“14 Mayıs bize yeni bir baharı getirecek”

» Manşet » “14 Mayıs bize yeni bir baharı getirecek”

Aday gösterildiği günden bu yana adeta İzmir’de girilmedik ev, çalınmadık kapı bırakmayan CHP İzmir Milletvekili Adayı Helil İnay Kınay, “İktidarın yaptıklarından, yıktıklarından, iktidarın dilinden, ötekileştirmesinden, her gün duyduğu hakaretlerden sokak yorgun” dedi.

Haber: Ece Azak

Aday gösterildiği günden beri adeta İzmir’de girilmedik ev, çalınmadık kapı bırakmayan, gösterdiği eforla taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanan Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Eski Başkanı ve CHP İzmir 2. Bölge Milletvekili Adayı Helil İnay Kınay, seçim atmosferini ve sahadaki gözlemlerini Ege Saati’nden Ece Azak’a değerlendirdi. Çevre Mühendisi olarak Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nde, TMMOB’da ve Emek ve Demokrasi Güçleri’nde yürüttüğü tüm mücadelelerde de her zaman sahada olduğunu söyleyen İnay Kınay, “Kent suçlarına karşı, yaşam suçlarına karşı, emek, hak ve adalet mücadelesinde bu kentte haksızlığa uğrayan herkesle beraberdik. Ancak bir milletvekili adayı kimliği ile sokaklarda olduğumda bunun çok daha geniş açısıyla geniş kitlelere ulaşabileceğim bir alan yakalamış oldum. Haftalardır sokakta, evlerde, kahvehanelerde, pazarda, oturduğu kafelerde, evinin balkonunda birçok vatandaşımızla sohbet etmeye çalıştım. Genç arkadaşlarımızla, kadınlarla, çocuklarla sohbet etmeye çalıştım. Aslında sokak yorgun; iktidarın yaptıklarından, yıktıklarından, iktidarın dilinden, ötekileştirmesinden, her gün duyduğu hakaretlerden yorgun. Geleceğini görememekten, umutsuzluktan, işsizlikten, çocuklarının gelecek kaygısını düşünmekten dolayı yorgun. Tüm bu değerlendirmelere baktığımızda zaten bir umuda ihtiyacımız olduğunu, bir arada olmaya ihtiyacımız olduğunu bizler o sokaktaki sohbetlerimizde çok net bir şekilde gördük” diye konuştu.

“GELECEK GÜNLERİN UMUDUNUN BİZLERİ BİRLEŞTİRDİĞİNİ GÖRDÜM”

21 yıllık AK Parti iktidarının yarattığı ortamın ve iktidarın söylemlerinin vatandaşta derin yaralar açtığına dikkat çeken İnay Kınay, gelecek günlerin umudunun toplumu birleştirdiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Bir taraftan 21 yıldır bir iktidarın bizden çaldıkları var. Haksızlıklar, hukuksuzluklar, adaletsizlik var. Devletin bütün kurumlarının içinin boşaltıldığı, emeğimizin karşılığını alamadığımız, sözümüzü söyleyecek bir muhattap bulamadığımız ve hep ötekileştirildiğimiz, halktan yana bakılmayan birilerinin zengin edildiği sürecin içerisinde pazardaki soğanın fiyatını düşünmek zorunda kaldığımız, çocuklarımızın diplomalı işsizler haline geldiği, geleceğimizi göremediğimiz, gençlerimizin kendilerine bu ülkede gelecek göremediği cümleleri her yerde karşımıza çıktı. Tüm bu değerlendirmelerde de aslında sorumuz hepimizin aynı. Çözümün ne olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu noktada tüm bu yorgunlukların, yılgınlıkların ve gelecek günlerin umudunun bizleri birleştirdiğini gördüm. Biz 14 Mayıs’ta sandıkta da bunun cevabını en doğru şekilde alacağımıza inanıyoruz. Sokak bana bu umudu ve bu enerjiyi verdi.”

“BU SANDIK KADINLAR, ÇOCUKLAR VE GENÇLER İÇİN HAK ETTİKLERİ YAŞAMI AÇACAK”

İktidarın yanlış politikalarının acı sonuçlarını özellikle kadınların, gençlerin ve çocukların yaşadığının altını önemle çizen İnay Kınay, “İktidarın yarattığı politikalara baktığımız zaman, iktidarın kadını, çocukları, gençleri, geleceğimizi, umudumuzu yok saydığı politikaların acı sonuçlarını yaşıyoruz biz. Kadınlar olarak var olamadığımız, sokakta güvenli yürüyemediğimiz, her gün kadın cinayetleri, şiddet ve mobbing haberleri ile uyandığımız; çocukların sadece çocuk olması gereken yaşta evlendirildiği, tacize uğradığı, tarikat yurtlarında, adını bilmediğimiz karanlık yerlerde aslında çocuktan çok bir kurban olduğu süreçleri yaşadık. Tüm bunlarla beraber sandık aslında bize bir gelecek açacak. Bu sandık aslında kadınlar için, çocuklar için ve gençler için hak ettikleri yaşamı açacak” dedi.

“14 MAYIS BİZE ANNELER GÜNÜ’NDE EN GÜZEL HEDİYEYİ GETİRECEK”

14 Mayıs’ta yapılacak olan Türkiye Cumhuriyeti 13. Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekilli Genel Seçimi’nin, Anneler Günü’ne denk gelmesini değerlendiren İnay Kınay, Millet İttifakı iktidarında, kadınların ve gençlerin hayal ettiği yaşama kavuşacağını söyledi. İnay Kınay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her annenin kendi çocuğunu, çocuğunun geleceğini, çocuğunun hayallerini yaratması, bu umudu büyütmesi ile ilgili elinde bir oyu var ve bizler artık ağlayan, çocukları için çırpınan, çocuklarının isteklerini yerine getiremediği için intihar eden, kadın cinayetlerine kurban giden, çocukların gözü önünde dövülen tacize uğrayan, çocukları kaçırılan, bütün bu acıyı yaşayan annelerin haberlerini duymak istemiyoruz. Tüm bu süreçler baktığımızda ben bu seçimin kadınlar ve gençlerin seçimi olduğunu düşünüyorum. Kadınların var olma seçimi olduğunu düşünüyorum. Gençlerin geleceklerini var etme seçimi olduğunu düşünüyorum. Bize yaşatılan bu hukusuzluk ve bu adaletsizlik, bu yılgınlık ve yorgunluğa karşı en doğru cevabı aslında umudu, hayatı yaratan, bu hayatın yarısı olan, tüm gücü elinde bulunduran kadınların vereceğini ve gençlerin kendi geleceğini, kendi sözlerini en doğru şekilde sandıktan çıkaracağına inanıyorum. 14 Mayıs bize yeni bir baharı getirecek. Anneler Günü’nde en güzel hediyeyi getirecek. Annelere yeni bir yaşamı getirecek. O yüzden herkesi bu 2 günlük süreç içerisinde sakin, umutlu bir sandığı beklemeye ve sandıktan doğru sonucu çıkarmakla birlikte 15 Mayıs’ta güzel bir güne uyanmaya çağırıyorum.” 

“SESİNİ ÇIKARAMAYAN HERKESİN SESİ OLMAK İÇİN…”

Çevre mühendisi olarak yıllarca yaşam mücadelesi yürüttüğüne dikkat çeken İnay Kınay, seçimlerin ardından Meclis’e girdiği takdirde yapacağı çalışmaları ise şu sözlerle özetledi: ”Çevre sorunlarının temelinde demokrasi, hak, hukuk, adalet var. Bunları birbirinden ayırmak mümkün değil. Yıllardır çevrenin, yaşamımızın ve emeğimizin talan edildiği süreçte bizler bunu hayatımızın her noktasında yaşadık. Ben de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk çevre mühendisi olarak o Meclis kürsüsüne gittiğim zaman aslında hak, hukuk, adalet temelinde tüm süreçlerin mevzuatına uygun, bu mevzuatları hayata geçirecek liyakatli, vicdanlı, halktan yana bakan, yüzünü toplumdan yana dönmüş, sadece insanları değil; tüm canlıları düşünen yöneticilerle beraber yasaların hayata geçirilmesi, bu yasaların hayata geçirilmesi noktasında eksik kalan hususlar varsa da yaşamın daha sürdürülebilir ve huzurlu olması için hem uzmanlığımla hem iki çocuk annesi bir kadın olarak geleceğe bakan gözümle beraber tüm bu mücadelenin içerisinde yaşamın, kadının, gençlerin sesi ama en çok havası, suyu, toprağı talan edilmiş sesini çıkaramayan toprakların mücadelesini veren, tarlasının, ürününün, havasının, suyunun mücadelesini veren herkesin sesi olmak için o kürsüde ilk çağrımı gerçekleştireceğim. Ondan sonra şu ana kadar kaybettiğimiz bütün yıkımlara karşı yeniden iyileşebilmek için adımları teker teker atmaya başlayacağım.”