Arif Enes DURAK / EGE SAATİ
Kilo bazında domates 15 liradan, salatalık 17 liradan, biber 16 liradan, kabak 18 liradan, havuç – turp 8 liradan, ıspanak 10 liradan, patates 6-7 liradan, portakal 4 liradan bu hafta alıcının karşısına çıktı. Fiyatların her hafta daha da arttığını gören vatandaş da, pazarcı da yaşanan ekonomik süreçten yakındı.
“TEZGÂHTAKİ ÜRÜNE NASIL ZAM GELMESİN?”
Artan enflasyonun pazar tezgâhlarını ciddi etkilediğini belirten pazarcı Rıfat Sanlı, “Sadece enflasyon değil, soğuk hava şartları ve geçtiğimiz haftalarda yaşanan şiddetli yağışlar nedeniyle ciddi bir fiyat artışı yaşandı. Biz çiftçi olarak maliyetimizi karşılayıp 3 kuruş kâr elde etmekten başka bir şey istemiyoruz. Gelen müşteriler bize sitem ediyor ancak bizim elimizde olan bir durum değil. Mazota zam gelmiş, yeme zam gelmiş, elektriğe zam gelmiş tezgâhtaki ürüne nasıl zam gelmesin?” dedi.
“ÇÖZÜMDE BASİT, YAPILAN ZAMLARIN GERİ ÇEKİLMESİ”
“Ben sadece pazarcı değilim aynı zamanda üreticiyim” diyen Sanlı, dededen toruna yıllardır pazarcılık yaptıklarını ancak daha önce hiç böylesi bir zam furyasını görmediklerini söyledi. Tek çarenin zamların geri alınması olduğunu ifade eden Sanlı, “Bu gidişle biz tarlamızı süremeyeceğiz, ürünümüzü yetiştiremeyeceğiz. Bu sefer daha çok kıtlık ve tedarik sıkıntısı olacak. Fiyatlar iyice artacak. Böyle bir şey hiç görmedik. Ben haftanın 5 günü pazara çıkıyorum. Haftalık aldığım yeşillik 7-8 bin lira tutuyordu, şu anda 37-38 bin lira tutuyor. Benim aldığımın 6-7 katı para ödüyorum. Bu da vatandaşa yansıyor. Bizim burada işimiz siyaset değil, biz zam istemiyoruz, çözüm istiyoruz. Biz mala zam yapmakla işin önüne geçemeyiz. Çözümde basit, yapılan zamların geri çekilmesi, esnafa ve vatandaşa kolaylık sağlanması.” diye konuştu.
“PARA BİZE DERE OLARAK, DEVLETE DENİZ OLARAK AKIYOR”
Devlet yetkililerine sitem de bulanan Sanlı, “Önceden iyiydi 1 liradan alıp 2 liradan satıyorduk. Günümüzde öyle değil 4 buçuktan alıp 5 liradan satmaya çalışıyoruz. Şuan devletin kurduğu sistemle bize dere olarak, onlara deniz olarak para akıyor. Yani onların bize destek çıkması lazımken biz onlara destek çıkıyoruz. Bir Milletvekilli 60- 70 milyar maaş alıyor. Maaşları bizimkisinin 10 katı ama bizim 1 liramız onların gözüne batıyor” diyerek sözlerine son verdi.
“HER ŞEY ÇOK PAHALI”
Marketlerdeki yüksek fiyatlardan kaçarak pazara geldiğini ancak pazar arabasını yine dolduramadan evine döneceğini söyleyen Mahmut Kılıç isimli vatandaş ise, “Çok pahalı, her şey çok pahalı. Domates 20 lira. Hadi ben çok şükür alıyorum. Kalabalık aile olanlar ne yapsın?” ifadelerini kullanırken, Soyadını vermek istemeyen Gülsüm isimli bir yurttaş, “Eskiden 100 TL’ye bayağı bir alışveriş yapıyorduk, şimdi bir poşeti dolduramıyoruz. Biz de bu pahalılıktan razı değiliz” dedi. Ürünlere sadece baktıklarını, araba dolmadan geri döndüklerini anlatan Sema T., “Fiyatlar pahalı. Alamıyoruz. Bakalım gidiyoruz öyle bakmaya. Nerede ucuz varsa alacağız. Fiyat araştırması yapacağız önce. Paramız neye yeterse onu alacağız. Çünkü her şey çok pahalı. En fazla 100 lira ayırıyoruz. Bir emekli maaşı yetmiyor. Her şey çok pahalı, 100 liraya hiçbir şey alamıyorsun ki. Bakıyoruz sonra geri dönüyoruz. Gücümüz yettiğince. 15 lira olmuş biber. Araba dolmadan geri dönüyoruz” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE NE SAVAŞTA, NE KITLIKTA”
Musa A. İsimli bir vatandaş ise iktidarın zam politikasını hedef alarak, “1946 doğumluyum, böyle bir şey görmedim. Türkiye ne savaşta, ne kıtlıkta. Nedir bu zamların anlamı? Biri açıklasın. Her gün yeni bir zam haberiyle uyanıyor bu millet. Türkiye güllük gülistanlık’ diyorlar ama gelip görsünler, şu garibanın haline baksınlar” ifadelerini kullandı.