Borçka Köyleri Kalkındırma ve Turizm Kooperatifi’nin ‘dayanışma evi’ faaliyetlerini artırıyor

» Yerel Yönetimler » Borçka Köyleri Kalkındırma ve Turizm Kooperatifi’nin ‘dayanışma evi’ faaliyetlerini artırıyor

Artvin’in Borçka ilçesinde ‘Borçka Köyleri Kalkındırma ve Turizm Kooperatifi’ bünyesinde kurulan ‘Dayanışma Evi’, yaz aylarının gelmesiyle birlikte faaliyetlerini artırdı. Borçka Kooperatif üyesi Yaşar Turan “Amacımız köylüleri kalkındırmak ve köylülerin üretmiş olduğu ürünleri burada değerlendirmek aynı zamanda satışını gerçekleştirerek dayanışma örneği gösterip, insanlara dokunmak ve insanlara katkı sunmak” dedi. Borçka Köyleri Kalkındırma ve Turizm Kooperatifi gönüllüsü […]

Artvin’in Borçka ilçesinde ‘Borçka Köyleri Kalkındırma ve Turizm Kooperatifi’ bünyesinde kurulan ‘Dayanışma Evi’, yaz aylarının gelmesiyle birlikte faaliyetlerini artırdı. Borçka Kooperatif üyesi Yaşar Turan “Amacımız köylüleri kalkındırmak ve köylülerin üretmiş olduğu ürünleri burada değerlendirmek aynı zamanda satışını gerçekleştirerek dayanışma örneği gösterip, insanlara dokunmak ve insanlara katkı sunmak” dedi.

Borçka Köyleri Kalkındırma ve Turizm Kooperatifi gönüllüsü Havva Çatan da “Kooperatifimiz ortakları olarak şunu kendimize idol olarak belirledik ve diyoruz ki; bireysel zenginlik değil, hep beraber büyüyelim, hep beraber zengin olalım ve hep beraber Borçka’yı zenginleştirelim” şeklinde konuştu.

“DAYANIŞARAK İNSANLARA DOKUNMAK İSTİYORUZ”

Borçka Belediyesi Belediye Başkanı Ercan Orhan’ın katkılarıyla çeşitliliklerini ve faaliyetlerini artırarak çalışmalarına devam eden Borçka Köyleri Kalkındırma ve Turizm Kooperatifi’ni üye Yaşar Turan, şu sözlerle anlattı:

“Belediye Başkanımız Ercan Orhan’ın öncülüğü ve desteğiyle üç yıldır bu kooperatifimizi kurmak için gayret ettik. Kuruluş aşaması ve ikinci aşamada buranın yani dayanışma evinin oluşturulmasıyla ile ilgili bir mesafe kat ettik ve bugünlere geldik. Amacımız köylüleri kalkındırmak ve köylülerin üretmiş olduğu ürünleri burada değerlendirmek, aynı zamanda satışını gerçekleştirerek dayanışma örneği gösterip, insanlara dokunmak ve insanlara katkı sunmak. Mesela buraya gelen köylüler kilolarca pekmez getiriyorlar ve biz onları kilo, kilo bölüştürüp ayrıştırıyoruz. Parasını verip gönderdiğimizde de çok hoşlarına gidiyor ve işlerine daha sıkı sarılmaları da bizi çok mutlu ediyor. İnsanlar artık dayanışmadan ve birliktelikten uzaklaşmışlar ve biz bunu da canlandırmaya çalışıyoruz ve tek derdimizde insanlar dayanışma içinde olsunlar ve birbirlerine katkı sunsunlar ve Borçka’yı birlikte kalkındıralım. Bir katma değer üretelim mesela coğrafi işaret aldığımız demir elma var ama bir fındık ve çay kadar katma değere sahip değil. Biz bunlarla ilgili projeler üretiyoruz ve Belediye Başkanımızın öncülüğünde ve mesela köylülerin hasadı olup da yapamayanları değerlendirmeye çalışacağız bu sene kısmet olursa. Mesela bir amcamız var, kokulu üzümü var. Maalesef yaşının ilerlemesinden dolayı üzümlerini birkaç yıldır toplayamadığı içinde dalında kuruyup gidiyor. Biz bu sene gidip kokulu üzümü dalında toplayıp ve kaç kilo çıktıysa yüzde doksan oranında kar marjı da gütmeden parasını vereceğiz ve burada kooperatif ve köylü kazanasın diye. Bu sene benim kişisel projem ve amacım Ahmet amcaya destek olmak ve ürünü toplayarak kooperatifte değerlendirmek istiyorum.

“SANATSAL ANLAMDA KOOPERATİFİMİZDE MÜZİK YAPIYORUZ”

Sanatsal anlamda şöyle müzikal anlamda burada sanatsal faaliyet yürütüyorum, 25 yıllık bir profesyonel müzikle uğraştım. Pandemiden dolayı, Borçka’ya yerleştim ve zaten Borçka’nın özlemi içindeydim ki dönmek istiyordum ve açıkçası buranın hayatını özlüyordum ve yaşamını tatmak istiyordum ve Borçka’ya yerleştim. İnsan uzun süre müzikle uğraşınca doğal olarak müzikten kopamıyor ve bende geçmişimi burada değerlendirmek anlamında kooperatife katkı sunuyorum çok da iyi oluyor. İnsanlar özel günlerinde, toplantılarda ve yemeklerde insanları biraz neşelendiriyoruz bu anlamda da sanatsal faaliyet gösteriyoruz. Bunun dışında Ömer Çatan arkadaşımla beraber arıcılık yapıyoruz ve ürettiğimiz ürünleri burada değerlendiriyoruz.”

Kooperatif mutfak sorumlusu Canan Turan ise şunları söyledi:

“Günlük sütümüzü alıyoruz ve burada yoğurt mayalıyoruz ki sütümüzü de üreticiden alıyoruz. Burada mayalayıp hem de burada tüketiyoruz ve isteyenlere de vermiş oluyoruz. Kooperatifimizde köylülerin üretmiş olduğu yöresel ürünler var ve köylüler bu ürünleri burada kolayca satabilsinler diye onlardan alıp burada satışını yapıyoruz. Mesela demir elma pekmezi olsun ve fındık olsun, elde açılan silorlar olsun, ev makarnası var çay olsun yani köylerimizde ne üretiliyorsa burada bulunduruyoruz. Gelen turistler ve yerli halkımıza satışımızı gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda bunların dışında yöresel yemeklerde yapıyoruz, lahana sarması, mısır ekmeği, lahana yemeği, silor, mıhlama gibi birçok yemeği elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz. Burada kesilmiş köy makarnamız var ve yine kadın arkadaşlarımızın kendi elleri ile açmış olduğu makarnalar. Biz de mutfağımızda suyu kaynatarak makarnayı koyup soğuk sudan geçirip süzüp bol tereyağı döküyoruz üstüne ve fırına verip o şekilde demletiyoruz makarnayı ve bunun dışında siloru da aynı şekilde tepsiye dizip biraz ıslatıp üstüne de yoğurdumuzu döküyoruz ve arzu edene göre kimisi sarımsaklı ve kimisi şerbetli yapıyor tatlı niyetine ve kimisi de tavuk suyuyla yiyenler varmış. Yani bu şekillerde tüketiyoruz ve bol tereyağlı olarak. Hayır tamamen kadınlarımızın evlerinde kendilerinin açıp kesmesiyle üretilen ürünlerdir ki market ürünleri değildir ve doğaldır.”

“BURAYA SÜT GELİYOR YOĞURT VE PEYNİR OLUYOR; ELMA GELİYOR, PEKMEZ VE MARMELAT OLUYOR”

Kooperatif gönüllüsü ve ortaklarından Havva Çatan şu şekilde konuştu:

“Kooperatifimizin ortakları olarak, şunu kendimize idol olarak belirledik ve diyoruz ki; bireysel zenginlik değil, hep beraber büyüyelim, hep beraber zengin olalım ve hep beraber Borçka’yı zenginleştirelim diyoruz. 10 yıldır Borçka’da yaşıyorum, bu grupla tanıştığım zaman yani kooperatif ortaklarımla burada bir amaç ve mücadele gördüm ki şu, köylerimizi turizmle beraber kalkındırmak isteniyordu ve bende bu projede olmak istedim ve başladım şu anda da buradayım. Üreticilerin ürünlerini kesinlikle burada değerlendirerek satışını yapıyoruz ve kendimiz pişiriyoruz. İşte arkadaşın anlattığı gibi, süt geliyor yoğurt oluyor, peynir oluyor; elma geliyor, pekmez oluyor, marmelat oluyor ve un geliyor açıkçası doğal olan her şeyi üretiyoruz ki çeşitlendirme yede devam edeceğiz. Yine belediye başkanımız Ercan hocamızın bu konuda desteği çok yüksek ve özellikle demir elma üzerine çok çeşitli projelerde var. Pekmezi, marmelat ve kurusu gibi her şeyi düşünüyoruz yani. Kitaplarımız var, yazarlarımızın söyleşileri burada yapılıyor ve ben çok söyleşilere tanık oldum burada. Kadınlarımız artık günlerini evde yapmıyorlar burada canlı müzikle beraber yapıyorlar. Şimdi mantı günlerimiz başladı. Kadınlarımızın daha çok talep etmeleri halinde onları değerlendiriyoruz daha çok. Erkeklere bencillik yapmış oluyoruz ama kadınlar daha çok talepkar olsun diye uğraştığımız yer burası açıkçası.”