Haber: Arif Enes Durak
İzmir 2. Bölge’den Türkiye İşçi Partisi 1. Sıra Milletvekili Adayı gösterilen İrfan Değirmenci, seçimlerin ardından YSK’nın oyları sisteme doğru şekilde işlemediği gerekçesiyle İzmir İl Yüksek Seçim Kurulu’na oyların yeniden sayılması hususunda başvuruda bulundu.
İrfan Değirmenci, Avukat Aytekin Aktaş ve parti üyeleri ile birlikte gerçekleştirdikleri başvurunun ardından, basın mensuplarının sorularına değerlendirmelerde bulundu.
“90 BİNE YAKIN İZMİRLİ VAR BENİM YANIMDA”
Mücadelelerini oy kullanan tüm İzmirliler adına sürdürdüklerini söyleyen Değirmenci, şu ifadeleri kullandı:
“Sahip çıkmaya çalıştığımız şey, o son yıllarda özellikle iktidarın dilinden düşürmediği millet iradesi. Milletin iradesi; sandığa nasıl girdiyse öyle çıksın diye, kimsenin hakkı yenmesi diye, bir tek oy bile boşa gitmesin, kimsenin hakkına girilmemiş olsun diye bir mücadele içerisindeyiz. Bu mücadeleyi vermeden de, hadi bu bitti önümüzdeki maçlara bakalım, önümüzdeki seçimlere bakalım demenin çok anlamlı olmadığını düşünüyoruz. Türkiye İşçi Partisi olarak, bu sorumlulukta benim omuzlarımda. Türkiye İşçi Partisi İzmir 2. Bölge 1. sıra milletvekili adayı olarak; sahada gördüğümüz, dinlediğimiz, söz aldığımız ve bize güvenen oy vermiş olan 90 bine yakın İzmirli var benim yanımda. O İzmirliler, benden şunu rica ediyorlar ‘biz yıllar sonra ilk kez Türkiye İşçi Partisi’ni pusulada gördük. Arkadaşlarımızı, ailemizi ikna ettik. Oy verdirdik, sandıklarımızın başında durduk, tek bir oy bile boşa gitmesin istiyoruz. Lütfen sahip çıkın diyorlar.’ Bizde onu yapmaya çalışıyoruz ona sahip çıkmaya çalışıyoruz.
“HİÇ KİMSENİN ENDİŞESİ OLMASI”
Yaşanan hukuksuzluğu ‘hata’ olarak nitelendiren İrfan Değirmenci, tüm belgeleri ve kanıtları Yüksek Seçim Kurulu’na teslim ettiklerini belirterek, “Gördüğümüz bariz hatalar ve alandan topladığımız belgeler var. Hepsini teslim ettik. Önce ilçe seçim kurularına İtirazlarımızı yaptık hepsi reddedildi. Şimdi il kuruluna geldik ve elimizdeki tüm belgeleri de il seçim kuruluna sunduk. Bundan sonra söz onlarda bir karar verecekler. Hiç kimse endişe etmesin, hiç kimsenin endişesi olmasın. Biz sonuna kadar bu konunun takipçisi olacağız” dedi.
“OYLAR SANDIĞA NASIL GİRDİYSE, ÖYLE ÇIKSIN”
Bu sürecin bir yandan takipçisi olurken bir yandan da cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimleri için Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması için çalışmaya devam edeceklerini vurgulayan Değirmenci, “Beklentimiz elbette Türkiye’de 21 yıldır devam eden iktidarın karşısında yer alan herkesin siyasi görüşü ne olursa olsun en azından seçimlere dair böylesi açık ve net yanlışın karşısında yan yana bizimle durabilmesidir. Gönül ister ki, seslerini de bizim kadar yükseltsinler ama anladığım kadarıyla kimi partiler, bu seçim oldu bitti hadi önümüzdekilere bakalım demeye başladı. Elbette Türkiye İşçi Partisi olarak, 2. turda Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması için yine elimizden geleni yapacağız, çalışmalar da başladı. Ancak 1. turda ve milletvekilliği seçimlerindeki orta yerde duran hatalarında, hatayı yine altını çizerek söylüyorum… İyi niyetle hata diyelim. Onların da düzeltilmesi gerekiyor ki, oylar sandığa nasıl girdiyse öyle çıkmış olsun” ifadelerini kullandı.
“SÜRELER BİTENE KADAR BİZ HER OYUMUZA SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Sandıkların sayılmasının ardından pek çok usulsüzlük tespit ettiklerini ifade eden Avukat Aytekin Aktaş ise, şu değerlendirmede bulundu:
“Biz Türkiye İşçi Partisi olarak, İzmir 2. Bölge’de pek çok usulsüzlük tespit ettik. Tüm ilçelerde tespit ettiğimiz usulsüzlüklere karşı itirazlarda bulunduk ancak ilçe seçim kurullarında yaptığımız itirazların çoğunluğuna red kararları çıktı. Onların il seçim kurulu itirazlarını da şimdi gerçekleştirdik. Halen daha beklediğimiz kararlar var. Burada şöyle bir hukuksuzluk var; itirazlarımızın tamamına yakınında ıslak imzalı tutanaklarla itirazımızı yapmış olmamıza rağmen, her nasıl olduysa dayanaksız olduğu gerekçesiyle itirazlarımız reddedildi ki ıslak imzalı tutanaklar olması zorunlu bile değil. YSK’nın açık içtihadı var, buna rağmen tutanak dahi olmaksızın bunu incelemeye almaları gerekirken ilçe seçim kurullarının böyle hukuka aykırı kararları var. Bizi daha da üzen, bu kararların altında muhalefetin de imzaları var. Biz gerekli yerlerde gerekli temasları sağladık tepkimizi ortaya koyduk. Biz tüm itirazlarımızı; sandık sandık, oy oy bu oyların neden lehimize yazılması gerektiğini, bu sandıkların neden sayılması gerektiğini çok açık şekilde okuma yazması olan herkesin anlayabileceği şekilde izah ettik. Buna rağmen, anlamamak istenmesini biz hukuk camiası olarak anlayamıyoruz. Süreler bitene kadar biz her bir oyumuza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Ola ki hukuken gelmesi gereken kararlar gelmezse, siyaseten de Türkiye’nin tüm muhalefet birleşenleri olarak mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz. İrademize sahip çıkacağız, saray rejimini ortadan kaldırmak için ortaya koyduğumuz haklı irademize sahip çıkacağız. Ve inadımız, irademiz deyip, mücadelemiz deyip devam edeceğiz”