CHP’li Aydın: İller Bankası ve bakanlık partizanlık yapıyor

» Ekonomi » CHP’li Aydın: İller Bankası ve bakanlık partizanlık yapıyor

İZSU Genel Müdürlüğü’nün, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin onayına sunmak üzere hazırladığı bütçenin oylaması sırasında söz alan Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Murat Aydın, İller Bankası ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın partizanlık yaptığını savundu. Aydın, 2021 yılında İller Bankası kredilerinin yüzde 94.2’sinin Cumhur İttifakı belediyelerine verildiğini, bakanlığın ise 432 milyon liralık nakdi yardımının tamamının yine Cumhur İttifakı belediyelerine yaptığını söyledi.

İZSU’nun 2023 yılı bütçesi hakkında açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Murat Aydın, bütçedeki giderlerin başında enerji maliyetlerinin geldiğini söyledi ve bunun büyük bir yük oluşturduğunu belirtti.

AYDIN: BUNUN ADI PARTİZANLIKTIR

İZSU’nun 2023 yılında yapacağı projelerden bahseden Aydın, belediyeler arasında adaletsizlik yapıldığını söyledi.  Aydın, “İller Bankası bütün belediyelere nasıl davranmış buna baktım. 2021 yılında İller Bankası, belediyelerin bin 156 projesine destek kararı vermiş krediyle. Yüzde 94.2’si Cumhur İttifakı belediyelerine ait. Sadece yüzde 4.3’ü CHP’li belediyeler. Oysa CHP’li belediyeler Türkiye nüfusunun yüzde 52’sini yönetiyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 432 milyon lira nakdi yardım yapmış belediyelere. Tamamını Cumhur ittifakı belediyelerine yapmış. Bunun adı partizanlıktır” dedi.

“1,4 MİLYAR LİRALIK İLAVE MALİYET ÇIKARAN SİYASİ ANLAYIŞLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

İzmir’de suyun yüzde 55’inin yeraltı kaynaklarından temin edildiğini, sadece yüzde 45’inin barajlardan karşılandığını hatırlatan Aydın, “Suyumuzun yüzde 98-99’unu barajdan değil kuyudan çıkardığımız için yarısına ödediğimiz enerji maliyeti 1,3 milyar lira. Bu İzmir halkının 3 aylık su faturası bedeli. Eğer İzmir halkı suyu barajdan alabilseydi 3 ay suyu bedava kullanabilecekti. Sadece enerji maliyeti farkıyla. Elektriğe yüzde 425 zam. Yetmeyip barajlarımızı da yapmayıp bize 3 ay 1,4 milyar liralık ilave maliyet çıkaran siyasi anlayışla karşı karşıyayız. Mazeret belediyeciliği yapmıyorum, Devlet Su İşleri’nin büyük şehirlere içme suyu temin etme yükümlülüğü var. Suyu temin görevi DSİ’nin, dağıtım görevi su ve kanalizasyon idarelerinindir” dedi

“HEPİMİZİN BOYNUNUN BORCU”

Körfezin kirliliğini hep birlikte önlemek zorundayız diyen Aydın, “İzmir’in içme suyu ve sulama suyu ihtiyacı karşılanması için gerekli barajlar yapılırsa, biz de Ankara, İstanbul gibi suyumuzun büyük bölümünü yeraltından değil de barajlardan temin edersek İzmir halkının su için ödediği bedel azalacak. 3 aylık su faturası İzmir halkında kalacak. Kırsal alanda hayvan ve bahçe sulama işinde içme suyu kullanılmayacak. Bu yurttaşlarımızın su ihtiyaçlarını kaçak kuyulardan temin etmek, havzaların su kaynaklarının erimesi ile ilgili sıkıntıları yaşamalarından da kurtulacağız. Bu şehir hepimizin şehridir, bu şehirde yaşayan her yurttaş en kaliteli ve en iyi hizmeti alma hakkına sahiptir. Buraya yapacağını her hizmet, halka yapacağını hizmettir. İzmir halkı hangi partiye oy vermiş olursa olsun aynı suyu kullanıp, aynı faturayı ödeyip, aynı sorunları taşıdığına göre sorunları çözmek de hangi siyasi partiye mensup olursak olalım hepimizin boynunu borcudur.”