Bornova Belediyesi, başta hematoloji ve onkoloji bölümleri olmak üzere zorlu tedavi süreçlerinden geçen çocuklara moral vermek için ziyaret düzenledi.
Bornova Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü personeli çocuklara nevresim takımı, şampuan, ıslak mendil, dezenfektan ve maske gibi ürünleri hediye etti.
‘DESTEĞİMİZ SÜRECEK’
Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi’nde tedavi gören çocukların yanlarında olduklarını belirterek, “Çocukların sağlığı ve mutluluğu her şeye bedel.
Yavrularımızın hızla iyileşmesi en büyük arzumuz.
Bazen aylarca süren tedavilerinde yanlarında olduğumuzu hissettirmek için elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz.
Tüm güçleriyle miniklerin iyileşmesi için gecelerini gündüzlerine katan sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
BORNOVA
Bornova, Türkiye‘nin İzmir ilinin bir ilçesidir. İlçenin doğusunda Kemalpaşa, güneyinde Buca, batısında Konak ve Bayraklı, kuzeybatısında Karşıyaka ve Menemen ilçeleri, kuzeyinde Manisa ili bulunmaktadır.
Yamanlar Dağı‘nın eteğinde, 38 derece kuzey enlem ve 27 derece doğu boylamı üzerinde yer alır. İzmir kent merkezinin 8 km kuzeydoğusunda, İzmir Körfezi‘nden 3 km doğudadır. Belediye teşkilatı 1882 yılında kurulmuş, 1957 yılında ilçe hâline gelmiştir. Yüzölçümü 220 km²’dir.
Ege Üniversitesi‘nin ana kampüsü ve üniversite ile aynı adı taşıyan, Türkiye‘nin en büyük hastanelerinden biri olan Ege Üniversitesi Hastanesi bu ilçede bulunmaktadır. Ayrıca Yaşar Üniversitesi‘nin Selçuk Yaşar Yerleşkesi de Bornova Ağaçlıyol mevkiindedir.
İki büyük askerî birliğin yanı sıra, İzmir-İstanbul, İzmir-Ankara, İzmir-Aydın ve İzmir-Çanakkale karayolu ağlarının merkezinde bulunması, 2000 yılında metronun Bornova’ya uzanması ve İzmir Otogarı‘nın ilçe içinde konuşlandırılmış olması ve Bornova-Kavaklıdere-Işıkkent üçgeninin sanayi bölgesi olarak saptanması ve 4 sanayi sitesinin yerleşim alanı içinde bulunması, Bornova’nın gelişimine bugün ve gelecekte etki yapacak unsurların başında gelmektedir. Kavaklıdere, Çiçekli, Kayadibi ve diğer semtleriyle İzmir’in akciğeri konumunu sürdürmektedir.
Tarihçe
İsmi Osmanlı kayıtlarında Birunabad olarak geçmiş ise de, Farsça “dış, harici” anlamına gelen “birun” kelimesinin, genellikle yer isimlerinde bir özel isimle birlikte kullanılan “-abad” takısı (İslamabad, Haydarabad gibi) ile pek uyuşmaması, Birunabad’ın başka bir ismin tahrif edilmiş veya uyarlanmış şekli olabileceğini düşündürmektedir. İsmin başlangıçta “Burunova” şeklinde geçtiği de öne sürülmüştür. Bornova Osmanlı devrinin sonlarına kadar bir Hristiyan yerleşimi olarak kaldı. Evliya Çelebi Seyhatnamesinde İzmir’e geldiğinde Bornova’dan da bahseder; “Ama Burun-âbâd bunlardan mahsullü, sümüklü, murdar, mebrum kazadır, zira cümle halkı uğursuz Rum’dur.”[4]
Bornova’nın çekirdeği bugün Erzene mahallesi diye anılan mahallenin Hükûmet Konağı’nın arkasında kalan ve eski adı Havuzbaşı olan kısmıdır. Tarihi 1800’lere varan iki katlı ve bahçeli Rum evlerine hâlâ rastlanabilen (ve çoğu yenileme ve yeniden değerlendirilmeye muhtaç) Erzene, 1924 Nüfus Mübadelesi‘nden sonra, önce Kavalalılar ve Giritlilerce iskan edilmiş, 1950 sonrasında da Yugoslavya göçmenlerini barındırmıştır. Ayrıca Erzene’nin yanıbaşında başlangıcından beri bir Roman mahallesi bulunmuştur. Kavalalılar, o dönemde tarım arazisi olan Bornova ovasında tütüncülükle, Giritliler sebze meyvecilikle, Yugoslavyalılar ise bölgedeki mensucat fabrikalarında işçilik yaparak Türkiye ekonomisine ilk adımlarını atmışlardır.
Bornova, Osmanlı Devleti‘nin son dönemlerinde ve özellikle 1865’te Halkapınar çıkışlı bir demiryolu hattının buraya uzatılmasıyla, İzmir’in zengin Levanten ailelerinin tercih ettiği bir yerleşim mekanı olmuştur. İzmir merkezinden daha ferah ve serin havası ve 1980’li yıllara kadar İzmir ile arasında varlığını sürdüren mandalina bahçelerinin nezih ortamı, İngiliz konsolosluğu rezidansının ve çoğu İngiliz kökenli pek çok ailenin muhteşem konaklarının Bornova’da inşa edilmesi sonucunu doğurmuştur (İtalyan ve Fransız kökenli Levantenler daha ziyade Buca‘yı tercih etmişlerdir).
Anekdotik bazda, Türkiye‘deki ilk futbol maçı 1890 yılında İzmir’e gelen İngiliz denizcilerle İzmirli gençler arasında Bornova’da, ülkemizdeki ilk atletizm yarışmaları da 1895’te yine Bornova’da gerçekleşmiştir.
İzmir’in kurtuluş günü olan 9 Eylül 1922‘de Türk ordusu İzmir’e Bornova’nın üst kısmındaki Belkahve Geçidi mevkiinden girmiş, Nif‘te (Kemalpaşa) gecelediği 8 Eylül akşamının gecesinde muzaffer orduların komutanı Mustafa Kemal Paşa, Belkahve’ye çıkıldığında ayakların altında bütünüyle uzanan İzmir’i ilk kez buradan görmüştür.