İzmir’de Bölge İdare Mahkemesi’nde görülen iki davada dini vakıfların aleyhine alınan peş peşe iki karar dikkat çekti. Emsal niteliğindeki bu karalardan ilkine göre Urla’da Ensar Vakfı’na tahsis edilen Zeytinlikoy’daki 40 bin metrekarelik arsa üzerinde yapılan plan değişiklikleri durduruldu.
Konu, TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’nin açtığı dava ile yargıya taşınmıştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın plan değişikliği ile 49 yıllığına Ensar Vakfı’na tahsis edilen arazi için yapılan değişikliklerin yürütmesi “telafisi güç zararlar doğurabileceğine” gerekçesiyle durduruldu.
“AMACINI AŞAN PROTKOL”
İzmir’deki bir diğer dava konusu ise Uluslararası Seferihisar Anadolu İmam Hatip Fen ve Sosyal Bilimler Proje Lisesi öğrenci yurdunun İnsan Vakfı’na devrine ilişkindi. Eğitim-Sen, bu yurdun, 25 yıllığına dini bir vakfa devrini içeren protokolü mahkemeye taşımıştı. Vakıf ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokolü ele alan mahkeme verdiği kararda, “protokolün amacını aştığı” gerekçesiyle uygulamayı iptal etti.
Protokolde binada öğrencilerin sosyal, kültürel, eğitim gibi faaliyetlerinin İnsan Vakfı yetkilileri tarafından yürütüleceği belirtilmişti. Eğitim-Sen, söz konusu yurdun dini faaliyetlerde bulunan İnsan Vakfı’na kiralanmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi’nde başvurdu ve protokolün iptalini istedi.
Milli Eğitim Bakanlığı ise protokolün “kamu yararı gözetilerek” hazırlandığını ve yasal mevzuata uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etti. Ancak mahkemenin açıklanan kararında Türkiye’nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunun altı çizilerek protokolün hukuka aykırı olduğuna karar verildi.
“TÜRKİYE DEMOKRATİK, LAİK VE SOSYAL BİR HUKUK DEVLETİDİR”
İzmir Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdari Dava Dairesi, Anayasa’nın ikinci maddesine göre Türkiye’nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunun altını çizdi. Mahkeme, eğitim ve öğretimin, çağdaş bilim esasları ve Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağı yönünde değerlendirmelerde bulundu.
Mahkeme, protokol hükümlerinin amaç ve kapsamını aştığı ve eğitim öğretim hizmetinin devletin hizmet alanı içerisinde memurlar ve
diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceğini yönünde karar verdi. İdare mahkemesi hukuksal düzenlemelerin amaç ve kapsamını aşması nedeniyle davaya konu olan protokolün hukuka aykırı olduğuna karar verdi.
Alınan kesin kararda şu ifadelere yer verildi:
Alınan kararı değerlendiren Egitim- Sen İzmir 6 No’lu şube başkanı Bülent Karakaş ise Ege Saati’ne yaptığı açıklamada kararın bir an önce uygulanmasını beklediklerini kaydetti.