İzmir’in çevre dernekleri ve STK’ları 5 Haziran Dünya Çevre Günü için bir araya geldi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği önünde buluşan topluluk, sloganlar eşliğinde yürüyerek Türkan Saylan Kültür Sanat Merkezi önünde basın açıklamasında bulundu. STK’lar adına açıklamayı seslendiren Ege Kent Konseyleri Birliği ve Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu, “5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutlamıyoruz. Kentlerimizde, yaşam alanlarımızda çevre sorunlarına, ekolojik yıkıma dikkat çekiyor, mücadele çağrısı yapıyor, ‘Ekolojik Yıkıma’ karşı direniyoruz.” diye konuştu.
“İNSAN ELİ İLE YÜRÜTÜLEN FAALİYETLER FELAKETLER YARATMAYA DEVAM EDİYOR”
Sanayileşme, kentleşme gibi faktörlerin çevre kirliliğine etkisine değinen Mumcu, “İnsan eli ile yürütülen tüm faaliyetler, küresel ölçekte felaketler yaratmaya devam ediyor. Ekolojik yıkımı yaşadığımız süreç, geri dönüşü olmayan yaşamsal bir sorun olarak büyüyerek devam ediyor. Çevre Gününde mesajlar, yok ettiğimiz Ekosistemi iyileştirebilmek, geri döndürebilmek için veriliyor.” diye konuştu.
Ayrıca konuşmasında Şubat depremlerinden dolayı ortaya çıkan asbestlerin çevreye zararına da değinen Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayısını tam olarak söyleyemediğimiz, yüz bine yakın insanımızı yitirdiğimiz Şubat depremi ile yıkılan binlerce konuttan saçılan asbestin tehdidi altındayız. Yalnız deprem bölgeleri değil, bilinçsiz, özensiz kentsel dönüşüm sonucu gün yüzüne çıkan asbest ve tozların öldürücü etkisi bizleri çepeçevre sarıyor.
Kaz Dağları, Salda, Akkuyu, Sinop, İğneada, Kuzey ormanları, Aliağa, Bergama, Efem çukuru, Trakya, Alakır Vadisi, Alpu Ovası, Gediz Ovası, Gördes, Menderes, Murat Dağı, Munzur Dağı, Çataltepe, Karadeniz, Aydın, Karaburun, Yarımada, Ovacık, Soma, Yatağan, Kazdağları, Kanal İstanbul, Çeşme Turizm Projesi, İkizdere ve adını buraya sığdıramadığımız daha pek çok yerde yürütülen ekolojik yıkım projeleri, artarak devam ediyor…”
“ÜLKEMİZİN HER KÖŞESİNDE VARIZ, VAR OLACAĞIZ”
Mumcu, çevre dernekleri ve STK’lar adına gerçekleştirdiği basın açıklamasını sonlandırırken şu ifadeleri kullandı:
“Bizler çevre sorunlarının yaşamdan, toplumsal sorunlardan ayrılamayacağını biliyoruz. Çevre mücadelesinin aynı zamanda bir yaşam mücadelesi, hak mücadelesi, emek mücadelesi, adalet mücadelesi, demokrasi mücadelesi olduğunu biliyoruz. Bu mücadele içerisinde bilim, mühendislik ve planlama ışığında kamu ve halkın yararına, kentimizde, ülkemizin her köşesinde varız, var olacağız.
İzmir Halkı Anayasal hakkını; sağlıklı yaşam hakkını, yaşam alanlarını, havasını, suyunu, toprağını korumak için mücadele ediyor. Doğadan ve yaşamdan yana bu mücadeleyi destekliyor, ‘Bu kentte ekolojik yıkıma karşı dayanışma var.’ diyoruz.”