İzmir’in Foça İlçesi’nin duayen turizmcisi, yerel tarih araştırmacısı Sebahattin Karaca yaşayan yada yaşayanlarının yakınlarından derlediği kent ve insan öykülerini geçtiğimiz günlerde Ceketim Foça’da Kaldı adıyla kitaplaştırdı. Karaca ilk imza gününü de müzikli, sohbetli soru cevaplı özel bir programla Foça’da gerçekleştirdi.
Reha Midilli Kültür Merkezi’ndeki program ve imza gününe Foça Belediye Başkan vekili Cenk Bakırlı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Foça İlçe Başkanı Kenan Düzgün, Foça kent Konseyi Başkanı Göksel Acar, bazı belediye meclis üyeleri, STK temsilcileri, öykülerin yasayan kahramanlarından öğretmen Rahmi Yarba, Sağlıkçı Muharrem Yeşilkaya, Foça beyefendisi, eski belediye başkanlarından Süleyman Ege, vefat etmişlerin yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Yılmaz Mızrak’ın sunum ve yönlendiriciliğini üstlendiği programın birinci bölümü, birçoğu mübadele ve sonrası dönemlerde yaşananlara dayanan öykülerin nasıl derlendiği, derleme sırasında kimlerle ve nasıl bağ kurulduğu, kitaba neden girdiği gibi konuların Sebahattin Karaca tarafından cevaplanmasıyla tamamlandı.
Gönül Dostları grubu bölümler arasında çaldığı ve katılımcılarla birlikte söylediği, gecenin ruhuna uygun şarkılar ve Rumeli türküleriyle programa özel bir renk kattı.
Sotiriyu Balta ve Karaca'dan mübadil öyküler üçlemesi
İkinci bölümde izleyicilerin katkı, soru ve yorumlarına ve yazarın yanıtlarına yer verildi. Okurlardan Coşkun Dilme’nin “Çoğunluğu mübadil ailelerin elem dolu hatıraları hüzünlendiriyor. Düşündürüyor. Hele Foça’dan ayrılırken ceketin kadim dostu Osman’a bırakan Stratisin, kızlarının ve ailesinin acıklı yaşamları insanın için burkuyor. Şirince’den Yunanistan’a zorla göç ettirilen Dido Sotiriyu’nun “Benden Selam Söyle Anadolu’ya”, Evangelia Balta’nın Karamanlı Rum mübadillerin çilelerini anlatan “Gerçi Rum İsek’te Rumca Bilmez Türkçe Söyleriz” kitaplarıyla Sebahattin Karaca’nın “Ceketim Foça’da Kaldı” kitaplarını bir üçlü olarak görüyorum. Bunların hepsi benim Selanik göçmeni kayınpederim ve büyüklerimden dinlediğim hikayeleri anlatıyor. Bunlar iki halkın ve bölge barışının ne kadar elzem bir konu olduğunu bağırıyor “ sözleri dakikalarca alkışlandı.
Hikayelerin kahramanlarından Süleyman Ege ve Muharrem Yeşilkaya’da yaptıkları konuşmalarla salondaki duygu yoğunluğunu zirveye taşıdılar.
“Foçalıyım demek doğmakla değil, içini doldurmakla ilgili”
Program sonunda teşekkür konuşması yapan Foça Belediye Başkan vekili Cenk Bakırlı, Foçalıyım demenin doğmakla değil içini doldurmakla ilgili bir konu olduğunu ve Karaca’nın bu konuda herkese örnek olduğunu söyledi. Cenk Bakırlı; “Sebahattin Karaca benim staj belgemi imzalamış, ilk patronum, kendi işimi ve markamı yaratma konusunda ilk dersi vermiş kişi ve idolümdür. Salonda da bana bir şekilde dokunmuş birbirinden değerli büyüklerim var. İnşallah sizlerin yaşlarına geldiğimizde sizlerin bizlere dokunabildiği kadar inşallah bizim de küçüklerimize dokunabilmemiz mümkün olur. Allah sizin gibi büyüklerimizi başımızdan eksik etmesin. İyi ki varsınız.” Diyerek çiçek takdim etti.