Bir süredir kendisini yakından takip ettiğim bir siyasetçiden bahsetmek istedim bugün sizlere.
AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İzmir 2. Bölge 1. Sıra Milletvekili Adayı Eyyüp Kadir İnan…
40 yıllık siyasetçilere taş çıkartan hitabeti ve jargonuyla aslında tam dönemin siyasetçisi kendisi.
Sayın Eyyüp Kadir İnan dikkatimi ilk kez, geçtiğimiz haftalarda AK Parti İzmir Milletvekili aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmasıyla çekti.
Genç kardeşlerinin sloganlarıyla gururla çıktığı sahnede yaptığı konuşmayı nerede duysam tanırdım. Lise çağlarından beri İzmir‘de AK Parti siyaseti içerisinde yer alan 1993 doğumlu Eyyüp Kadir İnan’ın 1. sıradan aday gösterilmesi beni hiç şaşırtmadı aslında.
Yazımın başında belirttiğim gibi gerçekten çok başarılı yetiştirilmiş İnan…
Hitabeti ve siyasi jargonu kendisine güvenen ve önünü açanları fazlasıyla tatmin ediyordur.
Ancak İnan’ın büyük bir kusuru var…
Kendisini gençliğin temsilcisi olarak görüyor…
Tabi ki kendisini istediği noktaya koyabilir, istediği konuya öncülük edebilir.
Hangi partinin gözünden bakarsanız bakın, 6 milyon gencin oy kullanacağı tarihin en kritik seçiminde tüm gençlerin temsilcisi olacak kişinin çok önemli bir sorumluluğu yüklendiğinin farkına varması gerekiyor.
Gençlerin ayrıştırılmış, kutuplaştırılmış siyasetten ne kadar sıkıldığı ve ne kadar anlamsız bulduğu galiba hepimizin hemfikir olduğunu nokta değil mi?
Gençler akrabalarına, arkadaşlarına, kendilerine yöneltilen sıfatlardan hitaplardan sıkılmış durumdayken, Sayın İnan milletvekilliği vitrinine çıktığı ilk günden beri diğer partilere sataşıyor. Kendilerinden olmayanları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diliyle terörist ilan ediyor.
Suçluyor…
Saldırıyor…
Hedef gösteriyor…
Bir adamı kutsallaştırıyor.
Hükümeti, devletle bir görüyor…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gençliğe ulaşamamasının önündeki en büyük engelin bu ayrıştırıcı dili olduğunu çok iyi bilmesine rağmen, bildiği siyasetten vazgeçememesini normal karşılıyorum.
Böyle gördü, böyle yönetti, bildiğinden şaşmadı…
Ancak gençlerin içerisinden çıkan; gençlerin sorunlarını, gençliğin dertlerini Meclis’e taşıyacağını ifade eden İnan’ın derdi AK Parti çatısı altında millete hizmet etmek mi yoksa var olan düzenin içerisine yer almaya çalışmak mı?
Bunu anlayamadım.
Madem gençlerin temsilcisi olacaksınız
Bu birbirine sataşma siyasetinden vazgeçip, gerçek sorunlara temas edebileceğinizi düşünüyor musunuz Sayın İnan?
Ben yapacağınızı, daha doğrusu yapabileceğinizi hiç zannetmiyorum.
Çünkü milletvekili adaylığınız duyurulduğu günden beri yaptığınız tek bir şey var birilerine sataşmak, itham etmek, suçlamak, saldırmak…
Siz gençliğinizden midir toyluğunuzdan mıdır bilmem ama agrefsif siyasetten keyif alıyorsunuz.
Yada bildiğiniz tek gerçek bu…
Yorum kamuoyunun
Bu bölüm çok uzadı o yüzden gelelim asıl konuya
Sayın İnan;
“Siz gençlerin sorunlarından haberdar mısınız acaba?
Parti büyüklerinizin sık sık kullandığı dilin, gençler tarafından hiçbir şekilde karşılığı olmadığının farkında mısınız?
Sizce gençlerin başlıca sorunları nedir?”
Yarın Meclis’e girdiğinizde ki gireceksiniz… Madde madde önergeler verip, o müthiş siyasi jargonunuzla hesap sorabilecek misiniz?
Çünkü sözde gençliğin lideri olarak bugüne kadar bir kez bile bağıra bağıra Sayın Erdoğan’a;
- Brent petrol fiyatlarındaki artış durmasına hatta düşmesine rağmen akaryakıtta fiyatlar neden düşmüyor?
- Ülkede zamlanan ürünü bir daha asla neden ucuza alamıyoruz?
- Yurt dışına gidin, gezin görün önerilerinde bulunuyorsunuz ancak dolar/euro bu kadar pahalıyken, TL bu kadar değersizken insanlarla dalga mı geçiyorsunuz?
- Devlet yurtları bulamayan öğrenciler, tarikat yurtlarına mahkum ediliyor. Neden yurt yapmıyorsunuz?
- Gençler kendi bölümlerinden iş bulamıyor! Bu kadar diplomalı moto kuryeyi ne yapacaksınız?
- Konserler, festivaller, şenlikler iptal ediliyor. Bu neyin sınırlaması, neyin dayatması?
- Sokak ortasında kadınlar kılıçlarla kesiliyor, erkek arkadaşları tarafından yakılarak yada aşağıya atılarak öldürülüyor! Neden kadın cinayetlerinin önüne geçemiyoruz?
- Ülkemizde TOGG diye yerli bir araç yaptık(!) kendi arabamızı, asgari ücretli bir genç yada vatandaş kaç yılda alabilecek haberiniz var mı?
- Doktorlarımız adeta kaçarak neden ülkeyi terk ediyor?
- Çoğu ülkenin nüfusundan daha çok sayıda olan resmi kayıtlarda 4 milyona yakın Suriyeli neden sokaklarımızda volta atıyor?
- Neden düzeni bozuyor, insanlarımızı rahatsız ediyorlar?
- Tuttuğumuz takımın maçına gitmek, formasını satın almak için bile niye 10 kez düşünüyor, hesap yapıyoruz.
- 5 bin TL’lik bilgisayar, telefon, tableti fiyatı vergilerle neden 20 bin TL oluyor. Bir tane kendimize bir tane neden devlete alıyoruz?
- 100 TL’ye dışarıda neden bir öğün yemek yemek bile mümkün değil?
vb. soruları sormadınız.
Bakın soramadınız demiyorum sormadınız!
İster kabul edin ister etmeyin, gençler AK Parti iktidarının ‘ölümü gösterip sıtmaya razı etme’ politikasından rahatsız olduğu için bugün sizlere mesafeliler.
Erdoğan’ın gençlere düğün kredisi vermesi, cep telefonlarından ÖTV’yi kaldırması yada 10 GB internet hediye etmesinin hiçbir karşılığı yok.
Çünkü gençler kendilerine bir şeyler bahşedilmesiyle kandırılamıyor.
Neden devlet bana bunu hediye ediyor? diye sorguladığı için,
Neden seçim olmazsa benim alacağım cep telefonunun fiyatı yöneticilerin umurunda olmuyor? dediği için
Onlara ulaşamıyorsunuz
Seçim öncesi kömür, makarna dağıtmakla, yangın bölgesinde insanların üzerine çay atmakla yada deprem bölgesinde oyuncak atmakla veya yine deprem bölgesinde insanların eline para saymakla ulaşamıyorsunuz gençlere
Sizde bir gençsiniz, siyasi kimliğinizde sıyrılıp üzerinizdeki takım elbiseyi çıkarıp şöyle bir arkanıza yaslandığınız an “abi ne yapıyoruz biz böyle” demiyor musunuz?
Sizinle aynı siyasi görüşte olmayan bir tane bile arkadaşınız yok mu?
Size neden, neden, neden diye soran bir tane ahbabınız yok mu?
Dobra bir insansınız yarın iktidar değişirse gümbür gümbür siyaset yapacağınızdan, yukarıda saydıklarımı bağıra bağıra mecliste haykıracağınızdan şüphem yok.
Ancak düzenin adamı olarak gençleri temsil edemeyeceğinizin de farkında olduğunuzdan şüphem yok!
Şunun şurasında kaldı 19 gün
O yüzden bırakalım gençlerin temsilcisiyim muhabbetlerini
Gençler ve AK Parti yan yana gelebilecek kavramlar değil.
AK Parti gençlerin dilinden anlasaydı ülkenin en zeki çocuklarının okuduğu ünviersitede gençlerin fikirlerine saygı gösterirdi
Her fırsatta gençlerle karşı karşıya gelmez, onlarla çatışmazdı.
Sayın İnan bana kalırsa çok başarılı bir siyasetçi olacak.
Ancak bu siyasi zihniyetler hiçbir zaman söylediği gibi tüm gençlerin temsilcisi olamayacak.
Son olarak küçüklüğünüzden beri AK Parti içerisinde yer almanızdan ve sadece kazanan siyaseti görmenizden kaynaklı ciddi bir üslup sorununuz olduğunu düşünüyorum
Zaten 1. Bölge ve 1. Sıra milletvekili adayısınız
Önümüzdeki dönem milletvekili olarak Meclis’te olacaksınız
Ancak belediye başkanı adayı gibi sabah akşam yerel gündemden dem vuruyor, İzmir‘i hedef alıyorsunuz.
Sizi ve sizin nezdinizde ittifakınızı sakin olmaya davet ediyorum.
Yazımı ufak bir çağrı ile tamamlamak istiyorum
19 gün sonra yerel seçimler yok!
19 gün sonra İzmir’in belediye başkanı seçilmeyecek!
Zamanı gelince onları da bol bol konuşuruz, sohbet ederiz hatta neden İzmir’e ayrılması gereken devlet bütçesinin yüzde 35’lik bir bölümünü reva gören iktidara bir iki kelime etmiyorsunuz diye size sorarım sizde cevaplarsınız.
Ama bugünün konusu markete gidince karşılaşılan fiyatlar, tane hesabıyla alınan meyve sebzelerdir.
Etin tadını bilmeden büyüyen çocuklardır…
Gençliğiniz getirdiği heyecanla siyasetin büyüsüne kapıldığınızı düşünüyorum ancak size tavisyem çıkın oralardan.
Eğer ki gençliğin temsilcisi olacaksanız önce sakin olun sonra hesap sorun
Ama bu üslupla değil.
Bundan sonraki hayatınızda ve siyasi yürüyüşünüzde sizlere başarılar dilerim.