Emeklilerin halinin vicdanları kanatacak bir noktaya geldiğini ifade eden Başevirgen, temel gıda ürünlerine 4 yıl içinde gelen zamları hesaplayarak konuya ilişkin açıklama yaptı.
“EMEKLİNİN GENEL BÜTÇEYE ORANLA GELİRİ 4 YILDA YÜZDE 10 AZALDI”
İktidarın bütçeyi halkın refahı için değil, cezalandırmak için yaptığını belirten Başevirgen, “Devletin bütçesi vatandaşın huzuru, refahı için yapılır. Ancak iktidarın kötü ekonomi yönetimi bütçeyi işçinin, memurun, emeklinin, çiftçinin refahı için değil; getirdiği ağır vergi yükleriyle vatandaşı cezalandırmak için yapıyor. Rakamlar yalan söylemez. 2020 yılında 1.1 trilyon lira olan genel bütçede, 343 milyon lira ile emekli maaşının genel bütçeye oranı yüzde 31’di. 2023 yılına geldiğimizde ise 6.6 trilyon lira olan genel bütçede emekli maaşları 1.4 trilyon lira ile genel bütçenin yüzde 21’i oranında kaldı” dedi.
“EMEKLİNİN HALİ VİCDANLARIMIZI KANATIYOR”
Cumhurbaşkanlığının günlük harcamasıyla emeklilerin gelirlerini kıyaslayan Başevirgen, “Bir tarafta 3 bin 500 emeklinin bir aylık maaşını, 35 milyon liralık masrafıyla bir günde harcayan saray; bir tarafta ise 10 bin liralık emekli maaşıyla ucuz et, ucuz ekmek alabilmek için sabahtan akşama kadar kuyrukta bekleyen emeklilerimiz. Yıllarca bu ülkeye emek vermiş, üretmiş, katma değer katmış emeklilerin hali artık vicdanlarımızı kanatıyor. İktidarın, emeklinin gönül rahatlığıyla temel ihtiyaçlarını giderebildiği, dinlenebilecekleri huzurlu bir ortam yaratması gerekirken 16 milyona yakın emekliyi açlıkla karşı karşıya bıraktı” ifadelerini kullandı.
“2020’DE 60 LİRA OLAN ET FİYATI YÜZDE 950’LİK ARTIŞLA 2024 YILINDA 600 LİRAYA DAYANDI”
Başevirgen, 2020-2024 yılları arasında temel gıdada ki fahiş fiyat artışlarını da hesaplayarak şunları söyledi: “2020 yılında 60 lira olan bir kilogram etin fiyatı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ‘emekliler yılı’ olarak ilan edilen 2024 yılında 600 liraya dayandı. Bu et fiyatında 4 yılda yaklaşık olarak yüzde 950 artış anlamına geliyor. Yine temel ihtiyaçlar arasında yer alan beyaz peynirin fiyatı da 4 yıl içinde 22 liradan yüzde 600’lük artışla 160 liralara kadar yükseldi. Sofralarımızın değişmez gıdalarından biri olan nohutta da durum farklı değil. 2020 yılında kilosunu 6-7 liraya alabildiğimiz nohut fiyatı, 2024 yılına geldiğinizde 50 liralara kadar dayandı. Nohuttaki fiyat artışı ise yüzde 600’ü geçti.
“MAKARNA 4 YIL İÇİNDE YÜZDE 570 ORANINDA ZAMLANDI”
Sofralarımızda en çok tükettiğimiz un, yumurta, makarna ve çayda da durumlar hiç farklı değil. 30’lu yumurta kolisinin fiyatı 4 yılda yüzde 1000’e yakın artı. 2020’de 14-15 lira olan 30’lu yumurta kolisinin fiyatı 150 liraya yaklaştı. 5 kilo unun fiyatı 15 liralardan 120 liraya kadar yükseldi. Unda 4 yıl içinde yüzde 700 oranında bir artış yaşandı. Yine makarna da zamlardan nasibini aldı. Makarna 4 yıl içinde yüzde 570 oranında zamlandı. Dünyanın en büyük çay üreticilerinden olan ülkemizde çay bile 4 yıl içinde yüzde 400 oranında zam gördü. 10 bin liralık maaşla emekli temel gıda ürünlerine ulaşamaz hale geldi, kuru ekmeğe muhtaç edildi.”
“ARTIK ELİNİZİ DAR GELİRLİNİN CEBİNDEN ÇEKİN”
Temel gıda ürünlerindeki zamlara rağmen emeklilerden “sabır” dilemesini bekleyen iktidarı da eleştiren Başevirgen, “Temel gıda ürünlerine gelen zamlar ortadayken, iktidarın 10 bin lirayla emeklilerin geçinmesini beklemesi ve onlardan sabır dilemesi kabul edilemez, hiçbir vicdana da sığmaz. Artık ne emeklinin ne asgari ücretlinin sabredecek hali kalmadı. İktidar simit bile alamayacak hale gelen emekliye ‘para kalmadı’ diyerek sabretmesini söylerken; bir yandan yandaşlarının vergilerini silmeye, ihalelerle zenginliğine zenginlik katmaya devam ediyor. İktidara sesleniyorum, artık elinizi dar gelirlinin cebinden çekin. Onlara hak ettikleri, insanca yaşayabilecekleri ücretleri verin” dedi.