İş bırakan öğretmenler meydanlardan seslendi

» Eğitim » İş bırakan öğretmenler meydanlardan seslendi

Eğitim sendikaları bugün Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı iş bıraktı. İzmir’de iki farklı noktada basın açıklaması düzenleyen sendikaların ortak çağrısı, ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptal edilerek yeniden düzenlenmesi’ oldu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Şubat ayında kabul edilen Öğretmenlik Meslek Kanunu’na (ÖMK) karşı birleşen 14 eğitim sendikası, geçen hafta okullarda bildiri okuma ve kokart takma eylemi düzenledi. 19 Kasım’da binlerce öğretmenin gireceği Kariyer Basamakları Sınavı’na az bir zaman kalmışken eğitimciler bugün okullarda iş bıraktı. 14 eğitim sendikasının aldığı karar doğrultusunda harekete geçen eğitimciler yaptıkları mitingler ile Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu protesto etti.

İzmir’de de binlerce öğretmen kentin farklı noktalarında yaptıkları eylemlerle taleplerini haykırdı. Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu’na (Birleşik Kamu-İş) bağlı Eğitim-İş Sendikası İzmir Şubeleri Gündoğdu Meydanı’na toplanırken Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) İzmir Şubeleri ile Anadolu Eğitim Sendikası (Anadolu Eğitim-Sen) Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der), Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (Öv-Der), Eğitimciler Derneği (Eğit-Der), Emekliler Sendikası üyeleri Konak Meydanı’nda toplanarak basın açıklaması düzenledi.

Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleşen Eğitim-İş mitinginde basın açıklamasını, Eğitim-İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer okudu.

Konak Meydanı’nda düzenlenen Eğitim-Sen ve diğer eğitim sendikalarının birlikte yaptığı basın açıklamasını ise Eğitim-Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Özcan Çetin okudu.

“YASAYI GERİ ÇEKİN”

Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, Ege Saati mikrofonlarına yaptığı açıklamada şu sözleri aktardı:

“Meclis’te görüşülme aşamasında ve sonrasında olan süreçte, bu yasanın öğretmenler için bir Meslek Kanunu olmadığını söyledik. Bununla ilgili uzunca bir süreç yürüttük. Çeşitli eylem ve yetkinliklerle sesimi Millî Eğitim Bakanlığı’na (MEB) ve iktidara duyurmaya çalıştık. Ancak ne yazık ki gözler kör, kulaklar sağır ve bir yıllık bu konudaki çaba karşılığını bulmamış oldu. Biz de yine sınıf örgütü, emek örgütü olan sendikaların mücadele araçlarından olan iş bırakma eylemini hayata geçirmek için bugün alandayız. İzmir ve ülke genelinde, yüzbinlerce öğretmenimiz hizmet üretiminden gelen gücünü kullanıyor. Bugün biz de Eğitim Sen olarak, Konak Meydanı’nda bu konudaki taleplerimizi niye iş bıraktığımızı, velilere, en geniş kamuoyuna, iktidara buradan duyurmak için alana geldik. Buradan bir kez daha sesleniyoruz. Millî Eğitim Bakanlığı’nın, Türkiye genelindeki bu sese kulak vermesini ve bu yasayı geri çekmesini, Meclis’te diğer eğitim sendikaları ile birlikte bütün özneleriyle birlikte yeniden görüşülerek gerçek bir Meslek Kanunu’nun hazırlanması gerekmektedir. Bu konuda bu uyarımız dikkate alınmazsa, bundan sonraki süreçte de sınava kadar olan süreçte mücadelemizi devam ettireceğiz. Bu gözlerin ve kulakların bu sesi ve bu alanı görmesini duymasını istiyoruz.” 

VARDAL, EĞİTİM BİR-SEN’İ ELEŞTİRDİ

13 sendikanın katıldığı bir günlük iş bırakma eyleminde yer almayan Eğitim Bir-Sen’i eleştiren Vardal, “Bugün 13 sendika bir araya gelerek bu iş bırakma eylemini gerçekleştiriyor. Ortak taleplerimiz konusunda birleşik mücadelenin yıllar sonra hayata geçirebildiğimiz somut bir gerçektir. Bu gerçeklik de Eğitim Bir-Sen’in tabanının baskısı, istifaların yoğunlaşması nedeniyle biraz da kendi içerisinde gelişen olayları kontrol edebilmek için baskı sonucu bir günlük derse girmeme kararı almıştır. Ancak etkisinin çok zayıf olduğunu, katılımın düşük olduğunu söyleyebilirim. Ne zaman yan yana gelirsek, birleşik mücadeleyi yürütebilirsek, ortak taleplerimizi alanda ve iş yerlerinde güçlendirebilirsek o zaman hak elde edebileceğimizi görüyoruz. O yüzden, Eğitim Bir-Sen ya da 13 sendikanın dışında olan diğer sendikaların üyelerine de sesleniyoruz. Bu yarattığımız güce destek verin, omuz verin. Yan yana birlikte gerçek bir Meslek Kanunu’na sahip olmak için bu mücadeleyi büyütün, destekleyin diyoruz” dedi.

“BU MÜCADELE BURADA BİTMEYECEK”

Eğitim İş Sendikası olarak yaklaşık bir yıldır bu mücadeleyi verdiklerine dikkat çeken Eğitim İş 2 Nolu Şube Başkanı Ahmet Cangı, “Emekten yana tavır alan bütün sendikalarımız Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı tepkilerini devamlı dile getirdiler ve Eğitim İş’in öncülüğünde 14 sendikanın ortaklaştığı bir eylem kararı aldı. Buradaki amacımız Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndaki kabul etmediğimiz ve aslında Öğretmenlik Meslek Kanunu demediğimiz bir kanunun iptal edilmesi ve ilk planda tabii ki kanun iptal edilmeden önce sınavın iptal edilmesi.  Ve yeniden bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bütün paydaşların fikirleri alınarak yapılması gerektiği şiarıyla biz mesleğimiz, onurumuz ve çocuklarımızın geleceği için bugün iş bıraktık. Bu mücadele burada bitmeyecek. Coşkulu bir kalabalığımız var. Bugün İzmir’den tüm Türkiye’ye ışık saçıyoruz” ifadelerini kullandı.

Cangı, Türkiye genelinde yapılan iş bırakma eyleminin ardından 19 Kasım tarihine kadar herhangi bir geri adım atılmaz ise tekrar bir iş bırakmanın gündeme gelebileceğini söyledi.

“HÜKÜMETİ UYARIYORUZ”

Eğitim İş İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Sevda Ketenci ise “Geçen Aralık ayında, Meclis gündemine gelerek kabul edilen hiç kimsenin fikri alınmadan ortaya konulan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu protesto ederek iş bırakma kararı almış bulunmaktayız. Ama sadece Öğretmenlik Meslek Kanunu değil toplu sözleşme ile açlık sınırında yaşamaya mahkûm edilen eğitim emekçilerinin tüm haklarını savunuyoruz ve hükümeti uyarıyoruz. Bu Meslek Kanunu geri çekin, eğitim emekçilerinin hak ettiği onurlu maaşı, onurlu yaşam hakkını geri verin diyoruz. Atatürk’ün emaneti olan Cumhuriyet’in koruyucusu olan eğitim emekçilerinin haklarını geri verin diyoruz” diye konuştu.

İş bırakma eylemi nedeniyle bugün seslerini alanlardan yükselten öğretmenlerin eylemi, çekilen halaylar ve düzenlenen konserler ile son buldu.