Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Mahallesi’nde bulunan Akbelen Ormanları’nda bulunan kömür maden sahasının genişletilmesi davası iki yıldır devam ederken dün sabah bölgeye sevk edilen güvenlik güçleri ve kesim ekiplerinin çalışmasıyla binlerce ağaç kesildi.
“HALK, SON BİR AĞACI BİLE KURTARMAKTA KARARLI”
Kesime direnen halka destek olmak için bölgeye giden CHP Muğla Milletvekili Avukat Cumhur Uzun, bölge halkının nöbet tuttuğunun bilindiğini ve kesimin özellikle erken saatlerde yapılmasının planlandığını söyledi. Direnişin devam edeceğinin de altını çizen Uzun, “Uzun süreden beri Akbelen Ormanları’ndaki ağaçları kestirmemek için direnen halk, yaşam mücadelesi veren gönüllüler dün sabah erken saatlerde ağaçların kesilmesiyle ilgili kesim ekibinin sesleriyle irkildi. Ne yazık ki ağaçlar güvenlik güçlerini koruması altında kesildi. Orada nöbet tutan gönüllüler maalesef o güçler karşısında kesime engel olamadılar. Binlerce ağaç kesildi. Özellikle sabahın çok erken saatleri seçilmiş kesim için. Burada nöbet tuttuğu biliniyor. Onların en hazırlıksız olabileceği zaman diliminin sabahın erken saatlerinde olabileceği, çevreye çağrı yapıldığında o çağrıya kulak verilmesinin birkaç saat sürebileceği hesap edilmiş, bu nedenle sabah 5 buçuk gibi kesimin yapılacağı planlanmış. Oradaki direniş kökleşmiş bir direniş. Halk, bir ağaç kurtarmanın kendi kazanımları olduğunun bilincinde ve son ağaç orda olduğu müddetçe oradan ayrılmamakta kararlı. Direniş devam edecek. Biz CHP milletvekilleri olarak oradaki desteğimizi hem hukuki anlamda hem siyasi anlamda sürdüreceğiz. Onların her platformda sesi olmaya gücümüz yettiğince devam edeceğiz. Mücadele bitmiş değil ama ormanlar bitiyor” diye konuştu.
“İNSANLARI ÖLDÜREREK BAŞKALARININ ENERJİ İHTİYACINI KARŞILAMAK DOĞRU DEĞİL”
Köyleri için mücadele eden vatandaşlardan 7 kişinin gözaltına alındığını da söyleyen Uzun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vatandaşlar tepkisini gösterdi, bu tepkiler sırasında sahadaki ağaçları görmek istediler ancak buna izin verilmedi. Güvenlik gerekçesiyle ormana ve köylerine girişleri engellendi. Bu yüzden köylülerle güvenlik güçleri arasında arbede yaşandı. Ekipler, TOMA’larla, biber gazıyla müdahale edince yaralananlar oldu, 7 kişi gözaltına alındı. Akşam saatlerinde serbest bırakıldılar fakat bu arada da termik santralin kömür ihtiyacını karşılayacak yeterli alanda ağaçlar kesildi. Bizim de girişimize engel oldular ancak biz milletin seçtiği vekiller olduğumuz ve burada olmamız gerektiği konusunda ısrarcı olunca izin vermek zorunda kaldılar. Köyün içine girdiğimizde genç denebilecek ormanların katledildiğini, 100 yıllık ömürlerinin motorlu testereyle sona erdirilmiş olduğunu gördük. Bu ve benzeri durumlar, kömür ihtiyacının yaşandığı her dakika yenilenebilir. Orada orman köylüsü olarak yaşamlarını sürdüren halk, doğanın ortadan kaldırılmasını istemiyor. Bunu anlamak bu kadar zor olmamalı. Oradaki insanlar da enerji tüketiyorlar ama eğer enerji insan içinse oradaki insanları öldürerek başkalarının enerji ihtiyacını karşılamak doğru bir politika değil. İnsanı yaşatmak lazım. Ölü insanların enerjiye ihtiyacı olmaz”
“VAHŞİ KAPİTALİZM NEDENİYLE TABİAT YOK EDİLİYOR, HÜKÜMET İZİN VERİYOR”
Daha önce açılan davalar sonucu yürütmeyi durdurma kararı verildiğini ancak yapılan ikinci keşifle kararın ‘iktisadi’ bakış açısıyla iptal edildiğini hatırlatan Cumhur Uzun, “İşletme izninin iptaliyle ilgili hem köylüler hem Muğla Barosu ve sivil toplum kuruluşları tarafında açılmış dava var. Bu davada önce yürütmeyi durdurma kararı verildi. Sonradan yapılan keşifte iktisadi bakış açısıyla kömürün işletilmesinin gerekli olacağına yönelik bir rapor hazırlandı. Bu rapor üzerine de yürütmeyi durdurma kararı kaldırıldı. Şu anda idari işlemde yürütmeyi durdurma kararının bulunmaması bu işlerin yürütülmesine olanak veriyor. Ancak davanın nihai sonucunda işlemin hukuka uygun bulunacağı anlamına gelmiyor. Eğer dava var ise yarın iptal kararı verildiğinde kesilen ağaçları yerine koyma imkânınız yok. Davanın sonu beklenebilirdi. Vahşi kapitalizm böyle bir şey. Karlarını bir dakika bile geciktirmeye hiç tahammülleri yok. Şirket kendi kazancını artırmak için tabiatın yok olmasını istiyor. Acı olan da hükümet buna izin veriyor” dedi.
CHP’li Uzun, patronların santralde çalışan işçilere kömür çıkarılmadığında fabrikanın kapatılacağını ve işsiz kalacaklarını söylediğini bu nedenle de köylülerle çalışanların karşı karşıya geldiğini duyurdu.