Kamil Okyay Sındır: Anayasayı ihlal ediyorsunuz

» Gündem » Kamil Okyay Sındır: Anayasayı ihlal ediyorsunuz

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile, kamu yararı adı altında örtülü bir imar affı yapılmaya çalışıldığını ifade eden CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, kanun teklifinin rant odaklı talepleri karşıladığını söyledi.

Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda görüşüldü. İktidar sıralarına sert çıkan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, kanun teklifini ‘derme çatma bir teklif’ olarak değerlendirirken, kamu yararı kisvesi altında rant odaklı taleplerin yürütüldüğü bir teklif getirildiğini söyledi.

“DERME ÇATMA BİR TEKLİF”

Sındır, sözlerine teklifi getiren iktidar sıralarına yüklenerek başladı. Sındır, “Ülkemiz ve geleceğimiz için son derece önemli olan bir genel seçime gidiyoruz. Sayın iktidar Milletvekilleri 22 yıldır aklınız neredeydi? Bu torba kanunun Anayasamızın temel ilke ve değerlerine aykırılık gösterdiği ortada iken bunu umursamayan sizler, iktidardan giderayak bazı menfaat çevrelerinin, sermaye ve rant odaklarının telaş içindeki taleplerini karşılama derdine düştünüz. Bu torba kanun ormanlarımızı daraltan ve rant odaklarının telaşlı taleplerini karşılayan, ormanlarımızı, tarımımızı, çevremizi, doğamızı ve ekosistemimizi korumak bir yana kamu yararı kisvesiyle bu değerlerimizi talan etmekten başka bir anlam taşımayan derme çatma bir tekliftir” şeklinde konuştu.

 

“ANAYASAYI İHLAL EDİYORSUNUZ”

Orman alanlarının gözetiminin devlete ait olduğunu hatırlatarak sözlerine devam eden Sındır, “6831 sayılı kanunun 1.maddesine göre, ‘tabii olarak yetişen veya emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık toplulukları yerleriyle birlikte orman sayılır.’ Orman Genel Müdürlüğü’nün tanımında da ormanların canlı bir sistem ve topluluk olduğuna vurgu yapılır, ormanların tabiatına uygun olarak sürdürülebilirlik ilkesi ile idare edilmesine dikkat çekilir. Yani, ormanlarımızın ekolojik değer katkısı ancak sürdürülebilir olmasına bağlıdır. Zaten, bu bilinçle, Anayasamızın 169. maddesi düzenlenmiştir. Buna göre; ‘devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Bütün ormanların gözetimi devlete aittir.’ Tüm bu gerçeklere ve bilimsel doğrulara karşın, geçmişte 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 52’nci maddesine aykırı olarak ifraz edilerek binlerce parsele dönüştürülmüş hususi orman alanlarını yeniden birleştirerek esas statülerine dönüştürmek yerine şimdi getirdiğiniz teklifle 3 hektardan küçük olan orman niteliğindeki parselleri, orman tanımından çıkarıyorsunuz. Bugünün muktedirlerine sesleniyorum; ormanlarımızı daraltıyor, çekinmeden Anayasayı bir kez daha ihlal ediyor, akciğerlerimize kıyıyorsunuz” dedi.

 

“ÖRTÜLÜ BİR İMAR AFFI DÜZENLEMESİ”

Getirilen düzenlemenin kamu örtülü biri imar affı olduğunu vurgulayan Sındır, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Teklifte şöyle bir madde var; ‘Devlet ormanlarında el konulan bütün yapı ve tesisler, inşa aşamasında olanlar da dâhil olmak üzere, hiçbir karar alınmasına lüzum kalmaksızın, derhal yıkılır veya ihtiyaç görüldüğü takdirde ormancılık hizmetlerinde kullanılabilir.’ bu kanun teklifi diyor ki: İmarsız, ruhsata aykırı kaçak yapılmış da olsa ben onu ihtiyaç duyduğumda kullanabilirim. Milletin aklıyla dalga geçiyorsunuz! Devlet ormanlarında izinsiz yapılan hiçbir yapıya, tesise her hangi bir belediye veya kurumun yapı inşaat ruhsatı veya yapı kullanma belgesi verebilmesi zaten kesinlikle mümkün değildir. ‘İmar Barışı’ adını vererek getirdiğiniz imar affı ile düzenlenen ‘Yapı Kayıt Belgesi’ne sahip yapı ve tesisler de bu madde kapsamı dışında ve bu alanlardaki yapılara verilebilmesi de mümkün değildir. El konulan bütün yapı ve tesisler, ruhsatsızdır, izinsizdir, kaçaktır, oturma raporu verilmemiş ve tüm bu nedenlerle depremde yıkılabilirliği yüksek riskli yapılardır. Dolayısıyla bu düzenleme esasen kamu menfaati süsüyle örtülü bir imar affıdır. Coğrafyamızın depremselliğini görmezden gelen, onbinlerce insanımızın canına mal olan depremlerin yıkıcı etkisinden ders almayan ve akıllanmayan bu iktidardan milletimiz 14 Mayıs’ta mutlaka hesap soracaktır. Bu yüce çatı altında görüşülen bu teklifin lekesi ömür boyu üzerinize yapışacak.”