İzmir Barosu adına 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günü dolayısıyla İzmir Barosu önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamayı Çocuk Hakları Merkezi Üyesi Av. Ali Aydın okudu.
197 devlet tarafından imzalanan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne rağmen Dünyada ve Türkiye’de çocukların yaşam şartlarının ekonomik, sosyal, kültürel yönden olumsuz bir tablo ortaya koyduğu ifade edildi. Sözleşmede tüm çocukların bakım, tedavi, hayatta kalma, gelişim, korunma ve katılımına ilişkin evrensel standartların açıklandığı ve sözleşmenin çocukların sosyal aktörler ve aktif hak sahipleri olarak açık bir şekilde tanındığı uluslararası belge olduğu hatırlatıldı.
Türkiye’de sadece tarım sektöründe 2 milyona yakın çocuğun çalıştırıldığı, erken yaşta zorla evlendirilen, her türlü istismara ve şiddete maruz kalan, cezaevinde bulunan, okula gidemeyen, çatışma ortamında kaybedilen sayısız çocuğun bulunmasına dikkat çekildi. İzmir Barosu’nun açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Ülkemize bakıldığında ise Sözleşmenin yürürlüğe girmesinin üstünden geçen 27 yıla rağmen Türkiye’de hala tarımda çalıştırılan 2 milyona yakın çocuk bulunduğu gibi erken yaşta zorla evlendirilen, her türlü istismara ve şiddete maruz kalan, cezaevinde bulunan, okula gidemeyen, çatışma ortamında kaybedilen sayısız çocuk bulunmaktadır.
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmede yer aldığı şekilde, devletlerin çocukların haklarının gözetilmesinde uymakla yükümlü oldukları asgari standartları esas alan ve 2005 yılında yürürlüğe giren Çocuk Koruma Kanunu çocuğu yargı dışında ele alan yapıyı halen kuramamış, çocuklar için cezaevi dışında onarıcı adalet sağlayacak kurum ve kuruluşlar oluşturulmadığı için suça sürüklenen çocuklar ve risk altında olan çocuklar için gerekli koruma mekanizmaları hayata geçirilememiştir. Bu çerçevede çocuklar ve çocuk haklarına ilişkin düzenlemeler günlük ihtiyaçlara ve politikalara göre değil çocuğun yüksek yararını esas alan bütünlüklü bir politika içinde ele alınmalı, idari alt yapı güçlendirilerek kurumlar arasında etkin koordinasyonu sağlayacak politikalar hayata geçirilmelidir. Ayrıca önleyici ve koruyucu yaklaşıma sahip, etkili, hak temelli, çocukların da katılımının sağlandığı bir çocuk koruma sistemi ve izleme mekanizmaları kurulmalıdır.
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle bir kez daha ifade etmek isteriz ki; tüm dünya çocuklarının eşit, adil ve özgür bir dünyada yaşaması hepimizin sorumluluğundadır. Çocuklar dahil hiç kimse renklerine, cinsiyetlerine, ırklarına, inançlarına vb. göre farklı muameleye tabi tutulamaz, işkence ve kötü muameleye maruz bırakılamaz. Her koşulda çocukların hayatta kalmaları, özgürce yaşamaları ve sağlıklı gelişmeleri bizlerin ve tüm devletlerin görevidir.
İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak bugüne değin olduğu gibi bundan sonra da tüm çocukların eşit, özgür ve mutlu bir geleceğe sahip olabilmeleri için çocuklara yönelik cinsel, duygusal, fiziksel ve ekonomik her türlü istismar ve hak ihlalleriyle mücadele edeceğimizi, bu konularda açılmış ve açılacak davaların takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.”