatımıza yön verebiliyor. Bu kadar geniş ve ileri görüşlü olabilmesine hayranlık duyuyorum. Özellikle o zorlu süreçte nasıl sabredebildi, nasıl hedeflerinden şaşmadı bunu çok merak ediyorum. Bence dünya çapında yarışan birçok sporcunun da bu soruyu merak ettiğini düşünüyorum” dedi.

Ayrıca 30 Ekim 2020’de İzmir’de meydana gelen depremde yaşadığı evi ağır hasar alan 19 yaşındaki milli jimnastikçi Burçak Şenman, Fransa’nın ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Ritmik Jimnastik Turnuvası’nda çifte kupa kazandı.