İYİ Parti İzmir Kadın Kolları Başkanı Müzeyyen Dolapoğlu ve İYİ Parti İzmir Kadın Politikaları Başkanı Ahsen Kol 28 mayısta gerçekleşecek olan 2. tur cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi yazılı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Yeni bir seçimin, bir referandumun arifesindeyiz, biz kadınlar için hayati bir seçim olduğunu söylemeliyiz, zira Cumhur İttifakı ile meclise giren HÜDA PAR ve Yeniden Refah partilerinin kadınlar ile ilgili kabul görmesi imkânsız istekleri var. “6284’ün değiştirilmesi”, “zinanın suç olması”, “kadınların sahiplendirilmesi” ,”nikâhsız birlikteliklerin suç sayılması”, “kadının fıtratına uygun çalışması”, “kadınların sadece kadınların olduğu eğitim ve sağlık kurumlarından hizmet alması”,” nafakanın kaldırılması”, “karma eğitimin zorunlu olmaması”, CEDAW dan çıkılması ve İstanbul Sözleşmesinden bir daha bahsedilmemesi, Seçim otobüsünde kadın milletvekili adayının gölge olarak gösterilmesi…bunlar planları dahilinde bilip gördüklerimiz, kadınlar üzerinde, güçlü ortakları olan Ak Parti ile beraber ne tür deneyler yapacaklarını bilmiyoruz…
“Türk Müslüman Feminist Yazar Konca Kuriş, 16 Temmuz 1998’de kaçırılarak kayboldu Kuriş, 35 gün boyunca Hizbullah üyeleri tarafından işkence görmüş ve sonra da domuzbağı ile öldürülüp, sorgulandığı evin bodrumuna gömülmüştür. İşkence seansları katilleri tarafından kaydedilmiştir.” Hizbullah ile arasında mesafe olmayan, PKK ve Hizbullah için terör örgütü diyemeyen, bahsi geçen partinin 4 vekili şu an meclise girmiş durumda biz kadınlar rahatsızız, huzursuzuz, eğer ikinci turda Sn. Kemal Kılıçdaroğlu seçilmez ise kadın hakları ile ilgili yaşanacak ihlalleri hayal bile edemiyoruz.
Türkiye’de 2011-2021 yılları arasında ortalama 3200 kadın cinayeti işlenmiştir. Sadece geçtiğimiz Nisan ayında 21 Kadın cinayeti, 23 şüpheli kadın ölümü gerçekleşmiştir. 20 yaşındaki Kübra Ergin “Bir kadın olarak hiçbir zaman özgür hissetmedim. Bütün gençliğimi çaldılar.” Notu ile intihar etmiştir. Bilmediğimiz daha niceleri olduğuna da şüphe yoktur.
İşte tamda bu sebepler ile…Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Cumhuriyetin biz kadınlara tanımış olduğu haklara sımsıkı sarılmaya ve sandığa gidip gerekli cevabı vermeleri için herkesi oy kullanmaya, haklarına sahip çıkmaya, vatandaşlık görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz. Türkçe konuşmayı bilmeyen, bir şekilde ülkemizin vatandaşlığını almış kişilerin bizim geleceğimizi belirlemelerine izin vermeyin. Kadınları sosyal alanlardan ve iş hayatından koparmaya çalışan zihniyete izin vermeyin. Yarınlarımız için, bu ucube sistem ve getirdiklerinden kurtulmak için, özgür, mutlu, huzurlu ve zengin bir Türkiye için,
Tercihimiz Sn. Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır.
29 Mayıs sabahı Güneşin parlayarak doğduğu, Kadınların şafağına biz hazırız! Birlikte tarih yazacağız.