‘İzmir’in Çernobili’nde vatandaş isyanı: Bebeklerimiz öldü

» Ege Gündemi » ‘İzmir’in Çernobili’nde vatandaş isyanı: Bebeklerimiz öldü

İzmir’in Gaziemir İlçesi’nin Aktepe Emrez Mahallesi’nde yer alan nükleer atık bölgesinin temizlenmesi için sonuna kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirten Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, “Umuyorum ve diliyorum ki 2023 yılında bu bölge temizlensin ve burada yaşayan insanların sağlığını tehdit eden bu tehlikenden kurtulmuş olalım” temennisinde bulundu.

İzmir’in Çernobil’i olarak anılan Gaziemir İlçesi’nin Aktepe Emrez Mahallesi’ndeki eski kurşun fabrikasında başlayan inşaat çalışması mahalle sakinlerine korku yayarken İzmir’in Çernobil’i Temizlensin Komisyonu bölgeden basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamaya İzmir Büyükşehir Belediyesi (İZBB) Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Çevre Mühendisleri Odası önceki dönem başkanı Emine Helil İnay Kınay, Avukat Arif Ali Cangı ve mahalleliler katıldı.

“BU SÜRECİN ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMESİNİ İSTİYORUZ”

İzmir Valiliğinin bölgede başlattığı temizlik çalışmalarını olumlu bulduklarını dile getiren Başkan Halil Arda, “İzmir Valimizin açıklamalarından öğrendiğimize göre bu alanın temizliği ile ilgili girişimlerin başladığını duyduk. 2007 yılında Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından tespit edilmiş, 2012 yılında basın vasıtasıyla kamuoyunun haberinin olduğu nükleer ve kimyasal atıkların odluğu bir alandan bahsediyoruz. İzmir’n merkezinde kalmış burada yaşayan insanların sağlığını tehdit eden bu bölgenin temizlenmesini yaklaşık 10 yıldır bir mücadeleyle istiyoruz. Bugün geldiğimiz noktada bu eylemlerin bu halkın sağlığını düşündüğümüz bu etkinliklerin sonucunu alma noktasına geldiğini duyduğumuz için mutluyuz. Ancak bu sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesini istiyoruz, yüreğimize su serpilmesini istiyoruz. Bugüne kadar olumlu bir dil kullandık, çok masum bir isteğimiz var bu alan temizlensin dedik. Umuyorum ve diliyorum ki 2023 yılında bu bölge temizlensin ve Gaziemir’in Aktepe Emrez Mahallesinde yaşayan insanların sağlığını tehdit eden bu tehlikenden kurtulmuş olalım” dedi.

“İNSAN HAYATINI TEHLİKEYE ATARAK ÜRETMEK OLMAZ”

İZBB Başkan Vekili Özuslu ise sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek, “Burada bulunmamızın nedeni arkamızda 70 dönümlük alana kurulmuş olan bir sanayi tesisinin bıraktığı nükleer atıkların bizim hayatımızı nasıl riske ve tehlikeye attığına dair farkındalığın herkes tarafından bilinmesi için buradayız. Evet buranın nükleer atıklardan temizleneceği doğru bir iştir. Ama biraz önce başkanımızın söylediği gibi bu sürecin takipçisi olacağız. Çünkü şehrin göbeğinde böyle bir tesisin kurulmuş olması o gün için belki bu tesisin etrafında bu kadar yapılaşma yoktu ama bugün bu tesisin etrafında yaşayan insanların hayatı tehlikede. Evet üretmeliyiz. Üretim önemlidir, Türkiye’nin ihtiyacıdır üretmek. Ama insana rağmen üretmek olmaz. İnsan hayatını tehlikeye atarak üretmek olmaz. Çevreyi ekolojiyi yok ederek üretmek olmaz. Bunların ortadan kaldırılması için ilgili kurum kuruluşlar, sivil toplum kuruluşlarıyla beraber ne yapmak gerekiyorsa yapacağız ve İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak sürecin takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

Mahallesinde yaşayan insanların sağlığını tehdit eden bu tehlikenden kurtulmuş olalım.

“BEBEKLERİMİZ ÖLDÜ”

Mahalle sakini bir vatandaş, tehditler edilerek susturulduğu belirterek, “Ben burada ne yedim içtim bilmiyordum. Bir kamyonun geldiğini gördüm. İmza toplayanlara ceza kesiliyor ve yahut da gidip tehdit ediliyor. Çok dayak yiyen oldu. Biz ne yapabileceğiz biz? Herkes korku içinde. Tehdit de var ve de rüşvet de var. Yani ben kamyonla gözümle gördüm. Kamyonların üstü kapalı kara kara sular aka aka geldi, bir açıldı, gömüldü, gördüm, dibinde oturuyordum. Şimdi o evler yıkıldı. Ben bir aşağı sokağa geçtim ama çocuğumu oradan ot kopardım, piknik yaptım. Bebeğim öldü, akraba evliliği dediler ama değil. Kimse de bizim yanımızda durmadı. Burada insanlarımız yalnız cahil, giremiyoruz, korkuyoruz, Gerçekten en azından 40 kişiye gittim gel diye ama korkuyorlar. Korkuyorlar ya işlerinden korkuyorlar. Fabrikada bir şey yapacak, çok zenginmiş de fabrika sahipleri tehdit eder de öldürürmüş. Kanser hastası komşum ama gelemiyor. Yağmur yağdı, burası kara duman içinde kaldı, kapı pencere açamaz olduk. İtiraz edenlerin çoğu da öldü kanserden. Neyse, Allah sabır versin diyeceğim. Yani çocuklarımız da hepsi küçücük, küçücük, çocuklar özürlü” dedi.

Ortak basın açıklamasını İzmir’in Çernobil’i Temizlensin Komisyonu adına Çevre Mühendisi Kınay okudu. Kınay’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;

“Bu kirli belirsizlik sürerken geçtiğimiz günlerde basında, arazinin sahiplerinin bir şirketle anlaştıkları, yakın zamanda temizlik çalışmalarına başlanacağı haberleri yer aldı. Haberlere rağmen halen resmi bir açıklama yapılmadı. Komisyonumuzun 03.01.2023 günü yaptığı toplantıda gelişmeler değerlendirilmiştir. Hak sahibi olan İzmirlilerin ve tüm kamuoyunun bilgilendirilmesi, yetkili ve görevli kamu idarelerine taleplerimizi açıklamak için bu basın toplantısını yapma kararı aldık”

Yetkili ve görevli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na, Nükleer Düzenleme Kurumu başta olmak üzere ilgili kurumlara seslendiklerinin altını çizen Kınay, şu soruları  yöneltti:

  • “Atıkların miktarı ve alandaki dağılımına yönelik tespit çalışması yapılmış mıdır?
  • Alandaki radyoaktif ve tehlikeli atıkların bölgeden uzaklaştırılması konusunda neler yapılmıştır?
  • Haberlerde geçen temizleme çalışmasına ilişkin hazırlanmış bir proje var mıdır?
  • Alanda mevcut kirlilik ve etkilerine yönelik izleme ve ölçümler düzenli olarak gerçekleştirilmekte midir?
  • Bölgede sağlık taraması ve izleme çalışması yapılmış mıdır?
  • Ülkemize girişi yasak olan nükleer atıkların bölgeye nasıl geldiği konusunda çalışma yapılmış mıdır?
  • Sürecin sorumluları hakkında yürütülen hukuki süreç ve çalışmalar nelerdir?
  • Bölgedeki çalışma hangi kurumlar tarafından yürütülecektir?
  • İlgili kurumların alanda yürütülecek çalışmalara ilişkin programı, takvimi ve süreci nedir?
  • Bu projeye ilişkin ÇED süreci yürütülecek midir?
  • 10 Ağustos 2017’de olumlu bulunan ÇED raporuna göre faaliyet yapılacaksa, ona ilişkin yapılan itirazlar dikkate alınmış mıdır?
  •  Atıkların ayrıştırılması ve taşınması sırasında ortaya çıkacak kirliliği önleyecek ne gibi tedbirler alınacaktır?
  • Çalışmaların denetimi kim tarafından yapılacaktır?
  • Gaziemir ‘in 16 yıllık sürecinden sorumlu kurumlar tarafından yapılan çalışma ve denetimler güvenli midir?
  • Bağımsız bir denetim süreci gerçekleştirilecek midir?”