Seçmen profili üzerine…

» Köşe yazarları » Seçmen profili üzerine…

Seçimler yaklaştıkça ilgili çevrelerin ve medyanın öncelikli gündem maddesi haline geldi. Öyle ki, başta ekonomik sorunlarımız olmak üzere öncelikli sorunlarımız arka plana itilmeye çalışılıyor. Dosya savaşları, yolsuzluk iddiaları, kasetler, klipler, giderek sertleşen konuşmalar… Biz de modaya uyup seçimlerle ilgili yazmaya karar verdik. Peşinen belirtelim, bizim bakış açımız odun, kömür veya beyaz eşya dağıtımı, din, iman […]

Seçimler yaklaştıkça ilgili çevrelerin ve medyanın öncelikli gündem maddesi haline geldi. Öyle ki, başta ekonomik sorunlarımız olmak üzere öncelikli sorunlarımız arka plana itilmeye çalışılıyor. Dosya savaşları, yolsuzluk iddiaları, kasetler, klipler, giderek sertleşen konuşmalar…

Biz de modaya uyup seçimlerle ilgili yazmaya karar verdik. Peşinen belirtelim, bizim bakış açımız odun, kömür veya beyaz eşya dağıtımı, din, iman bağlamında olmayacak. Biz konuyu vergi açısından ele alacağız.

DEMOKRASİ MÜCADELESİ

Tarihte “demokrasi mücadelesi” olarak bilinen olayların temelinde vergileme ve harcama yetkisinin kurallara bağlanması yatmaktadır. Bu olaylarda hakim felsefe şudur: “Madem vergiyi ben veriyorum, o halde buna ilişkin kuralların konulmasında benim de rol oynamam gerekir.”

Bunu sağlamak üzere zamanla halk temsilcilerinden oluşan meclisler oluşturuldu. Vergileme ve benzeri yükümlülüklerin esası bu meclisler tarafından belirlenir hale geldi.

Başlangıçta vergilerle başlayan bu mücadele, sonraları kamu harcamalarını da kapsadı. Buna teoride “bütçe hakkı” denilmektedir.

Son derece çağdaş olan bu ilkeler ülkemizde de geçerlidir. Öyle ki, vergi ve benzeri yükümlerin kanunililiği Anayasal buyruk halini almıştır.

SEÇMEN MÜKELLEF KARŞILAŞTIRMASI

Literatürde vergi mükellefi olmadığı halde kamu hizmetinden yararlanan ve seçmen sıfatına sahip olanlara “free rider”, yani bedavacı (beleşçi de denebilir) deniyor. Hem maliyeciler ve hem de siyaset bilimciler açısından seçmenlerin vergi mükellefi olma oranı demokrasi için önemli bir ölçüt olarak kabul ediliyor.

Bu bağlamda Batı Ülkeleri’nde bu oran ortalama olarak yüzde 70 civarında. Yani, seçmenlerin büyük çoğunluğu vergi mükellefi olarak elini taşın altına koyuyor.

BİZDE DURUM NE?

Seçmen sayımız 58 milyonun üzerinde. Vergi mükellefi sayısına ilişkin net rakamlar vermek oldukça zor.

Gelir İdaresi’nin verilerine göre beyanname vermek zorunda olan gelir vergisi mükellefi sayısı 1,9 milyon. Hemen belirtelim, bu rakama ücretliler ile beyanname vermek zorunda olmayanlar dahil değil. Dolayısıyla, mükellef sayısını net olarak ortaya koymak olanaksız gibi.

Ücretliler ve kira geliri elde edenler de sayıya dahil edildiğinde yaklaşık olarak 22 milyon civarında vergi mükellefi olabileceği sonucuna ulaşabiliriz. Buradan hareket edildiğinde, seçmen sayısının vergi mükellefi olma oranı yüzde 37 civarında çıkmaktadır.

Bunun başka bir söyleniş biçimi; Toplumun 63’lük kesimi kamu harcamalarının finansmanına doğrudan katılmadıkları halde, karar almada daha belirleyici bir konumdadır.

Seçme hakkı Anayasal bir hak; kimse bu haktan mahrum edilemez. Ancak kamu hizmetlerinden yararlanmasına karşın vergi ödemeyenlerin çoğunlukta olduğu bir mali yapının onaylanması ve sürdürülmesi de mümkün değil. Bizden söylemesi…

**************

Kutadgu Bilig’den Öğütler

Halkının senin üstünde üç hakkı vardır;

Bu hakları öde ve onları zorluğa düşürme.

Bunlardan biri memleketinde gümüş temiz kalsın,

Onun ayarını koru, ey bilgisi bol.

İkincisi halkı adil kanunlarla idare et;

Birinin diğerine baskı kurmasına meydan verme, onları koru.

Üçüncüsü bütün yolları emin tut;

Yol kesici ve haydutların hepsini ortadan kaldır.

(5574-5577. beyitler)

(Kabalcı Yayınevi, Çev. Reşit Rahmeti Arat, s. 931)

1069 yılında tamamlanmış bu eserde yer alan 6645 beyitten sadece dört beyite yer verebildik. Batı’nın engizisyonlarla boğuştuğu, uygarlık ve demokrasi kavramlarının kıyısına bile yaklaşamadığı yıllarda Türk devlet yönetimi anlayışını ortaya koyan dört beyit. Kamu adına görev yapan herkesin okuyup üzerinde düşünmesi gereken bir eser…