İşte onurdaşlık…

» Köşe yazarları » İşte onurdaşlık…

Atilla Köprülüoğlu yazdı.

1968 yılındayız.
Dünyayı sarsan
sol kültürün değerlerinin bir kuşağa ismini verdiği “mutena” yıl…
***
ABD emperyalizminin Vietnam’ı işgali…
4 Nisan 1968’de Nobel ödüllü insan hakları savunucusu Martin Luther King’in Memphis’te öldürülmesi…
***
Ve…
Meksika’da Mexico-68
Olimpiyatları var…
***
16 Ekim günü 200 metre atletizm yarışları yapılıyor.
İpi göğüsleyip madalya alanlar Tommy Smith ve John Carlos!
ABD’li siyahi atletler birinci ve üçüncü gelirken bir beyaz, Avustralyalı Peter Norman da Olimpiyat ikincisidir.
***
Madalya töreninde kürsüye çıkan atletler ABD marşı çalınırken
Amerikalı siyahların yoksulluğunu protesto etmek için ayakları çıplaktır.
Eldivenler ise siyahi gücü temsil ediyordur.
Eldiven ve çorapsızlık; Norman’ın fikriydi!
Smith bir de siyah boyun bağı taşıyordu.
Siyahların gururunu sembolize ediyordu bağ.
Carlos bir boncuk kolye takmıştı boynuna.
Ülkesindeki mavi yakalı işçilerle dayanışmak için ise montunun önünü de açık bırakmıştı.
Her üç atlet de aynı armayı taşıdı göğüslerinde o gün.
Irkçılığa karşı İnsan Hakları için Olimpiyat Projesi Hareketi (OPHR) armasını…
***
Gazeteler John Carlos’un şu ifadelerine yer veriyordu;
“Yaşamın bir başı bir de sonu var.
Önemli olan bu aralıkta bir şeyleri değiştirmek için yapacaklarınızın bedelini ödemeye hazır olup olmamanız!”
***
Milyonlar protestoyu izledi.
ABD ayağa kalktı, atletler Olimpiyat Köyü’nden kovuldu.
Dünyaca ünlü “Time” dergisi’ne göre; Smith ve Carlos”un eylemi, “huysuzluktu”.
Olimpiyat simgesi beş halkanın mottosunu kapağına, “daha hızlı, daha yüksek ve daha güçlü” yerine, “daha kızgın, daha pis ve daha çirkin” başlığı ile taşımıştır dergi.
Atletler, bu üç büyük sporcu
cezalar aldı, atletizmden men edildiler…
Peter Norman’ın başına gelenler oldukça dramatikti.
Avustralya’da “istenmeyen adam” ilan edilmişti.
Ailesi, kendisini terketmişti.
1972’deki olimpiyatlara katılma hakkı kazanmışsa da götürülmemişti.
Günün birinde kalp krizi geçirmiş ve hayata veda etmişti.
Tabutunu taşıyanlar arasındaysa siyah kardeşleri de vardı. Yıllar boyunca görüşmüşler ve son yolculuğa da beraber uğurlamışlardı.
(Norman’ın 1968 yılındaki 200 metrelik rekoru Avustralya’da hala kırılamamıştır.)
Yazar İsmail Sarp Aykurt da köşesinde şu yoruma yer vermiştir;
“Kırılan tüm dünya rekorları yerle yeksan olmuştur, o gün kürsüye çıkan ‘insanlık’tır.”
****
Farketmezdi!
Onlar inananlardı…
16 Ekim 1968, simgelerden biriydi artık “68 Ruhu”…
68’liler de, dünyaya devrimci bir sevdayla…
Coşkuyla bakan, Emekten, emekçiden yana toplumsal kavgaya atılan kuşaktır.
68’liler, umudun güzelliğini, kavganın namusunu ve özlemlerinin şiirini yazanlardır.
****
Bugün 16 Ekim 2023…
55 yıl geçmiş…
Meksika Olimpiyatları,
Öncelikle sıkılmış yumruklarla anılan bir olimpiyat olarak tarihe -silinmeyecek- şekilde kazınmıştır.
Açın bakin Ekşi Soözlüğe;
“Irkçılığa Karşı Başlayan Eylemden, Ölüme Dek Süren Dostluk” yazar…
Eylem dostluğu…
Onurdaşlık budur işte…