Prof. Dr. Okan Tüysüz: Böyle gidersek aynı felaketleri yaşarız

» Ege Gündemi » Prof. Dr. Okan Tüysüz: Böyle gidersek aynı felaketleri yaşarız

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin dördüncü gününde konuşan Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, 1999 depremlerinin milat olmayarak kısa sürede unutulduğunu söyledi. Tüysüz, “Depreme hazırlıkta maalesef sınıfta kalmış bir ülkeyiz. 24 senedir yol haritası çiziyoruz artık biraz da adım atalım. Yeteri kadar yol haritası çizdik. Bu yol aşılmaz değil. Yeter ki kararlı olalım” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından “Yeniliğe Davet” sloganıyla tüm Türkiye’yi geleceği inşa etmeye çağıran İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin dördüncü günü Özlem Gürses’in sunumuyla ve “Doğamıza Davet” temasıyla devam etti. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki (AASSM) programda konuşan İstanbul Üniversitesi’nden Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, “Deprem ve Türkiye: Afetlerden Kurtulmak Mümkün Mü?” başlığı altında önemli bilgiler verdi.

“DEPREM OLMASININ ŞAŞIRTACAK BİR DURUMU YOK” 

Depremlerin beklenen bir durum olduğunu belirten Tüysüz, “Ülkemiz aşağı yukarı 10-15 milyon yıldan bu yana şiddetli depremlerle sarsılıyor. Bunun nedeni Arap Yarımadası’nın senede 1 buçuk 2 santimetre civarında üzerimize doğru ilerlemesidir. Eğer böyle bir ilerleme olmasaydı Türkiye belki deprem ülkesi olmayacaktı. Ülkemizde Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı var. Bunlar haricinde 485 bilinen belki de o kadar bilinmeyen diri fay var. Deprem olmasının şaşırtacak bir durumu yok. Bunların hepsi bilinen, beklenen depremlerdir” dedi.
 

“1999 DEPREMLERİ MİLAT FALAN OLMADI” 

Tüysüz, “1999 depremleri Türkiye’de milat oldu denilen depremlerdir. Maalesef milat falan olmadı, kısa sürede unuttuk. 1999 depremlerinin olacağı 1980’li yıllardan bu yana belliydi. 1939’da Erzincan’da büyük bir deprem olmuştu arkasından 7 büyük deprem oldu. Ve hala İstanbul’da büyük bir deprem bekliyoruz. Dolayısıyla depremleri bilmiyor değiliz. 6 Şubat depremleri de bilinen, beklenen depremlerdi. 2012’de Gaziantep’te deprem konulu bir konferans vardı. 7,7’lik bir deprem beklendiğini söyledim. Nitekim aradan 11 sene geçti; büyük bir deprem yaşadık. Bütün bunlara karşılık acaba depreme hazırlıkta ne yaptık? Depreme hazırlıkta maalesef sınıfta kalmış bir ülkeyiz. Bir şey yapmadık. Yapılan şeyler var ama yapılması gerekenlerin yanında son derece kısıtlıdır. En fazla yaptığımız şey bilim kurulu oluşturmak, raporlar hazırlamak ve bu raporları toplayıp rafa kaldırmak” diye konuştu.

“DAYANIKLI YAPI İÇİN KURALLARA UYMAK ZORUNDASINIZ” 

Afetlerin ardından yürütülen çalışmaların yeterli olduğundan bahseden Tüysüz, “24 senedir yol haritası çiziyoruz artık biraz da adım atalım. Yeteri kadar yol haritası çizdik. Biz siyaset isterse her şeyi yapar diye düşünüyoruz. Toplumun da çok talepkar olmadığı kanaatimi de belirtmek isterim. Toplumun da bu bozuk düzenden çıkarı var. Depreme dayanıklı bir yapı yapacaksanız biraz daha fazla para harcamak, kurallara uymak zorundasınız. Önemli bir eksiklik de eğitim eksikliğidir. Yolumuz çok uzun. Yeter ki kararlı olalım. Bu yol aşılmaz değildir. Ama bugünkü gibi gidersek bundan sonra da aynı felaketleri yaşayacağımızı çok net bir şekilde söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.