Tasarladığı etiketleri vatandaşlar tarafından market, manav ve pazar gibi birçok yerde satılan ürünlere yapıştırılan Mahir Akkoyun’un gözaltına alınmasını eleştiren Polat, “Barışçıl bir dille, iktidarın icraatlarını eleştiren etiketler toplum tarafından hemen benimsendi çünkü etiketlerde anlatılanlar Erdoğan’ın ve AKP’nin gerçekleri. Bırakın yargı sopasıyla insanları sindirmeye çalışmayı” dedi. 

“ADALET BUNUN NERESİNDE?”

“Tek adam rejimiyle yaratılan bu ucube sistem, yandaşı kollarken tepki göstereni sindirmeye yarıyor. Batman’daki sokak röportajında kendisini Hizbullahçı olarak tanıtan ve muhaliflere yönelik ‘kafalarını keseriz’ ifadelerini kullanan kişi elini kolunu sallayarak gezerken, sadece etiket tasarlayarak; barışçıl bir dille hayat pahalılığına dikkat çekmek isteyen Mahir Akkoyun Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla gözaltına alınıyor. Hak bunun neresinde, hukuk bunun neresinde, adalet bunun neresinde… İfade özgürlüğü sadece sizin gibi düşününler için mi geçerli?” diyen Polat, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“SEÇİMİ KAYBETME KORKUSU ERDoĞAN’I DAHA DA HIRÇINLAŞTIRIYOR”

“Doğruları söylemek ne zamandan beri Cumhurbaşkanına hakaret sayılıyor? Hayat pahalılığının sorumlusu her türlü yetkiyi elinde bulunduran ‘ben ekonomistim’ diyen Erdoğan değil mi? Vatandaş bugün alışveriş yaparken kırk kere düşünüyorsa bunun sorumlusu Erdoğan değil mi? ‘Biz millete efendi değil hizmetkar olmaya geldik’ diyen Erdoğan güç zehirlenmesiyle vatandaşı tebaası zannediyor. Kimse onu eleştiremez, kimse aleyhinde konuşamaz öyle mi? Seçimi kaybetme korkusu Erdoğan’ı daha da hırçınlaştırıyor. 14 Mayıs seçimleri baskı ve zulme bir başkaldırı olacak, vatandaş bu çağdışı zihniyeti sandığa gömecek”