Haber: Ece Azak
Ege Engelliler Federasyonu Başkan Yardımcısı Naciye Koç, Kahramanmaraş merkezli depremlerin alan itibarıyla büyük yer kapladığını söyleyerek, “Türkiye, belki ilk kez böyle bir deprem ve yıkıntı ile karşı karşıya geldi. Devlet maalesef bu süreci örgütleyemedi. İlk orada olan kurumlar sivil toplum örgütleri oldu” dedi.
“SİSTEMLERİ YETERSİZ”
Özel gereksinimli bireyler ile ilgili deprem bölgesinde çok ciddi barınma sorunlarının olduğuna dikkat çeken Koç, “Engelliler daha kırılgan, sistemleri daha yetersiz. Soğuk hava onların hastalıklarının tetiklenmesine ya da ileri boyuta gitmesine neden olabilir” dedi. Engelli bireyler için bir diğer önemli problemin ise tuvalet sorunu olduğunu söyleyen Koç, “Ayakta kalma problemi olan bir kişinin normal tuvalete oturmasını düşünebilir misiniz? Banyo yapma ve öz bakım gibi konularda ciddi sorun yaşanıyor. Onlar için çok riskli bir dönem. Biz daha toleranslı olabiliriz ama engellilerin bu konuda kırılganlıkları var” diye konuştu.
Birçok sivil toplum örgütünün depremin ilk gününden bu yana bölgede organize bir şekilde çalıştığını ifade eden Koç, “Onların duruşu ve yaklaşımı çok kıymetli. Sorun çözümlemeye yönelik davranıyorlar. Bu bizi mutlu ediyor” dedi.
“30 TEKERLİ SANDALYEYE İHTİYACIMIZ VAR”
Deprem bölgesinde yaşanan sıkıntılı sürecin devam ettiğini söyleyen Koç, “Bölgedeki arkadaşımız Osman Kayalar şu anda Hatay Samandağ’da özel gereksinimli bireyler için çalışıyor. Acilen 30 tekerli sandalyeye ihtiyacımız var dedi. Tekerlekli sandalyeleri nerede hangi yol üzerinde kullanacağımızı da bilemiyoruz çünkü her şey altüst oldu. Ben buradan tekerlekli sandalye bağışını birlikte yürütme organizasyonu için çağrı yapıyorum. Böyle bir şey olursa hem oradaki vatandaşlarımız için iyi olur hem de biz iyi bir alana katkı sunmuş oluruz” dedi.
“DEPREM BÖLGESİNDE SIKINTI DEVAM EDİYOR”
Deprem bölgesindeki vatandaşlara ulaşıldıkça yeni taleplerin ortaya çıktığını belirten Koç, “Görme engelli bireylerin mavi bastonu, işitme engelli bireylerin işitme cihazı, bedensel engelli bireylerin tekerli sandalye ihtiyacı var. Sırf bunlar da yetmiyor. Otizmli, down sendromlu çocuklarımız, bireylerimiz var. Oradaki durum vahim. Artık deprem bölgesi sadece orası değil. Birçok vatandaş Türkiye’nin dört bir yanına göç etti. Burada en azından kurumlara ulaştılar, o sebeple çok sorun yaşandığını düşünmüyorum ama deprem bölgesinde sıkıntı devam ediyor” diye konuştu.
“ATÖLYE ÇALIŞMALARI ÇOK KIYMETLİ”
Yerel yönetimlerin bu anlamda çabalarının yeterli olmadığına dikkat çeken Koç, deprem bölgesinde çoğu atölyeyi sivil toplum örgütlerinde bu alanda çalışan arkadaşlarının kurduğunu söyledi. Okulların kapalı olmasının çocukların en büyük sıkıntısı olduğunu ifade eden Koç, çalışmaların istenilen düzeyde olmasa da ilk müdahale anlamında çok kıymetli olduğunu söyledi.
“AKÜLÜ ARAÇLAR ÇOK PAHALI”
Depremin ardından Ege Engelliler Federasyonu tarafından dayanışma grubu oluşturduklarını ifade eden Koç, “Akülü araçlar çok pahalı. Sosyal destek alınmazsa almak zor. Bu konuda talep geldiği oranda biz bunu karşılamaya çalıştık ama yönlendirdiğimiz yerler de var. Bu yiyecek, giyecek, özel eğitim, hastaneye gitme ihtiyacı olabilir. Bizim elimizde de kim nerede sağlıklı veri yok ama İzmir özelinde bu çalışmalar iyi gidiyor” dedi.
BELEDİYELERE ‘DESTEK’ ÇAĞRISI…
Federasyon olarak İzmir’de akülü aracı olup tamiri konusunda sıkıntı yaşayan engelli bireyler için bir atölye kurduklarını söyleyen Koç, “Bu atölye onlar için çok kıymetli. Çünkü akülü aracı bozulduğu zaman yürüyemeyeceği ya da bir yere ulaşamayacağı için vatandaş ortada kalacaktır. Bunlar daha dezavantajlı bir grup. Bununla ilgili ulaşabileceği bir merkez olursa bireyler sorunlarını rahatlıkla çözebilecek. Eğer böyle bir destek sistemi olmazsa bireyler ekonomik olarak da bunun altından kalkamayabilir. Çünkü bunların çoğu yurt dışından gelen araçlar. Belediyelerle süreci paylaşacağız. Bu süreci onların da üstlenmesi konusunda derdimizi anlatacağız, başarılı olacağımızı düşünüyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
